Derviş galiba hükümete artık yardım etmiyor

Derviş galiba hükümete artık yardım etmiyor
16 Nisan 2015 17:30

Tayyip Erdoğan hükümetleri iktidara geldikleri günden beri ekonomi konusunda sürekli ve/veya aralıklarla Derviş’den yardım aldılar.

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

Örneğin 2005 baharında döviz epey bir dalgalanmıştı ve tam da o sıralarda İstanbul’da ekonomi konulu bir toplantı vardı.

 

 

Dünya Bankası Başkan Yardımıcısı da (Japondu, adını unuttum) ordaydı.

 

 

Ben Hükümetin Derviş’den yardım istediğini hissediyordum ama buna dair somut bir haber olmamıştı hiç.

 

 

Toplantının bir arasında Dünya Bankası Başkan Yardımcısı’na, “Derviş bizdeki Hükümete ekonomi ve döviz kuru konusunda yardım ediyor di mi?” dedim.

 

 

Böyle gözlerini kısarak güldü…

 

 

“Bunu benim söylemem uygun olur mu?” dedi.

 

 

“Ama ben eminim yardım ettiğinden” dedim.

 

 

“Tabii, muhakkak Hükümet soruyor Mr. Derviş’e, o da elbette bu yardım isteğini geri çeviremez” dedi. (mealen)

 

 

Dünya Bankası Başkan Yardımcısı’nın bu açıklaması dışında Türkiye’de kamuoyuna yansıyan başka bir açıklama olmadı Derviş’in Hükümete ekonomi ve sıcak para kontrolü, kriz yönetimi hususunda yol gösterdiği konusunda.

 

 

Ama Hükümet yakın bir zamana kadar hep Derviş’e sordu.

 

 

Ki, Babacan ile Derviş’in arası da aslında gerçekten de iyiydi.

 

 

Babacan daha makul ve daha dengeli birisi olarak Derviş’den kabul de görüyordu sanırım.

 

 

Şu anda ise, Derviş’in artık Hükümet’e yardım ediyor olmadığı kanısındayım.

 

 

Ne zamandan beri yardım etmiyor, bunu bilmiyorum ama mesela en azından Derviş Kılıçdaroğlu ile görüşüp, CHP iktidarında ekonomiden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olacağını açıkladığından beri Hükümet ile yardım ilişkisini kestiğini düşünüyorum.

 

 

Nitekim şu anda, gerçi kimse sihirbaz değil ve temel dengesi bozuk bir ekonomide sıcak para krizleri birgün kontrol edilemez hale muhakkak gelebilir, ama Derviş’in Dolar’ın bu çıldırmış durumunda Hükümet’e fikir vermemiş olduğu izlenimi var bende.

 

 

Hükümet 57. Hükümetten aldığını, Dervişsiz de kalınca nasıl geri verecek, bunu şu anda bilmek mümkün değil ama galiba Merkez Bankası da, sıcak para piyasasının güdümü de Tayyip E. ile Yiğit B.’ye kalmış durumda.

 

 

O FOTOĞRAFIN YAYINLANMASI

 

 

Az önce Çağlayan Adliyesi’nde aşağılık teröristlerce şehit edilen savcımızın otopsi raporunu okudum ve yine çok içim acıdı.

 

 

Öyla acımasızca bir presle ateş etmişler ki, mermi kafa tasını kırmış.

 

 

Otopsi raporunu okuyunca aklıma savcımızın katledilmeden önce kafasına silah dayanmış ve ağzı bantlanmış fotoğrafının basında yayınlanması üzerine çıkan tartışmalar geldi.

 

 

O gün o fotoğrafı ben de görmüştüm ve fotoğraf çok delici idi.

 

 

Bu fotoğraf beni deldiğine göre, onun evlatlarını, eşini, anasını, babasını ne yapardı, bilmiyorum.

 

 

Ancak şöyle bir husus da var…

 

 

O fotoğrafın kamuoyunun, bilhassa da terörün ne olduğunu tam bilmeyen, anlamayan ve/veya terörist eylemlere toleransla bakacak mazaretler bulmaya çalışan kesimlerine terörün ne olduğunu tam olarak ve çok etkili bir biçimde gösterme özelliği vardı.

 

 

Ve, bence o günlerde Tayyip E. ve Hükümetten gelen, “Siz o fotoğrafı nasıl yayınlarsınız, savcımızın ailesini düşünmüyor musunuz?” tepkilerinin asıl sebebi, o fotoğrafın kendilerinin siyasi erk olarak acizliğini gösteriyor olma özelliği idi.

 

 

Elbette ailenin o fotoğrafı görmesi dayanılmaz bir durum.

 

 

Buna rağmen düşündüğümde ve kendime sorduğumda, diyorum ki, muhtemelen ben gazeteci olarak o fotoğrafı toplumda teröre karşı tepkinin sağlamlaşması açısından yayınlar ama aileyi de o fotoğraftan bir şekilde korumaya çalışırdım.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Özgür Özel’i yakından tartmak istiyor
Almanya Cumhurbaşkanı ve İmamoğlu
CHP’ye sığınma arzusu