Canan Karatay! Halk sağlığı için sus artık…

Canan Karatay! Halk sağlığı için sus artık…
8 Kasım 2018 10:30

Ülkemiz cehaletin, hadsizliğin, gericiliğin merkezi haline gelmişken, sağlık sektörünün de bundan payını almamasını beklemek en basit tabiriyle saflık olurdu. Nitekim uzun yıllar boyunca, halk arasında dolaşan hurafeler ve yanlış bilgilerden yine halkın kendisini korumaya çalışan biz doktorlar, bir de falcısı, üfürükçüsü, sahte şeyhlerle de uğraşmak zorunda bırakıldık. Ancak ülkemiz şimdi daha büyük bir halk sağlığı sorunuyla karşı karşıya kalmıştır.

 

 

Dr. Semih DİKKATLİ H&H YORUM

 

 

Para, güç ve şöhret için bildiği, bilmediği konularda ahkâm kesen hadsiz doktorlar…

 

 

Bugünlerde Canan Karatay bu hadsizliğin vücut bulmuş halidir. Kendisi kardioloji ve dalihiye alanlarında uzmanlık eğitim almışken, en çok sevdiği şeylerden biri de psikiyatri ve ilaçları hakkında konuşmak haline gelmiştir. Bilgisizlik, yalan ve saçmalık dolu açıklamaları ise antidepresan ilaçlar özelinde psikiyatri hakkındadır.

 

O ve onun gibi beslenme üzerinden her hastalığı tedavi etmeye kalkan, insanları kullandığı ilaçları bırakmaya sevk eden bazılarına sosyal medya üzerinden ve Halkın Habercisi ve Oda TV gibi bazı haber siteleri üzerinden defalarca yanıtlar verdik. Ancak onların ana akım medyada sık olarak yer alması ve bu medya kuruluşlarının işin uzmanlarını bu oturumlara davet etmemeleri nedeniyle halkın yanlış bilgilendirilmesi artarak sürmektedir. Bu noktada bizlere düşense, sesimize kulak veren Oda TV ve Halkın Habercisi gibi medya kuruluşları üzerinden halkımızı doğru bilgilendirmektir.

 

Öncelikle; ruhsal bozukluklar ve tedavileri hakkında kısaca konuşmak gerekir.

 

Ruhsal bozukluklar, kişilik bozukluklarından şizofreniye kadar yaygın bir aralıkta yer alan durumlardır. Bu durumlar kişinin, sosyal mesleki-okul ve ailevi işlevselliklerinden birini ya da hepsini en az iki hafta süreyle bozarsa tedavileri gerekir. Bu bozuklukların büyük bir kısmı zaten doğası gereği intihar düşünce ve girişimlerini içerir. Yani bu durumların tedavi edilmesinin ana nedenlerinden biri intihar girişimleridir.

 

Ruhsal bozuklukların tedavisinde; ilaçlar, psikoterapiler ve EKT r-TMS gibi çeşitli yöntemler kullanılır. Bozuklukların insidanslarına bakıldığında ise, kaygı bozuklukları ile depresif bozuklukların görülme sıklığı diğerlerine göre oldukça fazladır. Dolayısıyla bu bozukluk gruplarının ortak tedavisinde kullanılan antidepresanlar doktorlar tarafından sıkça reçete edilir. Ayrıca bu ilaçlar, fibromyalji, vertigo, barsak hastalıkları vd. gibi birçok başka hastalıkta da tedavide yaygın şekilde kullanılır. İşte bazı hadsiz doktorların en büyük yalanlarından biri bu ilaçların intihara neden olduğuyla ilgilidir. Bu iddiada bulunanlara bazı sorular sormak isterim:

 

  • Bu ilaçları dünyada kaç yüz milyon kişi kullanmaktadır?
  • Kullanan bu kişilerin kaçının intihar ettiğiyle ilgili toparlanmış bir veri var mıdır?
  • İnsülin, antihipertansif, antibiyotikler, ağrı kesiciler gibi ilaçlar, roakutan gibi sivilce ilaçları ya da interferon kullananların sayısı kaçtır ve bu kişilerde intihar yüzdesi nedir?
  • Hiç ilaç kullanmayan ve hiçbir ruhsal sorunu olmayan hastaların intihar oranı nedir?
  • İntiharın yaşlara göre dağılımı nedir? Antidepresan kullananlar bu dağılımdan farklı intihar eder mi?
  • Ruhsal bozukluğu olduğu halde antidepresan kullanmayan kişilerde intihar oranı nedir? Kullananla kullanmayan arasında intihar dağılımı açısından fark var mıdır?
  • Ağır bir depresyonu olan insanların ilaç kullanırken intihar etme nedenleri nelerdir, bu insanlar ilacı keserse intihar oranı ne olur?
  • Psikiyatrik bozuklukları dahili hastalıklar gibi tek bilinmeyenli denklem gibi ele almak ne kadar doğrudur? Tecavüze uğradıktan sonra ilaç kullanmaya başlayan biri intihar ederse bu ilaç nedeniyle mi olmuştur?
  • Canan Karatay gibi aklı evvellerin söylemlerine dayanarak ilaç kullanmayı bırakan veya reddeden kişilerden intihar edecek olanların vicdani ve hukuki sorumluluğunu kim alacaktır? Bu tip açıklamalara sormadan, etmeden yer veren medya kuruluşları bu intiharlardan sorumlu tutulacak mıdır?

 

Daha birçok sorunun cevabını bilmeden, son literarürleri incelemeden, tek tük vakaları genele yayarak saçma sapan konuşan bu kişilerin telkinleri nedeniyle ilaçlarını bırakanlardan intihar eden olursa, onların yakınlarına bir tavsiyem var; “bu bilgilerle yakınlarınızın zihnini bulandırarak onlara kötülük edenlere, bunları yayınlayan medya kuruluşlarına, maddi manevi tazminat davaları açın ve açıklamayı yapanlar hakkında ölüme sebebiyet vermekten ceza davası başvurusu yapın.

 

 

Not: Okumak isteyen için de bir toparlama literatürü ektedir.

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3353604/

 

Dr. Semih Dikkatli

Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı

 

Dr. Semih DİKKATLİ Twitter

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
İçimdeki çocuğun bayramı
Herkes birine zorba…
Kara Kutu… Hadi yüzleşelim…