'AKP baskıyla Ak Parti oldu'

'AKP baskıyla Ak Parti oldu'
12 Ocak 2013 20:46

CHP Genel Başkanı Yardımcısı Gürsel Tekin, Başbakan Erdoğan’ın tutuklu milletvekilleriyle ilgili taahhüdü olmadığı sözlerinin, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanına yakışmadığını söyledi.
 
Herkes İçin Demokrasi Derneği’nin (Her-Dem-Der) düzenlediği ‘Basın ve Demokrasi’ paneli İzmir Arena’da yapıldı. Hem-Dem-Der kurucu başkanı Selahattin Balta’nın yönettiği panelde CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Türkiye Gazeteciler Federasyonu ve İzmir Gazeteciler Derneği Başkanı Atilla Sertel ve Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay konuşma yaptı.


 

TEKİN’İN KONUŞMASI
 
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, demokrasi ve basınla ilgili konuşmasında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk kurulduğu dönemde AKP olarak basında yeralan partinin adını baskıyla Ak Parti olarak yazdırıldığını, bu şekilde yazmayan gazetecilerin ya işinden olduğunu ya da patronuna ceza geldiğini söyledi.
 
CHP’nin 12 Eylül’ün getirdiği antidemokratik uygulamalar sona ermesi ve özellikle Siyasi Partiler Yasası’nın değişmesi için kanun teklifi verdiklerini belirten Tekin, şunları söyledi:
 
“Siyasi partiler yasa değişirse hem önseçim olur, hem de millet kendi vekilini kendi seçer. Bu toplum muhtarını seçiyorsa vekilini de seçer. Avrupa’da gazetecinin güvencesi anayasadır. Başbakan seçim sonrası balkon konuşmasında ’74 milyonun güvencesi olacağım’ demişti. Sadece Türkiye yetmemiş, Şam’ın, Halep’in güvencesi olacağını açıklamıştı. Balkon çöktü. Elbette çöker. Dünyanın hiç bir yerinde başbakanın kişisel güvencesi değil anayasa güvencesi olmalıdır. Hukuk olmalıdır. Başbakan öyle bir noktaya gelir ki kendisi de sıkışır.”
 
Tekin, MİT Başkanı’na yönelik soruşturmaya dikkat çekerek, “Tek güvence Anayasa, hukuk olmalı. Hukukun olmadığı yerde kişi güvencesi olmaz. Onun için de Sayın Başbakan öyle bir noktaya gelir ki kendisi de sıkışır. İlk kez bir iktidarın darbe ile karşı karşıya olduğunu unutmayın. Neydi o darbe? O darbe MİT Başkanı’na yönelik soruşturmaydı. Aslında o gün güvenceyim diyen Başbakan, bir gece yarısı hukuku dolanarak operasyon yapmamış olsaydı bugün belki de darbe olacaktı. Bu ülkenin Başbakanın da sıradan yurttaşın da güvencesi hukuk olmalı” dedi.

 
“SAAT 20.00’DEN SONRA CHP’Yİ KONUŞMAK ADET OLDU”

 
Basının görevini yaptığını belirtikten sonran ancak bir alışkanlıktan yakınan Tekin, “Siyasi partilere göre haber kriterlerine bakılırsa akşam saat sekizden sonra CHP reytinklerde birinci sırada. Çünkü iktidar partisini konuşmak mümkün değil. Tüm dünyada sorgulanması gereken iktidar partisi olmasına karşın Türkiye’de CHP konuşuluyor” dedi. Gürsel Tekin, CHP’nin eleştirilebileceğini, politikalarının beğenilmeyebileceğini belirterek, “Ama iktidarı değil sadece anamuhalefeti konuşmak Türk basınında adet haline geldi. Umarım vazgeçerler. Zaman zaman ölçüyü kaçırıyorlar. Hakarete varan konuşmalar oluyor. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun hoşgörüsü var. Şu ana kadar bir dava açmadık. Ancak yalan ve iftira haberlerine karşı harekete geçeriz” dedi.
 

BAŞBAKAN’IN UÇAĞINDAKİ GAZETECİLER
 

İstanbul İl Başkanı olduğu dönemde Ak Parti il binasının mezarlık üzerinde inşa edildiği yönünde bir açıklama yaptığını, Ak Parti’den açıklama gelmediğine şaştığını, sonra bir gazetecinin “Yok böyle bir şey” diye köşesinde yazdığını belirten Tekin, “Gazeteciyi aradım. Hayırlı olsun! AKP İl Başkanı mı oldunuz? Utanmıyor musunuz. AKP yanıt verir. Yorum yapabilirsin. Ama siz niye yanıtlıyorsunuz dedim” ifadesini kullandı.
 
Gürsel Tekin, Bülent Ecevit, Süleyman Demirel ve Turgut Özal’ın yurt dışı gezilere götürdüğü basın mensuplarıyla çekilmiş fotoğraflarına arşivden bakılmasını istedi. Bu fotoğraflarda gazetecilerin oturdukları koltuklarda arkalarına yaslanmış, ayak ayak üstüne atar şekilde olduğunu gösteren Tekin, “Bakın şimdi gazeteciler namaz kılar gibi duruyorlar. Siz başbakanın koruması değil, gazetecisiniz” dedi.


 
ERDOĞAN İMZALARIN ARKASINDA DURSUN
 

Gürsel Tekin, Başbakan Erdoğan’a tutuklu milletvekilleri ile ilgili sert sözler yöneltirken de şunları söyledi:
 
“Başbakan Erdoğan, tutuklu vekillerle ilgili olarak ‘Benim tutuklu vekillerle ilgili herhangi bir taahhüdüm olmadı’ açıklaması yaptı. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına yalan yakışmaz. Söz vermiş caymış olabilirsin. Ama bizde imza namustur. Söz de namustur. Senin talebin üzerine CHP Grup Başkanvekili ve AKP Grup Başkan Vekili ortaklaşa protokol yaptı. İmzalar var. İmzalara sahip çıkın. İmza insanların namusudur. Tutuklu milletvekilleri millet iradesiyle seçildi. Başbakan Erdoğan her zaman hiçbir gücün millet iradesinden üstün olmadığını söyler. Milletin seçtiği vekili tutsak olarak orada tutamazsın. Bugün yarın milletvekilleri özgür olacaktır.”