Bu seferki YAŞ gerilimsiz olacak, çünkü…

Bu seferki YAŞ gerilimsiz olacak, çünkü…
31 Temmuz 2012 23:47

Yüksek Askeri Şura toplantıları bilhassa da son birkaç senede hep yüksek gerilimli geçmiş, hatta bundan önceki son şura tarihi olan Ağustos 2011’de Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner ve o Koşaner zamanındaki hava, kara ve deniz kuvvetleri komutanları istifa etmişti.

 

SAFİLE USUL H&H YORUM

Onların istifasından sonra Necdet Özel ismi öne çıkmış ve Genelkurmay Başkanlığı görevini üstlenmişti.

Şimdi 2012 Yüksek Askeri Şurası başlıyor ve tutuklu askerler nedeniyle terfi durumları ve ordu personelinin isabetlice yerleştirilmesi işi çok zor ve karışık.

Ve, bu duruma ilaveten bir de…

Son olarak İlker Başbuğ’un o sözü edilen bilmem ne paketine rağmen tahliye edilmemiş olması, Genelkurmay eski 2. Başkanı Ergin Saygun’u ağır hasta olmasına rağmen tahliye edilmemesi vs. de gösteriyor ki…

Hükümetin askerle olan hesaplaşma duygusu volümünden kaybetmemiş.

Hükümet’in içi hala hala askerin burnunu sürtme kaynıyor.

No, no, no, no…

Cemaat yargıçları filan demesin kimse.

Hükümetin kendi içi de hala burun sürtme kaynıyor.

Özellikle de İlker Başbuğ, Ergin Saygun gibi klasik devlet reflekslerine sahip olduğunu ve kendilerine zihin olarak tepkili olduğunu düşündükleri adamları press etmeye devam edeceğe benziyorlar.

Ancak buna rağmen bu Yüksek Askeri Şura gerilimsiz olacak bence.

Bunun sebepleri ise kanımca şöyle…

1-Asker artık bu durumlara alıştı, ilk zamanlar her bir olay gerilimi artırıyordu (Saldıray Berk, Bilgin Balanlı, en son İlker Başbuğ vs.)

2-Askerin stratejisi esasen son yıllarda hep aynıydı, Hükümet’in siyasi olarak yıpranma sürecini en kontrollü biçimde atlatmak, Hükümet’in intikam duygusu ivmesinin azalmasını beklemek ve geri çekilerek bu zamanın geçmesini beklemek. Kanımca İlker Başbuğ da, Işık Koşaner de, Necdet Özel de bu aynı temel strateji etrafında hareket ettiler/ediyorlar. YAŞ ilk başlarda bu bilinçli stratejiye rağmen daha gerilimliydi çünkü bir defa laik kesimlerden toplumsal tepkiler vardı, asker de bu toplumsal tepkiler karşısında tavır göstermek zorunda hissediyordu kendisini. Ordunun askeri personeli de ilk zamanlar bu tür olaylardan dolayı çok daha fazla sarsılıyordu ve bu sarsılmayı dengelemek için de Genelkurmay daha fazla tavır belli ediyordu. Ancak geçen zaman toplumun tepkilerini törpüledi ve asker kendi stratejisini daha az belli ederek hareket ediyor.

3-2011 şurasında Necdet Özel’in Hükümet ile arasının iyi olduğu ve Başbakan’la çok iyi geçindiği söylenmiş, yani Necdet Özel’e biraz Hükümet yanlısı muamelesi yapılmıştı. Benim kanım ise, bunun böyle olmadığı yönünde, yani Işık Koşaner neyse Özel de o. Yani temel askeri strateji olarak aynılar. Özel’in farkı diplomasiyi çok iyi yürütebilmesi ve duygu kontrolünü çok iyi yapabilmesi. Özel de, kanımca, Türkiye’nin bu siyasi döneminin atlatılmasını beklerken bu karışık sürecin krizsel patlamalar olmadan geçmesini sağlayacak şekilde idare etmeye çalışıyor

4-Tüm bu 3 nedenden dolayı da, ortada artık alışılmış ve kabul edilmiş bir durum var. Yani, Genelkurmay istediği atamaları yapamayacağı yolunda sahip olduğu önkabulü daha sessiz yaşıyor. Genelkurmay’ın kararı zaten Hükümet ile kriz çıkarmadan bu siyasi dönemi atlatmak olduğu için bu konuda kriz çıkarmama gibi bir kararı var.

5-Bunların yanı sıra, Genelkurmay Hükümet’in, başını soktuğu Suriye belasından dolayı ordunun eteğine yapışık yaşamak zorunda olduğunu, bazı tutuklu komutanları hapiste süründürerek iç tatmin yaşamaktan başka da orduya karşı yapabileceği birşey olmadığını düşünüyor.

YAŞ 2012 bunların çerçevesinde nispeten gerilimsiz geçeceğe benziyor.


Yazarın Son Yazıları:
Demek ki bir değişiklik yok
Özgür Özel’i yakından tartmak istiyor
Almanya Cumhurbaşkanı ve İmamoğlu