Neredeler bu anlı şanlı ilahiyat profesörleri?

Neredeler bu anlı şanlı ilahiyat profesörleri?
15 Ekim 2014 07:30

Yazımın başlığı tabi ki her konuya maydanoz olan birkısım medyatik ilahiyat profesörlerini kastetetmektedir.

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

Halkımızın dinsel konulara olan aşırı ilgisi yüzünden televizyon yöneticileri yüksek reyting sağlamak için bunları her durumda ekranlara çıkarmaktadır.

 

Televizyoncular aklınıza gelebilecek her konuda konuştururlar bazı ilahiyatçı profesörleri.

 

Namaz.

Oruç.

Zekat.

Hac.

Kurban kesimi.

Sadaka vermek.

İslam’da kadın hakları.

İslam’da miras bölüşümü.

Boşanma.

İslam’da içkinin yasak oluşu.

İslam’da kumar oynamanın haramlığı.

İslam’da kadınların açık gezmesinin yasaklığı.

 

Vs. gibi dinsel konularla birlikte zaman zaman diğer gezegenlerde yaşam var mı, ilk yaratılan insan Adem mi, gerçekten evrim var mı, dünyanın ve diğer gezegenlerin oluşumu ile ilgili bir yığın fantastik konu için görüşlerine başvurulan birkısım ilahiyat profesörleri ayet ve hadislerle her şeyi açıklamaya çalışırlar.

 

Bu ilahiyat profesörlerinden birkısmının da haftalık din programları vardır ve konularını kendileri seçerler.

 

Bunlar dinle ilgili aklınıza dahi gelmeyen her şeyi anlatırlar ama iş fincancı katırlarını ürkütecek konulara gelince suspus olurlar.

 

Yani her Allah’ın günü dindar halkımızı olmadık konularla cehennem ateşi ile korkutan bu pek değerli birkısım ilahiyat profesörlerimiz iş küresel hırsızlıklara, büyük yolsuzluklara, rüşvetçilere, ihale yüzdecisi büyükbaş yetki sahiplerine, kurdukları tertiplerle mazlum vatanseverleri kodese tıktıran yetkililere, ırz düşmanı yalancı tanıkları yargı önüne çıkaranlara, kendilerini ve çocuklarını büyük yetkileri nedeni ile nüfuzlarını kullanarak dünya ölçeğinde haram yollarla zengin edenlere, milletin ve devletin malını üstlerine geçiren şerefsiz haramzadelere, vatandaşlarını verdikleri emirlerle güvenlik güçlerine katlettirenlere, başka Müslüman ülkelerdeki azgın teröristlere her türlü yardım ve ellerine silah vererek o coğrafyalarda yüz binlerce Müslüman’ın katledilmesine, devlet yönetiminde işi ehline değil de yandaşlarına verenlere, vs. sıra gelince siz onların bir defacık olsun seslerinin çıktığını ve bunların Kuran ve Sünnete göre cehennemlik birer zulüm olduğunu hiç duydunuz mu?

 

Bu beyefendilerin ”Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır’‘ hadisini bilmediğini mi düşünüyorsunuz?

 

Bunların ”En büyük cihad zalim sultanın yüzüne karşı söylenen hakikattir” hadisini bimediğini mi sanıyorsunuz?

 

Bu birkısım anlı şanlı ilahiyat profesörlerinin ”Bir kişi hırsızlık yaparken Müslüman değildir” hadisini bilmediğini mi sanıyorsunuz.

 

Yine bu üst perdeden takınan yüksek zevatın namaz kılan devasa çaptaki hırsızlar için ”Üzerinde haram para ile kazanılmış elbise ile kılınan namaz kabul olmaz” hadisini bilmediklerini mi sanıyorsunuz.

 

Yine bu anlı şanlı büyük alimler grubunun ”Rüşvet alan da veren de, aracılık eden de lanetlenmiştir” hadisinden haberdar olmadıklarını mı zannediyorsunuz?

 

Bu pek değerli birkısım ilahiyat profesörlerimiz demokratik haklarını kullanan kendi Müslüman vatandaşları ile diğer İslam ülkelerindeki Müslümanları teröristlerin ellerine silah vererek katlettirenlere karşı ”…kim bir mümini haksız yere öldürürse onun yeri bir daha içinden çıkmamak üzere ebedi cehennemdir” ayetini neden yüksek sesle söyleyip onların eğer İslam dinine gerçekten inanıyorlarsa cehennemlik olduklarını haykırmıyorlar?

 

Ve bu anlı şanlı ilahiyat alimlerimiz Türkiye’yi yiyip bitiren, Türk milletini kemiren yüzlerce sorunu malesef dile getiremiyorlar.

 

Neden acaba?

 

Bunun akılcı ve mantıksal iki nedeni vardır.

 

Bunlardan birincisi korku.

 

İkincisi çıkardır.

 

Ve bu noktada yine bu beyefendilerin ”…kimseden korkmayın, benden(Allah) korkun” ayetini bilmediklerini mi sanıyorsunuz?

 

Yukarıda soru şeklinde sıraladığım her şeyi en ince ayrıntılarına kadar elbetteki biliyorlar.

 

Ama benim her zaman aklıma gelen soru acaba bunlar bu ilahi mesajlara yeteri kadar inanmıyorlar mı?

