Adliyede polis dayağı iddiasına soruşturma

Adliyede polis dayağı iddiasına soruşturma
25 Mart 2013 13:24

Ayazağa’daki bir lisenin tadilat işinde çalışırken şüpheli bir şekilde ölen 17 yaşındaki Güven Karakuş’un yakınları, açılan davanın karar celsesinden sonra iki polis tarafından dövüldüklerini iddia ederek savcılığa başvurdu.

 

 

 

 

İLK KAYIT TRAFİK KAZASI OLARAK AÇILMIŞ

Ayazağa Evyap Endüstri Meslek Lisesi’nde 6 Eylül 2008’de meydana gelen olayda 17 yaşındaki Güven Karakuş’un cam taşıdığı sırada ağır yaralandı. Görgü tanıklarına göre boynundan yaralanan Güven Karakuş kendi imkanları ile özel bir hastaneye gitti. Burada olay hastane kayıtlarında trafik kazası olarak geçti. Durumu ağırlaşan Güven Karakuş sevk edildiği Okmeydanı Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Olayın ardından Güven Karakuş’un ailesi çocuklarının bir cinayete kurban gittiğini söyleyerek yargıya başvurdu. Yapılan yargılama sonucu Güven Karakuş’un patronu olduğu öğrenilen Mehmet E. hakkında “Taksirle ölüme neden olma” suçundan dava açıldı. Mahkeme sonucu Mehmet E.’ye 3 yıl 4 ay hapis cezası verildi, ardından ceza ertelendi.

 

 

 

 

KARAR CELSESİ SONUCU POLİS DAYAĞI İDDİASI

 

Çağlayan Adalet Sarayı’nda görülen davanın karar celsesinden sonra duruşma salonunun kapısında iki polis memurunun saldırısına uğradığını iddia eden Karakuş Ailesi savcılığa başvurdu. Bu şikayet üzerine Çağlayan Adalet Sarayı kameraları incelemeye alındı. Görüntülerde olaydan sırasında Güven Karakuş’un babası Süphi Karakuş, annesi Aysel Karakuş, ağabeyi Hakan Karakuş ve ablası Handan Karakuş’un güvenlik görevlileri tarafından adliyenin içindeki polis merkezine götürülüşleri bulunduğu tespit edildi.

 

 

 

 

POLİSLERİN İFADELERİ ALINDI

 

Bu gelişme üzerine İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli iki polis memuru A.K. ve Z.B. hakkında idari soruşturma açıldı. Asayiş Şube Müdürlüğü tarafından yürütülen idari soruşturmada görüntülerdeki polis memurlarının ifadelerine başvuruldu. Polis memurlarının ifadelerinde dayak iddialarını kabul etmedikleri öğrenildi. Ayrıca olayın mağduru Karakuş Ailesi’nin de ifadesinin alınacağı öğrenildi. Ancak ailenin ifade sırasında yanlarında avukatlarının bulundurma talebinin emniyet müdürlüğü yetkilileri tarafından kabul edilmediği öğrenildi.

 

 

 

 

 

TBMM’YE SORU ÖNERGESİ VERİLMİŞTİ

 

Öte yandan Güven Karakuş’un ailesi Mehmet E.’nin 3 yıl 4 ay hapis cezası almasıyla sonuçlan dava dosyasını Yargıtay’a taşıdı. Ailenin oğullarının Mehmet E. tarafından öldürüldüğünü ve olaya kaza sürü verilmeye çalışıldığını iddia ettiği belirtildi. BDP Milletvekili Altan Tan’ın olayla ilgili 14 Şubat 2013’te Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bir soru önergesi verdiği öğrenildi.

 

ANNE: POLİSLER BİZİ DÖVDÜ

 

 

 

 

Olayla ilgili konuşan anne Aysel Karakuş “Karar duruşmasının ardından daha önce görmediğimiz beyaz gömlekli bir kişi bize saldırdı. Polisler önce o kişiyi durdurdu. Ardından bu kez onlar bize saldırmaya başladılar. Eşimi tekme tokat götürdüler, oğlumu dövdüler. Biz ‘Yapmayın’ derken dönüp bize de giriştiler. Adliye koridorlarında sopayı güzel güzel yedik. Ben başsavcının yanına çıkıp durumu anlattım. Kameralara el kondu. Adliyenin içindeki sağlık merkezinde raporlarımız alındı. Kızım göğsüne tekme yemişti. Bu nedenle onu hastanesine sevk ettiler.” dedi.

 

“BENİ KOVALADILAR, TEHDİT ETTİLER. KİMSE SESİMİ DUYMADI”

 

Oğlunu kaybetmesinin ardından dava aşamasında sürekli tehdit aldığını söyleyen anne Aysel Karakuş, “Tehdit edilen biz, dövülen biz, daha önce oğlumun yattığı mezarlıkta beni kovaladılar. Ayazağa meydanında bir kadın bana bıçakla saldırdı. Bana sürekli ‘Bu işin peşini bırak’ dediler. Bir çok kez şikayet ettim. Ancak kimse sesimi duymadı.” diye konuştu.

 

“HAKAN ŞÜKÜR’DEN YARDIM İSTEDİM”

 

Anne Aysel Karakuş polislerden yediği dayakla ilgili açılan soruşturmada Asayiş Şube Müdürlüğü’ne geldiğinde Hakan Şükür’den de yardım istediğini anlattı. Kendisiyle ilgili yapacağı bir şikayet için Asayiş Şube Müdürlüğü’ne gelen Hakan Şükür’le karşılaştığını anlatan Aysel Karakuş “Polisler beni onunla konuşmamı istemediler. Ancak o yanıma gelip derdimi sordu. Durumu anlattım. Bana yardımcı olacağını söyledi.” dedi