Bu yalanın farkında olmadığım gün olmadı

Bu yalanın farkında olmadığım gün olmadı
11 Ağustos 2013 17:05

Şu anda Doğu Karadeniz’in Kümbet yaylasından yazıyorum, buradan da anlatacaklarım var ama önce şu son günlerdeki siyasi gelişmelere dair bir-iki söylemek istediğim var.

Safile USUL H&H YORUM

Bülent Arınç’ın sözleri bunlardan birisi.

Tırtıl diye tarlaya ekmeyecek olsam da, yine de değineyim.

Arınç  galiba geçen haftaydı, Ergenekon kararları açıklandıktan sonra gazetecilerin, Erdoğan’ın geçen sene  İlker Başbuğ’u “savunan”  sözlerini  sorması üzerine, “Başbakan kendi duygularını ifade etmiştir ama yargı hukuki duruma göre karar vermiştir, Türkiye darbelerden çok çekmiştir.” gibi bir cevap verdi.

Hatırlarsanız önceleri Arınç da bazı gözyaşları dökmüştü tutuklular için güya.

Ancak ne Erdoğan’ın sözlerine ne Arınç’ın gözyaşlarına inandığım bir an olmadı.

Bir an bile inanmış olsaydım veya tereddüt dahi etmiş olsaydım acaba samimiler mi diye, bugün kendime çok çok kızıyor olurdum.

Eğer bunu neden vurguladığımı merak ederseniz lütfen o zamanlardaki yorumlara bakın…

Erdoğan ve Arınç’ın sahte söz ve tutumları için kimler neler söylemiş.

Bunu da şundan vurguluyorum ki, siyasi hayatta ve gazetecilikte önemli konularda zarfa gelmek bu ülkeye çok zarar veriyor ve kamuoyunun yanıltılabilmesine kolaylık sağlıyor.

Neyse, ben fazla uzatamayacağım şimdi; yazıyı bitirip hemen, yola devam etmeliyim.

Şimdi biraz da Doğu Karadeniz izlenimlerimden aktarayım.

Önceki gün  bir yayla şenliği vardı, ben de gittim.

Şenliğe AKP lafı damgasını vurdu çünkü buradaki AKP teşkilatı ve Nurettin Canikli mesaj yollamıştı.

CHP’den bir laf yok mu diye sordum…

Şenliği düzenleyen derneğin başkanı, “CHP’yi de davet ettik ama CHP gevşek bir parti” dedi.

Oysa Doğu Karadeniz coğrafi olarak çok stratejik bir bölge olmakla kalmayıp, bir de halkın çok dinamik olduğu ve taze siyasi impulslara açık olduğu bir yer.

Yani, buranın halkı da bir şenlikte sadece AKP’nin değil, CHP’nin de adını duysa bence hiç fena olmaz.

Bu arada AKP’nin Doğu Karadeniz’deki siyasi hakim figürü Nurettin Canikli ve buralara dair aktif değişim planları var ve de CHP buralarda, yani Doğu Karadeniz’in arka yayla bölgelerinde filan, oldukça namevcut gibime geldi.

AKP’nin değişim planlarından hiç hazetmediğim için ellerinin Doğu Karadeniz’i tek başına şekillendirmesi beni fena halde kötü yapıyor. Ama merak etmeyin henüz hiçbirşeye el atamamışlar ama ilersi beni korkutuyor biraz.

Bir not daha…

Giresun Belediye Başkanı CHP’li ve halk arasında çok seviliyor. (önismi Kerim, soyadını hatırlamıyorum)

Her cenazeye ya gelir veya çelenk yollarmış, alkolik gençlere iş bulmuş vs.

Fakat bir balık hali yapmayı planlıyormuş ve halk o balık halini istemiyormuş.

Balık halini halk istemiyormuş ama bunun dışında Kerim Bey çok seviliyor ve onun için burada, “Sarıgül gibi” diyor halk.

Bu arada, Sarıgül lafının halk içinde bu kadar yerleşmiş olması da dikkat çekici benim açımdan.

Adı çok yayılmış yani.

Öte yandan Giresun’da adaylar çok önemli deniyor.

Yani sadece partinin değil, adayın kim olduğunun da çok belirleyici olduğu söyleniyor.

AKP’nin burada iyi bir adayı en azından henüz yokmuş ama burayı almak için bir sürü kadın grubu filan kurmuş, yani burayı almak için şimdiden başlamışlar çalışmalarına.

Bugünlük bunlar, bir aksilik olmazsa yarın görüşmek üzere.


Yazarın Son Yazıları:
Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan