Pazartesi 10.30 gibi Ankara’da, TEM’e girmeden hemen önce yolun sağ tarafında devrilip, boyluboyunca yatmış bir TIR gördüm.

 

Safile USUL H&H YORUM

 

Şoförü nasıl becermiş acaba diye düşünmeye gerek bile yok…

 

Direksiyonu sallapati tutuyordu, hatta muhtemelen parmak ucu ile tutma ve hava yapma havasındaydı veya uyukluyordu, hızlıydı ve viraj sürüşü sersericeydi.

 

Bu nedenle de koskoca ve şoförlüğü büyük bir sorumluluk gerektiren TIR’ı refüje çarpıp, yola dikey biçimde boylu boyunca yatırmayı başardı.

 

Şimdi bakın, bir trafik sisteminde aynı günlerde birden fazla TIR yola devriliyorsa (bu benim gördüğüm TIR’dan birkaç gün önce de İstanbul TEM’de bir TIR tam da aynı şekilde yola dikey yatmıştı) bu kesinlikle sistemik bir sorundur.

 

İşte ben bu sorunun neler ile korelasyon taşıdığına değinmek istiyorum.

 

Ki, basında dikkat edin, sadece bu iki örnek değil, son zamanlarda devamlı TIR’lar yan yatıyor veya tamamen ters dönerek yola seriliyor.

 

Bunun sebebi ve Tayyip E. ve Hükümeti ile arasındaki korelasyon (doğrusal ilişki, doğrudan ilişki, birinin varlığının diğerinin sebebi, etmeni olma durumu) şöyle…

 

Bu son zamanlarda yan yatan TIR’lar artık tamamen yayları laçka olmuş bir toplumsal sistemin ürünü…

 

Şöyle ki…

 

Bu TIR’lar genellikle de taşrada kurulu firmalara ait ve sahipleri genellikle AKP seçmeni. (nitekim yan yatan TIR’ların plakaları taşradandı)

 

AKP yönetimi ise, balığın baştan kokması misali, üstten gelen sinyaller uyarınca kendi seçmen kitlesinden ticari kuruluş olanları belli parasal ve altyapısal destekler karşılığında denetlemeden muaf tutuyor.

 

Daha da doğrusu denetlemeden mesul kuruluşlar da Hükümetten gelen sinyallere binaen, AKP seçmeni ticari firmalara karşı çok esnek davranıyor.

 

Ve, tıpkı Soma faciasında da olduğu gibi, bu firmalar kendilerini doğru, standart ve yasalara, yönetmeliklere uygun iş yapma zorunluluğunda hissedecek bir yaptırım mekanizması altında değiller.

 

İşte yine bu firmalar, birincisi ucuz ve yetiştirilmemiş personel/işçi çalışıtırıyorlar.

 

Örneğin aylık ücreti Türkiye şartlarında dahi 4 bin Tl’nin altında asla olmaması gereken TIR şoförlerine bu parayı vermeyi asla düşünmeyecekleri için vasıfsız ve mahalle arasında TIR kullanmayı öğrenmiş kişileri binlerce tonluk TIR’ların tepesine koyuveriyorlar.

 

Bunun dışında bu firmalar Tayyip E. zihniyetine çok uygun olarak az yatırımla bol para çarpma, yeterki AKP’ye oy verme karşılığında istediği kuralı ihlal etme gibi bir anlayışa sahipler.

 

Tayyip E. ve emrindeki Hükümet’in tek bir talebi var bu firma ve seçmenlerinden.

 

Tayyip E.’ye oy verin, korumadasınız, sonra ister TIR’ları yan yatırın, ister yolları kana bulayın…

 

Tayyip E. asla ve asla bir toplum düzenini sağlayacak, bir ülkeyi yönetecek kalite, disiplin, sorumluluk zihniyetine ait bir özellik taşımadığı için, işte onun yönettiği bir ülke aynen böyle oluyor.

 

Yollarda vatandaşlar hergün toplu toplu biçilmeye devam ediyor.

 

Türlü, envai çeşit cinayet, inanılmaz bir günlük olay skalası.

 

Şimdi size birşey söyleyeceğim, ki, bu, çok önemli bir toplumsal indikatör…

 

Türkiye’de 1990’larda acaip felaket ve çoklukta trafik kazası oluyordu.

 

Sonra 1990’ların sonunda bu inişe geçti ve Ecevit’in Başbakanı olduğu 57. Hükümet zamanında tamamen durma noktasına geldi.

 

Bu yıllar aynı zamanda Türkiye’nin çok önemli toplumsal reformlara imza attığı ve AB adaylık eşiğine geldiği ve benim sevinçlerden uçtuğum yıllardı.

 

Ancak dünyanın en talihsiz siyasal olaylarından birisi olarak 2002’de bu Hükümetin gelmesinden sonra Türkiye’nin trafik grafiği 1990 başlarından çok daha beter hale geldi.

 

Bu konusun sayılarını ben yazmıştım bundan önce yazdığım yerde.

 

Ama o yazıyı bulamadım. Bir ara o sayıları yeniden çıkarıp, yazacağım.

 

Öldürücü korelasyon olayına tekrar gelirsek…

 

Tayyip E. ve emrindeki Hükümetin siyasete ve hayata bakışının seçmenden oy alarak milyarlarca dolarlık para imkanları ve kişisel ihtiraslarını tatmin etmek olması durumu, Tayyip E.’nin siyasete topluma hizmet ve hukuk devleti kurallarına uymasını engelleyen bir faktör olarak tüm toplumsal düzenin bozularak, ölümcül bir hal alması durumu ile koresyon içinde.

 

Olay bundan ibaret.

 

SİZİ GİDİ SİZİLER

 

4 bakan hakkındaki fezleke savcıya geri yollandı ve Hükümet’in ahlaklar ahlakı timsali sözcüsü Hüseyin Çelik, “Bu konular aceleye gelmez” açıklaması yaptı.

 

Sizi gidi siziler…

 

Bu işler aceleye tabii gelmez.

 

Yoksa işin ucu Başbakanınıza uzanır maazallah, Cumhurbaşkanı makamına yerleşmesi riske girebilir.

 

Siz de kalırsınız ortada.

 

Sizi gidi, “devlet malı, Türkiye malı deniz, yemeyen domuz”cular sizi.

 

Not: Değerli okuyucu sizden bir hafta-10 gün kadarlık bir izin rica ediyorum. Ondan sonra görüşmek üzere. Kendinize iyi bakın.

 

 

 

 

---

Yazarın Son Yazıları:
Eski camlar bardak oldu
Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor