Başbakan Seyit Rıza'ya neden bu kadar sahip çıkıyor

Başbakan Seyit Rıza'ya neden bu kadar sahip çıkıyor
21 Kasım 2012 10:34

Melih aşık bugün Milliyet Gazetesi’ndeki Açık Pencere adlı sütununda ”Dersim ikilemi…” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Başbakan Erdoğan’ın daha önce ”Alevilik İslam dışı sapık bir
mezheptir”
dediğini hatırlatan Aşık, Başbakan’ın Seyit Rıza’ya
sahip çıkmasının altında başka nedenler aramak gerektiğini belirtti.

İşte o satırlar:

Başbakan Erdoğan 13 Kasım 2012 Salı günü yapılan grup toplantısında
konuşuyor; “Büyük bir vakarla ipe götürülürken Seyit Rıza şunu
söylemiştir; ‘Evladı Kerbelayık. Bihatayık. Ayıptır, günahtır,
cinayettir’.
CHP Genel Başkanı bir Seyit Rıza olmak yerine, Seyit Rıza’nın en
azından izinden gitmek yerine işte o işbirlikçilerle hareket etmeyi,
Dersim’in üzerine örtmeyi tercih etmiştir.”

Zaman zaman
“Alevilik İslam dışı sapık bir mezheptir”
diyen Başbakan’ın belli
ki bu sözleri Aleviler’e sevgisinden kaynaklanmıyor, belli ki,
Kılıçdaroğlu’nu Dersim’lilerle karşı karşıya getirmeyi hedefliyor.

Başbakan’ın o sözleriyle ilgili haberin linkini yeniden hatırlamak
isteyen okurlarımız için koyuyoruz:

İLGİLİ HABER

Ancak bu basit tuzağa CHP düşmekte gecikmiyor.

CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün “Seyit Rıza ve arkadaşlarının
itibarlarının iadesini”
öngören kanun teklifi
hazırlıyor…

“1937’de idam edilen Seyit Rıza ve oğlu Resik Hüseyin, Uşene Seyit,
Aliye Mirze Sili, Civrail Ağa, Hasan Ağa, Fındık Ağa ve Hesene
İbrahim’in itibarlarının iade edilmesini”
istiyor.

Olayları uzaktan izleyen bir yabancı sanır ki devlet durup dururken
Tunceli’ye saldırdı, etrafı yaktı yıktı, kadın çoluk çocuk demeden
öldürdü…

Sanır ki ortada hiç isyan, karakol basmalar, asker şehit etmeler
yoktur.

Hüseyin Aygün’e göre suçlular bellidir: “Dersim katliamının
sorumlusu CHP’dir.

Atatürk’ün de olaylardan haberi vardı.”
Kemal Kıçıldaroğlu’nun bir
açıklama yapması gerekiyor.

Acaba Hüseyin Aygün un bu çıkışını destekliyor mu? Eğer destekliyorsa o
koltuğu bırakması lazım.İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal’ın söylediği gibi: Hem Atatürk’ün
koltuğunda oturmak hem Atatürk’e fatura çıkarmaya çalışmak bağdaşmaz…