Gıda terörü Meclis gündemine taşındı!

Gıda terörü Meclis gündemine taşındı!
31 Ekim 2019 10:38

İyi Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş, gıda sahteciliğinin araştırılması için Meclis Başkanlığına önerge verdi. Yokuş, yaptığı açıklamada;

 

 
“Ülkemizde gıda sahteciliği adı altında yapılan gıda teröründe ciddi oranda artışlar görülmektedir. Tükettiğimiz gıdaların büyük bir bölümünde gerek firmalar gerekse kişisel üretim denilen merdiven altı gıda üretimleriyle yapılan taklit ve tağşişler öncelikle insan sağlığını tehdit etmektedir. Vatandaşlarımızın beslemek için güvenerek alıp tüketmiş oldukları ürünler ne yazık ki gerçek ürünler olmamaktadır. Tarım ve Orman Bakanlığının yapmış olduğu denetimlerin bu hususta yeterli olmaması, firmaların ve kişisel üreticilerin gıda ürünlerinin sahtelerini yapmaya devam etmesi denetimlerin yetersizliğini ve kamuoyuna yeterince ulaşamadığının göstergesidir.

 
Ülkemizde gün geçtikçe artan gıda sahtekârlığının taklit edilmesi ve üretilmesi, bir gıda ürününün yapısında bulunmayan özelliklere sahipmiş gibi veya başka bir ürünün bire bir aynısıymış gibi üreterek, tüketicileri yanıltmaktadır.

 

 
TÜKETİCİ NE YEDİĞİNİ BİLMİYOR

 
Gıda Sahteciliği, ekonomik olarak bir çıkar sağlamak amacıyla, tüketiciyi yanıltmak yoluyla kasıtlı olarak gıdaya yapılan yasa dışı müdahalelerdir. Bazı firmaların ve kişisel (Merdiven altı ) gıda üretimleri, üretilen gıdanın değerini olduğundan yüksek göstermek veya ucuz benzerlerinin ilavesiyle maliyetini düşürmesiyle olmaktadır. Birçok sahtecilik türleri mümkün olsa da gıda sahteciliği ile ilgili otoriteler iki temel çeşide değinmektedir: Uygun olmayan ve zararlı olma potansiyeli taşıyan gıdaların satışa çıkarılması ile gıdalar hakkında kasıtlı olarak yanıltıcı bilgiler verilmesi.

 
İnsan sağlığına zararlı veya tehlikeli bir gıda ürünün üretilmesiyle, tüketici aldatılmaktadır. Türkiye’de birçok kalemde sahtesi yapılan gıda ürünleri mevcuttur. Süt ve et ürünlerinden glikoz ile üretilen şekerli gıdalara kadar. Özellikle sahtesi ile karşılaşılan ürünlerden olan bal, sahtesi yapılan ürünler arasındadır. Türkiye’de yıllık 110 bin tonluk bal üretimine karşılık yaklaşık 200 bin ton bal tüketiliyor. İthalatın olmamasına rağmen tüketilen balın yarıya yakın bölümü sahtesinden oluşuyor. Sahte balın yaygın olmasının nedeni ise verilen cezaların yetersizliği göstermektedir.

 
BAKANLIK DENETİMLERİ YETERSİZDİR

 
Bakanlıkça yapılan denetim ve tespitlerde farklı gıda ürünlerinde taklit ve tağşiş yapılan firmalar, belli aralıklarla bakanlıkça yayınlanıyor. Firmalara caydırıcı bir etki olmasına rağmen, yapılan bu denetimlerde verilen cezalar yeterli gelmemektedir. Çoğu Firma isim değiştirerek bu hatayı yapmaya devam etmektedir. Bu durum da, uygulanan cezai yaptırımların yetersizliğini göstermektedir.

 
Tarım ve Orman Bakanlığı, laboratuvar sonuçlarına göre taklit veya tağşiş yaptığı kesinleşen firmaları kendi internet sitesinde duyurmaktadır. 2012 yılından itibaren “Kamuoyuna Duyuru” başlığı ile yayınladığı bilgiler, maalesef düzenli bir portal üzerinde değildir ve yeterli kamuoyu oluşturmamaktadır. Bakanlığın verdiği bilgilere göre, 2012-2018 yılları arasında, 20 defa kamuoyuna açıklama yapılmış, 769 firmanın 1605 farklı parti ürünü, tüketicinin bilgisine arz edilmiştir.

 
SAHTE GIDA ÜRETENLERE YETERLİ CEZA YOK

 
Kamu denetiminin daha da sıkılaştırılması ve bunlar zaten halkın sağlığını tehdit ettiği için, bu ve benzer ürünlerde yapılan tespitlerde, üretici firmalar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunularak bunlarla ilgili yasal işlem yapılmaktadır. Fakat kötü niyetli olan firma ve kişiler, haksız kazanç elde ederek, kendilerine verilecek olan cezayı göze alarak bu işe giriyor. Çünkü gıda sahteciliğinde elde edilen kazanç, kendilerine verilecek olan cezanın çok çok üzerindedir. Dolayısıyla bu cezayı göze alarak üretime devam eden firmalar mevcuttur.

 
İnsanların sağlığını tehdit edecek gıda ürünlerinin üretimini en aza indirgemek, insanların gerçek besinleri tüketmesini sağlamak ve bu konuda kamuoyuna yeterli bilgi akışının sağlanması ile bilinçli tüketici profiline ulaşmak gerekmektedir. Türkiye’de birçok denetlemeye rağmen önüne geçilemeyen gıda terörünün neden yetersiz kaldığını görmekteyiz. Şu andaki cezaların caydırıcı değildir. Sahteciliğin en aza indirilmesi ile cezaları caydırıcı hale getirerek, hapis cezası, ticaretten men cezası gibi tüketicileri korumaya yönelik yöntemler geliştirmek elzemdir. Halk sağlığını hiçe sayan gıda teröristlerine karşı Meclis Başkanlığına araştırma önergesi verdim. Halkımızın güvenli ve sahte olmayan gıdalar tüketmesi adına önergemiz kabul edilmesini umuyorum.