Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin beyin kanaması geçirdikten sonra hastanede yattığını ve durumunun ciddi olduğunu okuduk.

 
Safile USUL H&H YORUM

Biraz daha fazlasını öğrenmek istedim ama Kuzey Irak haber ajansları veya siteleri haberleri Türkçe olarak vermiyorlar, İngilizce vs. olarak da vermiyorlar.
 
Şöyle ki…
 
Haber okumak istediğiniz siteye önce üye olmanız gerekiyor.
 
E, ben de üye olmak filan istemediğim için okuyamadım birşey.
 
Alman basınına baktım çünkü Talabani önceden orda ameliyat olmuştu.
 
Ama Alman basınında da buna ilişkin haberler biraz daha fazla detay içerse de, çok fazla birşey yoktu.
 
Aklıma sonra PKK’ya yakın bir siteye bakmak geldi.
 
İsabet; en içerden haberler ordaydı.
 
Bir defa Talabani’nin hayati tehlikesinin olmadığı net bir biçimde belirtilmişti.
 
Doktorlarının yarın (bugün) açıklama yapacağı da belirtilmişti, ki, bu habere başka hiçbir yerde rastlamadım.
 
Bundan şuraya varmak istiyorum.
 
PKK ve Kuzey Irak artık aslında bir bütün ve birbirlerinden devamlı her konuda haberleri var.
 
Her ne kadar Barzani ve Talabani Türkiye ile olan münasebetlerinde PKK’yı kınasalar filan da, aslında onlar birbirlerine ait ve akraba siyasal hareketler.
 
Bununla ne demek istiyorum?
 
Türkiye’de Kürt meselesi ile ilgili politika oluşturmak isteyen herkes mevcut Hükümet ile Kuzey Irak ve PKK arasında tam olarak neler olduğunu öncelikle anlamak ve bilmek durumunda.
 
Bundan daha da önemlisi belki de, Türk Genelkurmayı’nın bu konuya tam olarak nasıl baktığının da anlaşılması ve bilinmesi lazım.
 
Örneğin CHP bu konunun tüm detaylarına vakıf değilse, bu konuda politika oluşturamaz ve oluşturmamalı da zaten.
 
Çünkü havada kalır ve boşa kürek çeker.
 
Şimdi, şöyle ki…
 
Hükümet bal gibi de biliyor ki, Kuzey Irak ile PKK artık aynı şey.
 
O halde Barzani ve Kuzey Irak’ın geneliyle petrol vb. gibi alanlarda ortak bir hareketlilik içinde olup da, PKK’yı hedefliyor olması mantık dışı bir olay.
 
Bu da değil asıl olan…
 
TSK’nın bu olayda muhakkak bir bakış açısı ve duruşu var.
 
O tam olarak nedir?
 
CHP’nin bunu tam olarak bilmesi lazım.
 
“Belki biliyordur da söylemiyordur” denebilir ama benim izlenimim bunun en azından tam olarak böyle olmadığı yönünde.
 
PKK Kuzey Irak’la siyasal olarak bütünleşmiş dahi diyebiliriz ve böyle bir durumda Hükümet Kuzey Irak politikası çerçevesinde muhakkak ve muhakkak dışardan göründüğünden çok daha farklı bir PKK politikasına sahip.
 
İşte bu noktada ordu nasıl bir tutum içinde?
 
Örneğin çok somut bir örnek olarak, TSK Türkiye’nin Ortadoğu’da Kürtleri kendine müttefik kabul etmesinden mi yana? Bu konuda Hükümet ile hangi noktalarda ayrışıyor veya birleşiyor.
 
Bu soruların cevabını bilmeden konuşan bin türlü zevzekten birisi olmayı hiç istemedim şu ana kadar, bundan sonra da istemem.