Tezkerede TSK tezlerinin ağırlığını görüyorum

Tezkerede TSK tezlerinin ağırlığını görüyorum
2 Ekim 2014 17:30

Öncelikle…

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

 

Tezkerinin reel anlamda birşey değiştirmesi beklenmemeli.

 

Tezkere aslında sadece bir izin kağıdı ve bu izin kağıdı ile izin kağıdı ile gerçekte yapılabilecek şeylerin birbirinden farkını görmek lazım önce.

 

Bu tezkere tabii ki, aslında, en küçük bir adım için bile lazım…

 

Şöyle ki…

 

Diyelim bir asker Türkiye’nin güney sınırından bir adım adımını atacak…

 

Mesela kaçarak gelen Suriyelilerin sınır bölgesine yığılması durumunda bir adım adımını atarak, tel örgünün ardına geçecek ve bir hastanın elini tutacak, bu bile aslında sınır ötesine geçiş sayılır ve tezkere çok basitçe bunun için bile bir izin kağıdı aslında.

 

Ve de, epeydir her sene tezkere uzatılıyor ve bunun en asli sebebi hep PKK idi hatırlanırsa.

 

Ve bu seferki tezkerenin de aslında diğerlerinden çok bir farkı yok…

 

Hemen diyeceksiniz ki belki, bu kadar basit mi yani, bu Hükümetin amacı yok mu?

 

Olmaz mı, olmaz mı hiç…

 

Esad’ı yıkmak istiyor Tayyip Erdoğan, hem de nasıl yanıyor bunun için…

 

Mesela elinden gelse bir tezkere çıkarır ve şimdi bir de kendini başkomutan sanıyor ya, bir parmağını da yukarı kaldırarak, “Derhal Şam’a gidile, bana Esad’ın kellesi getirile” der ve Türk ordularını hemen oraya savaşa yollar ama bunu yapamıyor ve yapamaz.

 

Ve, bu tezkere de işte onun istediği türden bir tezkere değil…

 

Elbette Tayyip Erdoğan tezkereden, “Olur da ilerde şartlar elverirse, bu tezkereye yeni bir tezkere ilave edebilirsem, Türk ordusunu Şam’a dayarım belki” diye muhakkak ümitler besliyor.

 

Lakin bu tezkere ona en ileri yorumu ile bile hukuken böyle bir imkan vermiyor…

 

Ve de, bu tezkere ağırlıklı olarak TSK tarafından ana tezi oluşturulmuş ve hatta en azından taslağı TSK tarafından kaleme alınmış bir tezkere…

 

Bu kanıya nasıl vardığımı ise, şöyle izah etmeye çalışayım…

 

Tezkerede uluslararası hukuka öncelikle vurgu yapılmış ve bu kapsamda Birleşmiş Milletler’in kararları şu cümlelerle gerekçe olarak gösterilmiş…

 

“Nitekim bu nedenle, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 2170 ve 2178 (2014 yılı) sayılı kararlarıyla Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve bağımsızlığını teyit etmiş, bu ülkelerdeki terör faaliyetlerini kınamış, IŞİD ve benzeri terör örgütlerinin faaliyetlerine karşı BM üyesi tüm ülkelere 1373 (2001 yılı) sayılı BM Güvenlik kararı ve uluslararası hukuk çerçevesindeki sorumluluklarına uygun şekilde gerekli tedbirleri alma çağrısında bulunmuştur”

 

Dikkat edilirse BM’nin atıfta bulunulan söz konusu her iki kararı da Irak ve Suriye devletlerinin egemenliğini tanıyor ve Irak Merkezi Hükümeti ile Şam Hükümeti’ni devlet söz konusu devlet egemenliğinin meşruiyeti içinde görüyor.

 

Tezkere böylelikle Irak ve Suriye’deki devlet egemenliklerini tanıdığını dolaylı yollardan ifade ediyor.

 

Tayyip Erdoğan’ın kanımca TSK tarafından formüle edilen bu tezkereye itiraz etme arzusu var ama buna imkanı yok.

 

Ne yani, BM’i tanımayacak, onu tanımayacak, bunu tanımayacak da savaş mı çıkaracak…

 

Çıkarır çıkarmasına ama korkar, olay bu, hem uluslararası hukuktan korkuyor hem de birgün birşeyler ters dönerse nasıl bir uluslararası düşmanlık ve hukuk yaptırımının kendisini beklediğini ona birileri anlatmıştır, emin olun.

