Alevi Dernekleri’nin yoğun katılımıyla Sıhhiye Meydanı’nda büyük bir miting gerçekleştirildi.
AKP hükümetinin Alevi politikasının sert sözlerle eleştirildiği mitingde, meydanı dolduran binlerce kişi AKP Büyük Kongresi’nde Aşık Veysel’in “Uzun ince bir yoldayım” türküsünün çalınmasını protesto etti ve hep bir ağızdan bu türküyü seslendirdi.

 
Alevi Bektaşi Federasyonu ve Alevi Dernekler Federasyonu’nun öncülüğünde yurtiçinden ve yurt dışından Alevi Derneklerinin büyük katılımıyla gerçekleşen “Laik ve Demokratik Türkiye İçin Eşit Yurttaşlık” mitinginin girişinde üst aramasına karşı çıkan gruplarla polis arasında kısa bir arbede yaşandı. Okunan gülbankla başlayan mitingde yapılan konuşmalarda AKP’nin 10 yılı aşan iktidarında Alevilerin açılım sözleriyle oyalandığı, sonra da kapılarına işaret konularak ötekileştirildiği savunuldu. Miting için kurulan platformda ilk sözü alan Alevi Dernekleri Federasyonu Başkanı Hüsniye Takmaz, konuşmasında, insanca yaşamak ve eşit yurttaş olma hakkını savunmak için bugün Sıhhiye Meydanı’nda bir araya geldiklerini, seslerini duyması gerekenlere duyuracaklarını ifade etti.
 
 
 

Haksızlıkla mücadele ederken asla zalim olanlara benzemeyeceklerini vurgulayan Takmaz, “Bizi istedikleri gibi şekillendirmelerine izin vermeyeceğiz. Yıllarca yönetenler bizi tehdit olarak gördü. Ve gösterdi. Son 10 yıllık dönemde bu daha da arttı. Sadece Alevileri değil, öteki olarak gördükleri herkese baskı yaptılar, protesto edenlere biber gazıyla müdahale ettiler” diye konuştu.
 
-“BUNLAR ANCAK MUAVİYE’Yİ ANLATIR”-
 
AKP Büyük Kongresi’nde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasına ara vererek Aşık Veysel’in “Uzun ince bir yoldayız” türküsünün dinletilmesini de eleştiren Takmaz, “Aşık Veysel’i anlamışlar mı? Kim olduğunu biliyorlar mı?” diye sordu. “Türkiye’nin aydın Sünni yurttaşlarına da sesleniyoruz. İyi niyetinizi biliyoruz ama sizi de yanımızda görmek istiyoruz” diye seslenen Takmaz, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın varlığını da eleştirerek, “Sizin vergilerinizle ödenen para bize silah olarak geri dönüyor” diye konuştu.

 
Konuşmasında, 4+4+4 eğitim sistemini de sert şekilde eleştiren Takmaz, Başbakan Erdoğan’ın kindar bir nesil yetiştirmek istediğini, buna karşın kendilerinin özgürlükte ve haklardan yana bir gençlik yetiştirmek için çabaladığını vurguladı. Okullarda seçmeli Kuran ve Siyer derslerini de eleştiren Takmaz, “Kuran’la ve Siyer’le derdimiz yok. Ama ‘Hz. Muhammed çağının devrimcisiydi. Onu anlatacak bir babayiğit var mı?’ diye soruyoruz. Bunlar ancak Muaviye’yi anlatır” diye konuştu. Sünni vatandaşlara da seslenen Takmaz, çocuklarını İmam Hatiplere göndermemelerini isteyerek, İmam Hatiplerin militan yetiştirdiğini ileri sürdü. Takmaz gençlere şu öğütte bulundu: “Sevgilinize sarılır gibi bu ülkeye sarılın. Onu saçlarını okşar gibi bu ülkenin insanına dokunun. Bir arada olun yalnız olmayın.”

 
-“SURİYE’YE DEMORKASİ GETİRECEKLERMİŞ, KARGALAR GÜLER”-
 
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Selahattin Özer de konuşmasında, Türkiye’nin üzerinde karabulutların dolaştığını, böyle durumlarda sorumluluk hissetmek gerektiğini belirtti ve kılavuzu İdris-i Bitlisi olanların onunla övüneceğini, atası Pir Sultan olanların ise onunla gurur duyacağını söyledi. Konuşmasında “son Abdal Neşat Ertaş’a selam olsun” ifadelerini kullanan Özer, AKP hükümetinin neyi çözeceğiz dediyse eline yüzüne bulaştırdığını, ülkenin Kürt-Türk ayrımından sonra Alevi-Sünni ayrımına sürüklendiğini, demokrasiyi bir araç olarak gördüğünü söyleyen bir Başbakan’a Türkiye’nin güvenemeyeceğini kaydetti. Hükümetin Aleviler içinde de pek çok farklı görüş olduğu yönündeki söylemine de tepki gösteren Özer, “Muhatap istiyorsan burada, Kadıköy’de, Alsancak’ta toplanan yüz binlere bak” diye konuştu.
 
“Solingen’i lanetleyenler neden Sivas’ı lanetleyemiyor” diyen Özer, hükümetin Sivas katliamı sanıklarının avukatlarıyla yakınlığı olduğunu, Türkiye ve Suriye’yi savaş noktasına getiren hükümetin ABD’nin tetikçiliğine soyunmaması gerektiğini ifade etti. Özer sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin sorunlarını çözmeyip Suriye’ye demokrasi getireceklermiş. Buna kargalar bile güler.” Özer ayrıca yeni anayasa sürecinde zorunlu din derslerinin kaldırılması ve cemevlerinin statüsünün tanınması gerektiğini belirtti.
 
-‘UZUN İNCE BİR YOLDAYIM’ HEP BİR AĞIZDAN SÖYLENDİ-
 
Mitingin sonunda Arif Sağ, Musa Eroğlu ve Yavuz Top sazlarıyla sahne alırken, Sivas Madımak olayında hayatını kaybeden Muhlis Akarsu’nun resmi sahnede bir sandalyenin üstüne konuldu ve sahnede alkışlarla anıldı. Söylenen türkülere mitinge katılan bazı Alevilerin semahla eşlik ettiği görülürken sanatçı Hilmi Yarayıcı, sanatçılar, aydınlar ve yazarlar tarafından okunan mitinge destek bildirisini okudu. Bildiriye imza atan isimler toplumun duygularını aşındığını, sanatın gücüyle birleşerek bir araya gelinmesi gerektiğini, toplumsal duyarsızlığın had safhada olduğu bu dönemde mitinge destek verdiklerini, Hz. Muhammed’e hakareti kınayanların Karaca Ahmet Cemevi’ne yapılanlara karşı da tepki göstermesi ve Türkiye’de kadınların başörtüsü ve doğurganlığı üzerinden siyaset yapılmasından vazgeçilmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye halkının tezkereye hayır dediğinin ifade edildiği bildiride, “Savaşa hayır diyoruz. Savaş demek yıkım demektir. Yaşasın halkların kardeşliği” ifadelerine yer verildi.
Miting, AKP Büyük Kongresi’nde Aşık Veysel’in “Uzun ince bir yoldayım” türküsünün çalınmasını protesto etmek için türkünün hep bir ağızdan okunmasıyla ve bütün meydanın el ele tutuşarak “Gelin canlar bir olalım” türküsünü söylemesiyle sona erdi.