‘Balyoz kumpası iddianamesinden AKP’li Arslan çıktı’

‘Balyoz kumpası iddianamesinden AKP’li Arslan çıktı’
23 Haziran 2019 10:16

Tekirdağ Cezaevi’nde verilen bir ifade 9 yıl sonra yeniden gündemde 50 FETÖ’cü hakim ve savcıyla ilgili iddianamede 2005’ten 2013’e kadar yaşanan kumpaslar var

 

Aytunç Erkin/ Sözcü

O hakim ve savcılara yöneltilen suçlamalardan biri Orhan Aykut’un Balyoz’la ilgili verdiği ifade
Aykut, 2010’da, Balyoz kumpas belgelerini milletvekili İhsan Arslan’ın aracıyla taşıdığını söyledi
ABD’li senatörün, Ergenekon ve Balyoz dokümanlarını Ankara’da kendilerine ulaştırdığını anlattı

1 – Gazeteci için kullanılan en önemli tanımlamalardan birisi: “Gazetecilik acı içinde yaşayanları rahatlatmak; rahat içinde yaşayanlara acıyı tanıtmak mesleğidir.” Acı çekenler…
İntihar etmek zorunda bırakılan Yarbay Ali Tatar’ın ailesi, Silivri’de kanser olan Kuddusi Okkır’ın eşi ve çocukları ya da… Listeyi uzatabiliriz! Mezarda olanlar, yıllarca Silivri Cezaevi’nde yaşamak zorunda bırakılanlar, askerler, gazeteciler, aydınlar, parti liderleri…
Bu köşede 2007’de başlayan karanlık günlerin fotoğrafını çekmeye çalışıyorum!…

 

 

56 SAYFALIK İDDİANAME

 

 

Elimde, günlerdir okuduğum 56 sayfalık Balyoz kumpasını kuran 50 hakim ve savcılarla ilgili mahkemenin kabul ettiği iddianame var.
O kadar çok tespit var ki… Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) yaşattığı acıları anlatan, nasıl sahte belgelerle, dosyalar hazırladıklarını belgeleyen… Örneğin… Hemen hemen her hakim ve savcıya yapılan suçlamalardan birisini sizlerle paylaşacağım. Savcılık şöyle diyor yargıyı ele geçiren örgüt mensuplarına: “… Orhan Aykut isimli şahsın gazetelere yansıyan iddiaları ve Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığında verdiği Balyoz Davasının komplo amaçlı kurgulandığına ilişkin ifadesini araştırmadıkları…” Kim bu Orhan Aykut ve savcı neden bu ismi önemsemiş? Anlatalım…

 

 

‘Matkap Operasyonu’nda tutuklandı ve film başladı

 

2 – Tarih 8 Ocak 2008…İstanbul polisi bir çeteyi çökerten operasyon yapar. Gazetelerin haber başlığı şudur: “Derin devlet çetesine polis baskını.” Haberleri okuyalım: “Bir tekstilcinin, (Kendini JİTEM’ci olarak tanıtan Orhan Aykut ile jandarmada Albay Ş.B., dev Türk Bayrağı yapmak için benden para istedi) diyerek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı ihbar dev bir çeteyi çökertti. Tekstilcinin şikayetiyle İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube ekipleri 19 Şubat 2007’de çalışma başlattı. Teknik ve fiziki takibin ardından ‘Matkap Operasyonu’yla suç örgütü lideri Orhan Aykut, sevgilisi Halime Dayan ve ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım’ın sağkolu Zakir Selvi’nin de içinde bulunduğu 11 kişi gözaltına alındı.”

