Kılıçdaroğlu: Ayakkabı kutusunda rüşvet alan birini başka bir ülkeye büyükelçi olarak atıyorsanız…

Kılıçdaroğlu: Ayakkabı kutusunda rüşvet alan birini başka bir ülkeye büyükelçi olarak atıyorsanız…
14 Şubat 2020 13:20

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul’da DİSK Genel Kurulu’nda konuştu. CHP lideri, iktidara ekonomi ve işçilerin sorunları üzerinden yüklenirken, “İşi bilenler devleti yönetebilir. Siz ayakkabı kutusunda rüşvet alan birini başka bir ülkeye büyükelçi olarak atıyorsanız; orada büyük bir sorun var demektir.” dedi.

 

 

İstanbul’da DİSK Genel Kurulu’nda konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iktidarın ekonomi politikalarını eleştirdi. Kılıçdaroğlu, işsizlik yüzünden kimsenin kendini yakmadığı Türkiye’nin güçlü bir sosyal devlet kurularak inşa edilebileceğini belirterek, “Siz ayakkabı kutusunda rüşvet alan birini başka bir ülkeye büyükelçi olarak atıyorsanız; orada büyük bir sorun var demektir.” dedi.

 

 

Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;

 

 

Ekonomide gelişmekte geriye giden bir ülkeyiz. Bunun çok değişik nedenleri var. Türkiye freni patlamış bir kamyon gibi yokuş aşağı gidiyor. Hepimiz bu kamyonun içindeyiz.

İnsanın inancına, kimliğine ve yaşam tarzına saygı duymalıyız. 82 milyondan herhangi bir kişi bu 3 nedenden ötürü ötekileştirilirse buna isyan etmeliyiz. Bu yapılmadığı için ayrıştık, bölüştük. Bunun çıkış yolu demokrasidir.

 

Marx “dünyanın bütün işçileri birleşin” diyordu, şimdi otoriter rejimlerin güç kazandığı bir ortamda yeni bir söylemle yola çıkmak zorundayız. “Dünyanın bütün demokratları birleşin” demeliyiz.

2008’de sosyal güvenlik yasası reform diye toplumun önüne kondu. Bazı sendikalar karşı çıktı, bazıları destekledi. Niçin EYT’liler var? Kaç işçi, kaç sendikacı bunun farkında? Kişi prim ödeme gün sayısı dolunca işi bırakıyor. Çünkü çalışıp yaşı doldursa alacağı emekli aylığı düşecek. Siz böyle bir reform dünyada gördünüz mü?

1 demokrasi, 2 üreten Türkiye, 3 güçlü bir sosyal devlet, 4 sürdürülebilirlik. Hiç kimsenin açta açıkta kalmadığı, işsizlik yüzünden kimsenin kendini yakmadığı bir Türkiye’yi güçlü bir sosyal devlet kurarak inşa edebilirsiniz.

İşi bilenler devleti yönetebilir. Siz ayakkabı kutusunda rüşvet alan birini başka bir ülkeye büyükelçi olarak atıyorsanız; orada büyük bir sorun var demektir.

Hala taşeron işçiler var, apartman görevlilerinin çocuklarının güneş görmeye hakkı var mı? İyi eğitim görmeye hakkı var mı? Sendikacı olmak sadece işçinin sorunlarıyla ilgilenmek değil, Türkiye’nin ve dünyanın sorunlarını yakından izlemek ve çözüm üretmektir.