 

Onu diyordum.

 

Tezkerede Türkiye’yi tehdit eden örgütler tezkerenin gerekçesi olarak gösterilirken Esad olayların sebebi olarak gösteriliyor ama tezkerenin askeri hedefi olarak kanımca asla yok tezkerede.

 

Bu tezkere ile kimse Esad’ı hedef alan bir savaş faaliyeti içine giremez, bundan eminim ben.

 

Öte yandan tezkereye TSK tezlerinin hakim olduğunu düşünmeme sebep olan bir husus da, Türkiye’ye tehdit olarak belirtilen terör örgütleri kapsamında IŞİD ve PKK’nın isminin ifade edilmesi.

 

Şimdi, kanımca, bu iki isim formüle edilirken TSK tarafından, TSK gerçekten de kendi içinde her iki örgütü de hedef alıyor ve TSK’nın tezkereden asıl beklentisi sınırı ve sınırın yakın ötesini PKK ve IŞİD’e karşı koruyabilmek. Sınırın yakın ötesi tam ne kadardor kestiremem ama mesela 50 km’ye kadar olan bölüm denebilir.

 

Bu da çok önemli bir mesafe bir sınırın korunabilmesi için.

 

Tayyip Erdoğan ise içinden IŞİD’i hedef görmüyor pek ama o da Türkiye gibi bir devletin tezkerelerinin başka türlü olamayacağını görüyor.

 

Ne yapsın, kör felek bırakmıyor ki bir Kanuni Sultan olarak yaşasın.

 

Hülasası, bu tezkere…

 

1-Şu ana kadarki durumdan çok farklı bir durumu yaratabilecek askeri eylemlere yol açacak bir tezkere değil

 

2-Ana tezleri TSK tarafından formüle edilmiş ve TSK açısından Türk sınırlarını PKK ve IŞİD’e karşı koruma beklentisi taşıyan bir tezkere

 

3-Tayyip Erdoğan’dan çok anlamlı emirler de gelmeyeceği için, TSK’nın beklentilerine de melhem olabilecek bir efektiviteye sahip olmayacağını da şimdiden söyleyebiliriz.

 

Bu arada…

 

Tayyip E. devletin makro dümenini kıramıyor, bundan korkmaya çok gerek yok ama…

 

Ya, şu seçimleri bir alabilseydik biz.

 

İşimiz asıl orda ama onu beceremiyoruz.

 

IŞİD’DEN SON HABERLER

 

Avrupa basınından bugün okuduklarımdan özet aktaracaklarım var…

 

1-ABD IŞİD’e karşı çok fazla sonuç alamıyor

 

2-IŞİD karada bulunmanın tüm avantajlarını kullanıyor

 

3-Mesela sivil yerleşim noktalarına, sivil yerleşimli binalara, fabrikalara IŞİD bayrağı dikiyor, ABD ve müttefikleri hedef bulmada zorlanıyor

 

4-IŞİD artık askeri araçlarla değili motosikletlerle geziyor ve cep telefonu, internet kullanmıyor

 

5-İngiliz Kuvvetleri’nin komutanı Paul Gibson, IŞİD’in bu şekilde hava saldırılarına karşı hedefleri küçültme yolu izlediğini söylüyor; IŞİD silah depolarını da ortadan kaldırarak, silahlarını camilere ve evlere dağıttığı da belirtiliyor

 

DÜN TBMM’Yİ KIRMIŞ GEÇİRMİŞ

 

Dün Meclis’de bulunan bir yakınım anlattı; TBMM’nin açılış konuşması için Meclis’e giden Tayyip Erdoğan Meclis bahçesini kırmış geçirmiş, olağanüstü sayıda polis varmış ve Meclis’in bahçesinde terör estirmişler. Tüm arabalara adeta düşman muamelesi yapılmış, kimse bir yere yaklaştırılmamış. Milletvekilleri bile. İyi de madem bu ülkenin Cumhurbaşkanı olduğunu iddia ediyorsun, kendi vatandaşından ve milletvekilinden niye bu kadar korkuyorsun? Cık, cık, cık…Ne gerek var bu kadar polise?

 

 

 Safile USUL Twitter

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Eski camlar bardak oldu
Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor