Varlık Fonu’na devirlerin olağanüstü hal ile ne alakası var
6 Şubat 2017 17:30

24 Ocak 2017 günü Erdoğan bir kararname çıkarmış,
9756 sayılı kararnameye göre, Ziraat Bankası’ndan Halk Bankası’na, PTT’den, Çaykur’a, Türksat’tan Türkiye Petrolleri’ne kadar bir dizi tarihi ve temel ekonomik kurumu Varlık Fonu’na devretmiş.

Safile USUL H&H YORUM

Erdoğan kararname yetkisini olağanüstü hal kapsamında kullanıyor.

Ama hangi kurala göre ekonomik anlamda en stratejik kararlar olağanüstü hal kapsamında bir kararname ile alınabilir?

Bunun cevabı şu ki, bu kararnameler demokrasi ve kural dışıdır.

Esasen de AYM tarafından iptal edilmesi gerekir bir demokraside.

Ama bizde AYM şu anda iktidara karşı karar alamıyor, yani de facto ilga edilmiş.

Olağanüstü hal ile çıkarılacak kararnameler olağanüstü hali gerektiren spesifik güvenlik koşulları ile sınırlıdır.

Nitekim, hükümetten bir bakan, “Fransa’da da olağanüstü hal var” deyince Fransa Dışişleri Bakanı, “Hayır, bizdeki olağanüstü hal sizdeki gibi değil, bizde olağanüstü halde sadece polisiye ve güvenlikle ilgili düzenleme uygulamalar var” demişti.

Ki, Türkiye Cumhuriyeti’nde bundan önceki dönemlerde olağanüstü hal sadece söz konusu spesifik güvenlik koşulllarına dair düzenlemeler yapageldi.

Hiçbir olağanüstü halde TBMM ve ilgili sorumlu kurumlar bypass edilerek ekonomik kurumlara veya başka alanlara müdahale edilmedi.
Şu anda Türkiye’de olanlar korkunç tek kelime ile.

Bu arada, Ahmet Zeki Üçok isimli ve et mi balık mı olduğunu bir türlü anlayamadığım emekli askeri hakim iktidara yaranmayı pek tercih ediyor olmalı ki, dün gece TV’de, “Bizdeki yargıçlara, Anayasa Mahkemesi’ne neden güvenmiyoruz, bizim yargıçlarımız da dünya çapında” gibi birşey söyledi.

Bu adam herhalde ayda yaşıyor veya devamlı karanlık odada sinema izliyor olmalı ki, bizdeki AYM’nin, bir ülkenin en yüksek ve en prestijli yargı organı olan AYM’nin paralize edilmiş olduğundan, olağanüstü hal çerçevesine sokularak bir ülkenin tüm malvarlığına el değiştirdildiğinden haberi yok.

İKİDİR VATANDAŞ MÜDAHALE EDİYOR

Son zamanlarda vatandaşta polis tarafından biber gazı sıkılan ve/veya gözaltına alınmaya çalışılan gençleri koruma eğilimi oluştu.

İlk olarak Beşiktaş vapurunda hayır şarkısı söylediği için korudu vatandaş gençleri polise karşı ve gözaltına alınmalarını engelledi.
Dün de Beyoğlu’nda.

Tv ekranlarından izledim, yoldan geçmekte olan sivil kadın ve erkek vatandaşlar polise, “Yapmayın ya, yazıktır ya, onlar ne yaptı ki” şeklinde tepki gösteriyordu.

Bundan çıkarılacak bir sonuç da şu ki, iyi bir hayır kampanyasında vatandaşın vicdanına hitap ile epey bir sonuç alınabilirdi.

Safile USUL Twitter