Zonguldak’ta, 17 Mayıs 2010 tarihinde  meydana gelen 30 madencinin yaşamını yitirdiği grizu faciasıyla ilgili davada, 28 sanığın tutuksuz yargılanmasına devam edildi. Mahkeme heyetinin, faciayla ilgili hazırlanan 5’inci bilirkişi raporunun aslının gelmesinin beklenmesine karar vererek duruşmayı ertelemesi, ölen madencilerin yakınlarının tepkisine neden oldu.

 

 

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağında meydana gelen grizu faciasında, yerin 540 metre altında galeri açma işi yapan taşeron firma Yapı-Tek’te çalışan 30 maden işçisi öldü. Faciadan 1.5 yıl sonra 6 Aralık 2011’de, dönemin Karadon Müessese Müdürü İsmail Güner ile Yapı-Tek ortaklarından Halim Köse’nin de aralarında bulunduğu 28 kişi hakkında, ‘birden çok kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak’ suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

 

Facianın üzerinden 3 yılı aşkın süre geçmesine rağmen hala sonuçlanmayan davanın 10’uncu duruşması, Zonguldak 2’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya, tutuksuz yargılanan sanıklardan İsmail Güner, Ertekin Sayın ve Hasan Karakaş katıldı. Diğer sanıkların yer almadığı duruşmada, avukatlar ve ölen madencilerin yakınları da hazır bulundu.

 

5’İNCİ BİLİRKİŞİ RAPORUNA İTİRAZ

 

Sanık avukatları, İstanbul 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce hazırlanan ve mahkemeye henüz gelmeyen, ancak Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla ulaştıkları 5’inci bilirkişi raporu ile ilgili görüşlerini bildirdi. Sanıklardan İsmail Güner’in avukatı Ethem Malkoç, mevükkelinin ‘tali’, Yapı-Tek şirketinin ortağı Halim Köse’nin ‘asli’ derecede kusurlu bulunduğu, facianın ise öngörülebilir-önlenebilir olduğu belirtilen rapora itiraz etti. Avukat Malkoç, şöyle dedi:

 

“Mahkeme, raporun üniversite öğretim görevlileri, akademik ünvanlı kişiler tarafından hazırlanmasını istedi. Ancak rapor, üniversite kariyeri olmayan kişiler tarafından düzenlenmiştir. Ayrıca mahkemenin ara kararına aykırı şekilde kimin hangi görevi nedeniyle ya da hangi ihmali nedeniyle kusurlu olduğu hususunun açıkça tespiti ve bu hususta görüş bildirilmesi istenildiği halde somut olarak bu hususlarda hiç değerlendirme yapılmamıştır. Yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ederiz.”

 

Halim Köse’nin avukatı Fevzi Yılmaz da bilirkişi raporunu kabul etmediklerini söyledi.

 

Diğer sanıkların avukatlarının da raporla ilgili görüşlerini bildirmesinin ardından mahkeme heyeti, UYAP üzerinden gönderilen söz konusu raporun aslının gelmesinin beklenmesi ve geldiğinde de mütalaa için savcıya teslim edilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

 

Erteleme kararı, salonda bulunan madencilerden bazılarının yakınlarının tepkisine neden oldu. Faciada babası Hüseyin Arslan’ı kaybeden Dilek Arslan, “Bir bilirkişi raporunu halledemediniz. İnşallah bizim de bir gün yüzümüz güler” dedi. Diğer madencilerin yakınları da salondan çıkarken, “Biz acımızı her gün yaşıyoruz. Hala bilirkişi raporu bekleniyor. Bu adalet ne zaman yerini bulacak?” diyerek tepkilerini dile getirdi.