Sevilay yılman: Diyanet, kadını ikinci sınıf bir yaratık gibi görüyor

Sevilay yılman: Diyanet, kadını ikinci sınıf bir yaratık gibi görüyor
14 Kasım 2019 13:42

Diyanet tarafından hazırlatılan ‘aile’ temalı kamu spotlarında kadının erkeğe hizmet etmesi, gelen yorumlar üzerine Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın “Kadının kocasına çay getirmesine tahammül edemiyorlar, aile bağlarını zayıflatmaya çalışıyorlar. Bizim medeniyetimizde kadın görevini yapacak, erkek görevini yapacak” açıklaması çok tepki çekmişti. Gazeteci Sevilay Yılman bugünkü köşesinde Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın bu açıklamasına yanıt verdi.

 

 

HaberTürk yazarı Yılman, “Eğer bu medeniyette kadının görevi eşine sürekli hizmet etmek falansa ben bu medeniyeti reddediyorum. Bu medeniyet değil filan değil, düpedüz cahillik çünkü” dedi.

 

 

Sevilay Yılman’ın “Diyanet neden ısrar ediyor bu yanlışında?” başlıklı yazısının bir kısmı şöyle;

 

….

Yani diyor ki Sayın Erbaş…

Kadının görevi eşine hizmet etmektir…

Erkeğin görevi de o hizmeti almaktır.

Tabii asıl kritik nokta bunu; “Bizim medeniyetimiz” diyerek bağlaması…

Bir kere şunu diyeyim Sayın Başkan’a…

Eğer bu medeniyette kadının görevi eşine sürekli hizmet etmek falansa ben bu medeniyeti reddediyorum.

Bu medeniyet değil filan değil, düpedüz cahillik çünkü.

Medeniyet dediğimiz kavramın karşılığı uygarlıktır.

Uygar bir toplumda da kadının esas görevi kocasına hizmet etmek değildir.

Uygar toplumlarda hizmet, dayanışma, ikram karşılıklı olur.

Uygar toplumda bir koca “hödük” gibi evde otururken kadın da sürekli o hödüğü beslemek, her türlü ihtiyacını gidermek için kurgulanmış bir robot değildir.

Yine söylüyorum…

Akıllı telefon bağımlılığının yanlışlığına vurgu yapmak adına çekilmiş o kısa filmlere hiç itirazım yok.

Diyanet kesinlikle çok doğru bir yerden yakalamış meseleyi.

Ancak kusura bakmasınlar topluma bir yanlışı aktarırken daha büyük bir yanlışa da imza atılmıştır o video ile.

Akıllı telefon ya da sosyal medya bağımlılığının aile birliğini tehdit eden, eşler arasında iletişimi, sevgiyi, saygıyı azaltan sağlıksız bir şey olduğunu anlatmanın yolu pekala başka türlü de olabilirdi.

Mesela karı koca evde veya dışarıda bir yemekte iken… Ya da birlikte televizyon izlerken ya da eşler bir misafirlikteyken…

Daha da çoğaltılabilir bu yanlışa vurgu yapmak için kullanılacak senaryo…

Hal böyleyken Diyanet neden kadını eşine sürekli hizmet eden bir tip gibi gösteren o filmi çekiyor ve hala da “Doğru yaptık!” deyip sahip çıkıyor?

Niye biliyor musunuz?

Çünkü Diyanet, kadını kocasına sürekli hizmet eden ikinci sınıf bir yaratık gibi görüyor da ondan!

 

 

Yılman’ın yazısının tamamını okumak için tıklayınız