BDP herkese örnek olmalı

BDP herkese örnek olmalı
14 Mart 2013 02:17

Son yıllarda kaynağı belli olmayan ve hakkında bin türlü geri zekalı komplo teorisi üretilmeyen bir olay olsun da, sonra açığa çıksın…

 
Safile USUL H&H YORUM


Ne son yılları, hiçbir olayın oluş şekli veya failinin ortaya çıktığını hatırlamıyorum nerdeyse.
 
Bunu ilk yapan BDP oldu.
 
Meclis’in en küçük partisi, hatta Meclis partisi demek için biraz çok fazla dar kapsamlı bir parti.
 
Ama bunu Türkiye’de ilk yapan onlar oldu ve biz de bu gerçeğin hakkını teslim etmek zorundayız.
 
Milliyet Gazetesi’nin İmralı tutanaklarını ilk yayınladığı günleri hatırlayın.
 
Binbir türlü laf dolandı ortada.
 
“Sabotaj yapıldı”, “barışı istemeyenler sızdırdı”, “Milliyet tutanakları bölüm seçerek yaydı, amacı Hükümeti zor duruma düşürmekti”, “Ergenekon sızdırdı”, “uluslararası güçler sızdırdı”
dan tutun daha ne saçmalıklara kadar, bin türlü zevzeklik yapıldı.
 
Oysa olaylar çoğunlukla sade ve anlaşılırdır.
 
Yeter ki açıklık mekanizmalarına teveccüh gösterilsin.
 
Bu olayda da BDP’nin elindeki bilgileri kamuoyuna açıklaması ile ortaya çıktı ki…
 
BDP’nin basın bürosunda görevli Ali Özgüç, BDP’ye siyasi olarak yakın bir gazeteci olan Alper Atalay’a fotokopisi yapılan tutanakların fotoğrafını çekme ve bir fotokopiyi alma izni vermiş.
 
BDP çevresindeki siyasiler ve gazetecilerle, hem de bir Ankara gazeteciliği ilişkisi çerçevesinde tanışan, ilişkileri olan Milliyet muhabiri de tutanakları ondan almış.
 
Bu son derece basit ve anlaşılır bir gazetecilik hikayesi.
 
Her gazeteci de bilir ki, gazeteciler merak edilen konuları bulmak için kapıdan girip, bacadan çıkarlar ve bazen beklenmedik anlarda beklenmedik pozisyonlar onlara bu imkanı verir.
 
BDP’nin bu olayı isim vererek ve detay belirterek anlatması ise, son derece kamu yararına, iyi ve gelişmiş bir tutum oldu.
 
Hem de böylece, Zaman Yönetmeni Ekrem Dumanlı gibi, bazılarının saçma sapan teorilerine daha az maruz kalma imkanı doğdu.
 
Bayıyor beni fena halde, bu dünyanın en geri kalmış ülkelerinde olduğu ve tıpkı ilk zaman insanının anlamadığı herşeyi gök tanrılarına bağlamasındaki gibi, herşeyi bilinmeyen güçlerin yaptıkları komplolara bağlama alışkanlığı.
 
Bu nedenle BDP’yi bu konuda kutlamak lazım.
 
Bundan sonra herkes bu konuda BDP’yi örnek alabilir, almalı.
 
Bıktım bu saçma sapan komplo teorilerinin bu ülkenin aklını, zamanını ve zihnini esir almasından.
 
Yeri gelmişken şunu da söyleyeyim…
 
BDP içinde, savundukları bölünme teorisini bir kenara bırakırsak, insan ve tarz olarak çok sayıda nitelikli politikacı var.
 
Kendi partileri içinde de demokrasiyi birçok partiden daha fazla uyguluyorlar.
 
Selahattin Demirtaş, Gültan Kışanak, Ahmet Türk buna verebileceğim örnekler.
 
Hatta bir de şu var…
 
Selahattin Demirtaş bu kişiliği ve özellikleri ile BDP’li değil de, toplumun geneline hitap edebilecek bir siyasetçi olsaydı, siyasi iktidarı çok etkili eleştirecek ve etkili olacak birisi olurdu.
 
Erdoğan’a karşı çok iyi ve etkili noktalar bulduğunu hatırlıyorum mesela.
 
Böyle tam 12’den vuran ve çok zeki lafları vardı.
 
Bir arşiv taraması yapmam lazım size detay vermek için ama izin verirseniz şimdi bunun için bir arşiv taraması yapmayayım çünkü zamanımı harcamam gereken daha önemli işlerim var.
 
Neden BDP’li politikacılar bazı konularda nitelikli, bunun cevabını da biliyorum.
 
Bunun sebebi şu anda BDP içinde siyaset yapan çoğu kişinin Türkiye’nin PKK öncesi ve 1980 öncesi sol siyaset kültüründen ve o siyasetin mümkün kıldığı siyasi zihin tecrübesinden geliyor ve Türkiye’nin PKK öncesi sol siyasi kuşağının mensuplarından olması.
 
Siyasi kuşak ve onun oluşturduğu gelenekler dünyanın tüm ülkelerinde siyasi akıl, tecrübe ve siyasi zekayı geliştirir ve bu aynı zamanda bir toplum hazinesidir.
 
Şimdi haklı olarak diyeceksiniz ki…
 
1980 öncesinin öteki sol siyasi kuşakları nerde peki, bu özelliklerin onlarda da olması lazım o halde.
 
Zaten var.
 
Deniz Baykal ağzını açtığında ondaki derin siyasi aklı görmüyor musunuz mesela?
 
Yalnız tabii şu da var…
 
1980 öncesinin siyasi kuşakları öylesine dağıtıldı, dağıldı ki toparlanma zor oldu ve çok kişi eridi, yok oldu.
 
Bunun üzerine bir de yeniden kurulması zorunlu hale gelen siyasi partilerin (aslında çok normal bir süreç olan) iç çekişmeleri de eklenince çok insan ortadan yok oldu, sahneden silindi.
 
Şu anda BDP’de olanların bir kısmı ise, 1980 civarında dağıtılan siyasi kuşaklardan ve sonradan yeniden toparlanma anlamında daha şanslı oldular.
 
Bu arada tabii, ülkücülerin siyasi aklı da dağıldı, onlar da kurumlaşma yolunda çok sekteye uğradı ve biz toplum olarak MHP kurumlaşmasının yetersizliğinden de çekiyoruz.
 
BUNLARIN PAKETİNE İNANAN VAR MI?
 

Allah aşkına, AİHM standartlarına uygun yargı paketi yapabilecek olan, Eskişehir’de dün olduğu gibi dünya tatlısı, masum ve kişilikli öğrencilerin böylesine dövülmesine izin verir mi?
 
Haber videosundan izledim, çocuklar yemekhanedeki yemeklerin kötülüğünü ve pahalılığını protesto etmek için 500 sandviç yapmışlar ve bunu kantinde dağıtacaklar.
 
Güvenlik görevlileri izin vermiyor ve öğrenciler ısrar edince dayağa başlıyorlar.
 
Bu tıynette bir seviyeden hangi AİHM’e uygun paket çıkabilir ve…
 
Samsun’da bir öğrenciye dart oyun tahtasına Erdoğan’ın resmini koyup, ok atmaktan dolayı 2 sene hapis istenebilen bir sistemin müsebbibi bu Hükümetin hangi yargı paketi AİHM’e uygun olabilir.
 
Hapis davası açacağına, gül geç.
 
O zaman AİHM paketi yaparsın işte.


Yazarın Son Yazıları:
Köfteden de gitti birkaç puan
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı