Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Rekabet Kurulu’nun 12 bankaya verdiği ceza hakkında yaptığı değerlendirmede, “Rekabet Kurulu doğru bir iş yapmıştır. Hatta son derece de insaflı davranmıştır. Vatandaşı mağdur edeni de mutlaka cezalandırması gerekir”dedi.

 

 

Ziyaretlerde bulunmak için Kahramanmaraş’a gelen Bakan Zafer Çağlayan, Mado Sarayı’nda düzenlenen Vergi Haftası toplantısına katıldı. Zafer Çağlayan, gündemi gelişmeleri değerlendirdi. Rekabet Kurulu’nun 12 bankaya verdiği 1 milyar 116 milyon TL’lik cezayla ilgili konuyla ilgili gerekçeli kararı beklediklerini söyledi. Rakamın çok yüksek görülebileceğini ancak bu cezanın boşuna kesilmediğini ifade eden Çağlayan, şunları söyledi:

“Bankacılık sektörüyle ilgili dün Rekabet Kurulu’nun açıklamış olduğu karar çok yüksek bir rakam gibi gözükebilir. Gerekçeli kararı bekliyoruz, göreceğiz. Ama ortaya çıkan hususlar çok net. 1.1 milyar bir ceza öngörülmesinin sebebi çokluğundan değil, bankacılık sisteminin cirosunun fazla olmasından kaynaklanıyor. Çünkü kesilen ceza bankaların cirosu üzerinden kesilmiş olan bir rakamdır.

 

 

 

 

 

Bu boşuna kesilmiş bir ceza değildir. Rekabet Kurumu’nda kimse bankalara karşı bir düşmanlık falan düşünmüyor. Rekabet Kurumu görevini yapıyor ve yapmak zorundadır. Bugün eğer bankacılık sisteminde belli bankalar bir araya gelerek vatandaşa verilecek olan kredi kartı faizini, vatandaşa vermiş olduğu kredi kartlarının ücretlerini ve kullandırmış olduğu faizleri bir araya gelerek ortak bir şekilde belirliyorsa, rekabeti ihlal ediyorsa hiç kimse kusura bakmasın gereken ceza ne olursa olsun verilmelidir. Bana göre Rekabet Kurumu doğru bir iş yapmıştır. Hatta son derece de insaflı davranmıştır. Vatandaşı mağdur edenin de mutlaka cezalandırılması gerekir.”

 

TÜRKİYE VERGİYİ TABANA YAYAMADI

 

 

 

 

Türkiye’nin vergiyi tabana yayamadığını anlatan Çağlayan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Devletin vatandaşına hizmetini en kaliteli şekilde yapması, sağlık kurumlarında en iyi hizmeti sunması, eğitimde en iyi hizmeti alması, ulaşımda, iletişimde her alanda devletin vatandaşın ihtiyaç duymuş olduğu yatırımları yapmasının ana kaynağı vergidir. Bu anlamda vergi anayasal bir görev olmanın ötesinde önemli bir vatandaşlık sorumlu bir iştir. Bakın bugün Türkiye maalesef vergi konusunda itiraf ederek söylüyorum ki vergiyi tabana tam yaymış değiliz. Bugün Türkiye’de dolaylı ve dolaysız vergiler yer değiştirmiştir. Bugün Türkiye’de verginin tabana yayılmayışı ve vergide yapılan denetimlere rağmen kayıt dışılık konusunda istenilen noktaya gelinmemiş olmasının faturasını bugün dolaylı ve dolaysız vergilerin yer değiştirmesiyle görüyoruz.”

Gittiği her yerde vatandaşın enerji ve otomotivdeki yüksek vergiyi dile getirdiğini anımsatan Çağlayan, şöyle dedi:

 

 

 

“Birçoğuna katılmamak mümkün değil. Çünkü bugün bir litre motorin ve bir litre benzin kullanan Türkiye’nin en zengini, orta hallisi veya bir şoför kardeşimiz bile bir litre mazot ve benzin aldığında aynı vergiyi ödüyor. Elbette ki Türkiye enerjiyi dünyadan ithal eden, 60 milyar dolar enerji ithalat yapan bir ülke olarak enerji fiyatlarını mümkün olduğu en az şekliyle vatandaşa yansıtmaya çalışıyoruz.

 

 

 

 

 

Ancak verginin tabana yayılamayışının bir sonucu olarak vatandaş ifade ettiğim gibi aradaki gelir farklılığındaki dağılıma rağmen aynı vergiyi ödemek zorunda kalıyor. Bu konuda hükümet olarak son derece önemli çalışmalar yaptığımızı ifade etmek isterim. Şu anda Maliye Bakanlığı’nın üzerinde çalıştığı yeni düzenleme inşallah çok önemli kazanımlar getirecekti.”

Çağlayan konuşmasının ardından Kahramanmaraşlı vergi rekortmenlerine plaketlerini verdi.