 

Çünkü böyle kuşkulu imanları yansıtan Kuran’daki ”Ey iman edenler! Yeniden iman edin” ayetini de o anlı şanlı birkısım ilahiyatçı profesörlerimiz çok iyi bilir.

 

Burada bir anımı anlatmak istiyorum.

 

Bugünkü Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile 22.dönem parlementosunda beraber milletvekilliği yaptık.

 

Sonradan hukuk fakültesini dışarıdan bitiren Bekir Bozdağ ilahiyatçıdır ve yıllarca merkez vaizliği yapmıştır.

 

Bekir Bozdağ bir konuşmasında kürsüye çıkıp AKP hükümetinin yolsuzluklarını örtmeye çalışmıştı.

 

Onun peşine ben kürsüye çıktım ve kendisine ” sen merkez vaizliği yaptığın zaman Müslümanlara anlattıklarına inanmıyor muydun” cümlesi ile açıkça yüzüne haykırmıştım ama tek bir sözcükle de dahi olsa bana yanıt vermemişti.

 

İşte bugün de birkısım medyatik anlı şanlı ilahiyat profesörlerimize aynı soruyu soruyorum.

 

Sizi samimi, saf ve can kulağı ile dinleyen dindar halkımıza anlattıklarınıza inanmıyor musunuz?

 

Eğer inandık diyorsanız haram ve zulüm bataklığına batmış olan birkısım devlet adamlarına açıktan gerçekleri ne zaman söylemeyi düşünüyorsunuz?

 

İftiralarla vatanseverler hapishanelere tıkılırken siz nerede idiniz?

 

17 ve 25 Aralık 2013’de siz nerede idiniz?

 

Kurdukları sahte vakıflarla devletin milletin malını nüfuz ticareti ile üstlerine geçirenlere karşı bir şey söylemeyecek misiniz?

 

Böyle haramzadelere edindiğiniz villalar rüşvettir; rüşvet ise haramdır ne zaman diyeceksiniz?

 

İnsanları zalimce oradan oraya sürmek büyük zulümdür gerçeğini ne zaman yetkililerin yüzüne haykıracaksınız?

 

İnsanları tek tek veya başka ülkelerin içini karıştırarak topluca öldürtmek katilliktir ve fesat çıkarmaktır, bunlar da büyük günahlardandır hakikatlarını ne zaman despotların yüzlerine haykıracaksınız?

 

Başında bir ilahiyat profesörü olan Diyanet ne zaman İslam’ın gerçeklerini herkese ve despotlara haykıracak?

 

Neden Cuma günleri bu gerçekler hiç korkmadan halka anlatılmaz?

 

Neden bu gerçekler afiş ve broşürlerle halka anlatılmaz?

 

Fakir fukara halkımızın malının haramzadeler tarafından yenmesi sizin ”Allah korkusu” olarak halka aşılamaya çalıştığınız kavram zatialilerinizi hiç ilgilendirmiyor mu?

 

Hadi emrinize bir de Diyanet TV verildi; burada neden haram, rüşvet, hırsızlık, katillik, zulüm, insan hakları, adam kayırma, işe ehlini değil yandaşlarını koyma zulmünü, ihale yüzdeciliğinin ve siyasal nüfuzla sevet edinmenin yasaklığını, büyük günah olduğunu; rüşvetle dizinelerce villa ve kuruyük gemisi sahibi olmanın ateşi yutma seviyesinde haram olduğunu, hırsızlık ve yolsuzlukları açığa çıkaran devlet görevlilerinin zalimane bir tarzda kodeslere tıkılıp sonra oradan oraya sürmenin firavunca bir zulüm olduğunu, ülkeyi bölmek üzere teröristlerle anlaşma masasına oturmanın bölücülük ve alçakça hainlik olduğunu neden anlatmıyorsunuz?

 

Ey anlı şanlı birkısım ilahiyat profesörleri ve Diyanet yetkilileri milletimizi, devletimizi, cemiyet hayatımızı selamete çıkaracak, ahlak seviyemizi yükseltecek yukarıda değindiğim saf gerçekleri neden anlatmıyorsunuz?

 

Kimden korkuyorsunuz ve çıkarlarınız nedir?

 

Eğer haram ve zulüm işlerine bulaşmış olan birkısım devlet adamlarından korkuyorsanız, şunu bilin ki, Allah onlarla kıyas yapılmayacak derecede güçlüdür.

 

Eğer çıkarlarınızın elden gideceğinden endişe ediyorsanız yine şunu iyi bilin ki, helal yoldan kazanılmış rızık daha lezzetli, daha huzur ve mutluluk vericidir.

 

Bu yalın gerçekleri haykırmadığınız taktirde milletin üzerinde ağır bir yük ve vergilerinden aldığınız her kuruş haramdır.

 

Dolayısı ile saf temiz dindar milyonları cehennem ateşi ile korkutarak din tüccarı büyük hırsızlara yardımcı olmayın.

 

Çünkü bu madrabaz din tüccarı hırsızlar ve rüşvetçiler samimi dindarların saf temiz imanlarından yararlanarak milletin, devletin malını fil gibi hortumluyorlar.

 

Son olarak kısaca söylüyorum; İslam dininde olan her şeyi ya tam olarak anlatın ya da milleti siyasi irade hırsızları adına uyutmayın.

 

 

[email protected]

 

İbrahim ÖZDOĞAN Twitter

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!