14 şehir hastanesi maliyetine 190 hastane!
4 Nisan 2023 09:33
Hazinede büyük zarara yol açan ve kamu-özel ortaklığıyla yapılan şehir hastaneleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Şehir hastaneleri olmasaydı ne yapardık?” sözleriyle yeniden gündeme geldi. Oysa şimdiye dek yapılan 14 şehir hastanesine iktidarın 108 milyar kira ve hizmet bedeli ödediğini belirten CHP’li Şahin “Bu maliyetle 190 devlet devlet hastanesi yapılırdı” diye konuştu.
Fotoğraf: Temsili/ ronesans.com
Birgün’den Sibel Bahçetepe’nin haberine göre AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, önceki gün İstanbul Bağcılar’da toplu açılışın töreninde depremde “Şehir hastaneleri olmasaydı Covid salgınında ne yapardık” demesinin ardından, hizmette olan şehir hastanelerine harcanan rakam yeniden gündeme geldi. 14 şehir hastanesi için son 7 yılda kira ve hizmet bedelinin toplam 108 milyar 300 milyon TL olduğu belirtilirken, bu para ile 190 tane devlet hastanesinin inşa edileceği kaydedildi.
CHP Balıkesir Milletvekili Dr. Fikret Şahin, BirGün’e yaptığı değerlendirmelerde “Erdoğan, devasa kamu zararına neden olan şehir hastanelerini savunmaya devam etmiştir. Her fırsatta başta AKP Genel Başkanı ve Sağlık Bakanı başta olmak üzere AKP yetkilileri suçluluk psikolojisi içerisinde şehir hastanelerini bu kalıplaşmış söylemlerle savunmaya çalışmaktadırlar” diye konuştu.
DEVASA FARK VAR
AKP yetkililerinin şehir hastanelerinin 25 yıllık maliyetlerini halen açıklamadığını vurgulayan Şahin, şöyle devam etti: “Gerçek şudur. Hizmette olan 14 şehir hastanesi için son 7 yılda ödediğimiz kira ve hizmet bedeli toplam 108 milyar 300 milyon TL’dir. Bu para ile 500 yataklı devlet hastaneleri yapmış olsaydık şu an elimizde 22 bin yatak kapasiteli 14 şehir hastanesi yerine, 95 bin yatak kapasiteli 190 adet 500 yataklı devlet hastanesi olurdu. Dolayısıyla hem Covid salgınıyla, hem de depremde daha nitelikli ve daha yaygın sağlık hizmeti vermiş olurduk. Üstelikte bu hastanelerin sahibi kamu olurdu ve boşu boşuna en az 20 yıl daha ödeme yapmak zorunda kalmazdık. Covid salgınında kronik hastalığı bulunan hastaların başvurması gereken hastaneler ile Covid şüphesi olan hastaların başvurması gereken hastaneleri ayırmamız gerekirken şehir hastaneleri sistemi nedeniyle maalesef bunu yapamadık ve hastalar birbirini enfekte ederek yaşamlarını kaybetti.” Depremde Hatay Şehir Hastanesi olarak adlandırılan bin 330 yatak kapasiteli Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin ağır hasar alarak hizmet dışı kaldığını anımsatan Şahin “Oysa bir yere tek bir hastane yapmaktansa Hatay’ın farklı bölgelerinde 500 yataklı devlet hastanesi yapmış olsaydık, bir hastane hasar görmüş olsa dahi diğerini kullanma imkanımız olabilirdi” diye konuştu.
BAKANLIK POLİTİKALARININ BAŞARISIZLIĞI ORTADA
Şehir hastaneleri üzerine çalışmaları ve bir de kitabı olan Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala ise şehir hastanelerinin kamuya çok yüksek maliyetinin olduğunu belirterek, özetle şunları dile getirdi:
“Şehir hastanelerinin yarattığı sorun cebimizden çok yüksek paranın küresel sermayeye aktarılmasıyla sınırlı değil. Hem pandemide hem de depremde böylesine büyük hastanelerin, şehrin uzağında ve tek merkezde toplanmasının ihtiyaçlara yanıt vermediğini gördük. Örneğin Ankara’da şehir hastanesi açılırken çok sayıda devlet hastanesi kapatıldı. Şehir hastanesi pandemi hastanesi olarak ilan edilince insanlar pandemi dışındaki sorunlarını ötelemek zorunda kaldılar. Kalp, akciğer, şeker hastaları pandemi hastanelerine gidip hastalık kapmak istemedikleri için uzun süre hastanelerde alabilecekleri sağlık hizmetlerinden yoksun kaldılar. Oysa bu hastaneler kapatılmamış olsaydı, bir ya da ikisi pandemi hastanesi olarak ilan edilirken diğerleri insanların ihtiyaç duydukları bu hizmetleri sunmaya devam edebilseydi kronik hastalıkların da takibleri yapılabilirdi. TÜİK ölüm sayılarına bakacak olursak, 2019 ile kıyaslandığında, 2020-2021’de 201 bin fazladan ölümün gerçekleştiğini görüyoruz. Bunların 80 bin kadarı resmi kayıtlara Covid ölümü olarak yansıdı. 120 bin kadarı ise covid dışı fazladan ölümler. Bunlar kalp, şeker, solunum sistemi, kanser hastaları gibi aslında kronik hasta olup sağlık hizmetinden yararlanamayanları da içeriyor. Dolayısıyla şehir hastanelerinin pandemi sırasında doğru düzgün bir işlevinin olmadığı açık. Depremde Sağlık Bakanlığı politikalarının ne kadar başarısız olduğunu bir tek Hatay üzerinden bile söyleyebiliriz. AKP’nin sağlık politikaları ve Sağlıkta Dönüşüm Programı iflas etti.”