Aykut, “suç işlemek için örgüt kurmak ve bu örgüte üye olmak”, “silah bulundurmak” ve “yağma” suçlamalarıyla tutuklanır. Tekirdağ F Tipi Cezaevi’ne gönderilir. İşte film burada başlar…
Balyoz kumpası belgelerinin bulunduğu çuvalı ben taşıdım

3 – Tarih 13 Aralık 2010… Orhan Aykut, 13 Aralık 2010’da Tekirdağ Cumhuriyet Savcılığı’na başvurur… Ergenekon ve Balyoz davaları ile ilgili suç duyurusunda bulunur ve savcılar Ercan Başaran ile Tuncay Bayrak’a ifade verir. Aykut ifadesinde, Fetullahçıların operasyonlarını tek tek anlatır. Bunlar arasında Ergenekon, Balyoz ve kasetler de vardır. Ancak öyle bir isimden bahseder ki…

Dönemin AKP Diyarbakır Milletvekili İhsan Arslan’ın, Ergenekon ve Balyoz kumpaslarındaki rolünü anlatır.

 

 

ARSLAN’LA NASIL TANIŞTI?

 

 

İfadeyi okuyalım: “… Ben, 2008 yılı Ocak ayının üçünden beri kamuoyunda Matkap Operasyonu olarak bilinen olay nedeniyle tutuklandım. 1992 tarihinden sonra İstanbul’da ikamet etmeye başladım. 1996 tarihinde İstanbul Haseki Hastahanesi yakınında Orhan Otomotiv isminde araba galerisi açtım. 2003 tarihinde Şırnak AK Parti Milletvekili Abdullah Veli Seyda tarafından, yine AK Parti Diyarbakır Milletvekili İhsan Arslan ile tanıştırıldım. Arslan meclisteki odasında beni o zaman Trabzon Emniyet Müdürü olan Ramazan Akyürek ile de tanıştırdı. 2006 tarihinden sonra bana İhsan Aslan’ın yaptığı bir kısım karanlık işlere bulaştım. İhsan Aslan, bana ‘Her partinin bir derin devleti olur, sende bizim Yeşil’imiz ol’ dedi. 2006-2007’de Ramazan Akyürek İstihbarat Daire Başkanı’ydı. Telefon dinleme ve diğer konularda Arslan’a yardımcı oluyordu.”

 

 

ABD’Lİ SENATÖR GETİRDİ

 

 

“Ergenekon soruşturması kapsamında gömülü olarak ele geçirilen silah ve mühimmatları gömenleri biliyorum. Ankara’da Tavacı Rüstem olarak bilinen şahsa ait iş yerinin karşısında bulunan 22 katlı bina İhsan Arslan’a ait. Soruşturmaya başlandıktan bir süre sonra bu belgeleri Cezayir’e naklettirdi. Eski Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya belge hazırlanmasında İhsan Arslan’a yardımcı oldu, hatta kimi soruşturmaların iddianame taslaklarını 5. katta bizzat hazırladı.
Zir Vadisinde ele geçirilen silahları, bulundukları yere Ankara İstihbaratında görevli polisler gömdü. 2007 yılında Balyoz soruşturmasında delil olarak kullanılan belgeleri, ağzı kapatılmış bir çuval içinde (geçmişte TSK’dan uzaklaştırılmış) olan uzun saçlı bir binbaşı ve Amerikalı senatör getirerek, İstanbul 4. Levent’teki bir otelde ben de oradayken İhsan Arslan’a teslim ettiler.”

 

 

‘BELGELERE İLAVE YAPILDI’

 

 

“İçinde Balyoz soruşturmasına dayanak oluşturan belgelerin bulunduğu çuvalı bizzat ben İhsan Arslan’a ait otomobile taşıdım. Oradan Ankara’da Arslan’a ait ofise götürdük. Belgelere 22 katlı binanın 5. katında ilaveler yapıldı.”

 

 

9 YIL SONRA GÜNDEMDE

 

 

14 Haziran 2019 tarihli Balyoz kumpas iddianamesinde savcılık hakim ve savcılara şu suçlamayı yöneltir: “… Orhan Aykut isimli şahsın gazetelere yansıyan iddiaları ve Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’nda verdiği Balyoz Davası’nın komplo amaçlı kurgulandığına ilişkin ifadesini araştırmadıkları… ”

 

 

https://www.sozcu.com.tr/2019/yazarlar/aytunc-erkin/balyoz-kumpasi-iddianamesinden-akpli-arslan-cikti-5192607/