ABD Dışişleri Bakanı Tiller­son neden geliyor? ‘Konu petrol, aptal’

ABD Dışişleri Bakanı Tiller­son neden geliyor? ‘Konu petrol, aptal’
15 Şubat 2018 10:09

Bugün… Türkiye’ye gelen ABD Dışişleri Bakanı Rex Tiller­son kimdir? Sorunun yanıtı veril­meden Tillerson’un hangi amaçla ülkemize geldiği anlaşılamaz!

 

 

Soner Yalçın / Sözcü

 

 

Keza… Irak’ta, Libya’da, Suriye’de vd. neler olduğu kavranamaz!
Tillerson, Teksas’lı…
Teksas deyince aklınıza ne geliyor; petrol!
Tillerson, Teksas Austin Üniversitesi’ni bitirdi.
23 yaşında, 1975 yılında mühendis olarak Exxon’da çalışmaya başladı.
Dünyanın en büyük petrol şirketlerinden Exxon’un sahibi Rockefeller ailesi idi.
Tillerson…
1989’da… Exxon’un mer­kez üretim bölümünün genel müdürlüğüne getirildi.
1995’te… Exxon’un Ye­men’deki kuruluşunun başına geçti.
Üç yıl sonra…
Şirketin Teksas’taki kolu Exxon Ventures (CIS) başkan yardımcısı ve şirke­tin Rusya’daki kolu Exxon Neftagas (ENL) başkanı oldu. Rusya’nın birçok böl­gesinde petrol ve doğalgaz arayan Sakhalin-1 konsor­siyumunun başında bulun­du. Boris Yeltsin ile yakın ilişki kurdu. Devlete ait petrol şirketi Rosneft ile ortaklık kurmak istedi. Tutuklanma­dan önce Michail Khodorkov­sky’nin Yukos şirketini almak istedi.
Bir yıl sonra Tillerson…
Exxon ve Mobil’in birleşme­sinden doğan ExxonMobil’in başkan yardımcısı oldu.
2004’te… 200 ülkede iş yapan ExxonMobil’in baş­kanlığına getirildi.
İki yıl sonra ise CEO oldu.
ExxonMobil döneminde Or­tadoğu petrolleriyle yakın­dan ilgilendi. Örneğin, 2012 yılında Barzani ile milyar dolarlık anlaşma imzaladı. (Bu petrol Türkiye üzerinden taşınacaktı. Paranın kimde toplanacağı konusunda görüş ayrılığı çıktı. Türkiye, “Halk­bank” derken; Tillerson ile Barzani Rockefeller ban­kası dedi. Sonra Halkbank’ın başına neler geldiğini hatırla­tırım. Neyse, kafanızı karıştır­mayayım!)
Bitmedi…

 

Aslında gelen kim

 

Tillerson’un CEO olduğu dönemde ExxonMobil, Ka­radeniz’de sondaj çalışmaları yaptı.
Ukrayna ve Kırım kri­zi ABD ile Rusya’yı karşı karşıya getirince, Rusya’da 750 milyon varil civarın­da petrol bulan Exxon ge­lişmelerden çok zarar gördü. Rusya’ya yaptırımları ihlal ettiği için ABD Hazine Dış Varlıklar Ofisi tarafından 2 milyon dolar ceza aldı.
Sadece bu değil…
Exxon’un, Obama ile yıldızı pek barışmadı.
Trump seçilince…
-Bush, Rumsfeld, Che­ney “şeytan üçgeni” ekibi içinde bulunan…
-Bölgeyi 22 ülkeye böle­cek- Büyük Ortadoğu Proje­si (BOP) “mucidi”…
-ABD eski Dışişleri Ba­kanı Condoleezza Rice, Tillerson’u Başkan Trump’a önerdi!
CIA Başkanlığı ve Savunma Bakanlığı yapan Robert Ga­tes de bu teklifi destekledi.
Kuşkusuz… Perde arkasın­daki asıl isim, Rockefeller aile­sinin adamı ABD eski Dışişleri Bakanı Henry Kissinger idi!
Sonuçta:
Genellikle Cumhuriyetçi adaylara -2000’den 2016’ya kadar 468 bin dolar- maddi destek veren Tillerson, ilk kez Trump’a hiçbir katkı sunmadığı halde Dışişleri Bakanı oluverdi!
Ancak…
Tillerson’un bakanlığı kolay olmadı; ABD Senato Komisyonu’ndaki oylamadan zar zor 11-10 oyla geçti…
Tillerson’a itiraz eden­ler, onun ömrünü geçirdiği Exxon’un çıkarlarını ABD çıkarları önünde tutacağını söyledi. Ukrayna-Kırım krizi bunun örneğiydi! Medya lobisi devreye sokuldu; Financial Times vd. “Tillerson, Exxon ilişkisini kesecek” gibi ab­sürt yayınlar yaptı.
Exxon başardı:
CEO’su Tillerson’u, Beyaz Saray’ın en güçlü koltukların­dan birine oturttu!
Yani:
Ankara’ya ABD Dışişleri Bakanı değil, petrol şirke­ti Exxon temsilcisi geliyor!
ABD vatandaşı gazete patronu

Tillerson karanlık işle­ri seven biri…
Örneğin, ExxonMobil CEO’su iken yedi yıl, “Way­ne Tracker” sahte e-posta adresini kullandığı ortaya çık­tı. Soruşturma geçirdi. Vs.
Bu bilgiyi vermemin nede­ni; Dışişleri Bakan Yardım­cılığı’na –siyonist görüşleri olan- Elliott Abrams’ı getir­mesi. Kim bu Abrams?
Reagan ve Bush’un sadık adamıydı…
Abrams da Trump’un başkanlığına en sert muhale­feti yapan isimlerden biriydi. Bu nedenle Trump, bakan yardımcısı olmasını isteme­di. Gücü yetmedi.
Dünyaya “insan hakları sa­vunucusu” diye gösterilen Ab­rams’ın adı, İran-Kontra ve Nikaragua, Honduras, Gua­temala, El Salvador’daki iç savaş skandallarına karıştı.B
u adamın 1980-90’lar­da yaptıkları bilinme­den ABD- PKK/YPG ilişkisi­ni analiz edemezsiniz!
Evet…
Bir yanda, petrol şirke­ti temsilcisi…
Diğer yanda, iç savaş uz­manı…
Bugün ABD dışişlerini yö­netmektedir!
Rastlantı değildir…
Amaçları bellidir…
Peki…
Mehmetçik Afrin’de kahra­manca mücadele ederken, ve bizler cephe gerisin­de ABD emperyalizmini ya­zarken, saldırılara uğramamız rastlantı mı?
Dün yine…
“Çağrıldığı takdirde ABD’de askere gidece­ğine ve daha önce baş­ka ülkeler için yaptığı sadakat yeminlerinden vazgeçtiğine dair söz veren” Mücahit Ören adlı Amerikan vatandaşının sahibi olduğu Türkiye gazetesi yalanlarını sürdürdü!
Niye şimdi? Çünkü:
ABD vatandaşı Mücahit Ören, CIA’nın “yurtseverlik cephesini” karıştırma strateji­sini uyguluyor.
Elbet bu kez… Yeni kum­paslarının hesabını vere­cek CIA ajanı Graham Ful­ler çömezleri!
(*) ABD sözüdür: “Konu petrol, aptal.”

 

http://www.sozcu.com.tr/2018/yazarlar/soner-yalcin/its-oil-stupid-2221352/