Feyzioğlu’nu izlettiriyor mu?

Feyzioğlu’nu izlettiriyor mu?
17 Ağustos 2014 17:30

Dün, Hükümetin TMSF aracılığı ile el koyduğu ve doğrudan Erdoğan’a bağlı olarak çalışan Akşam gazetesi manşetine TBB Başkanı Feyzioğlu’nun İstanbul’da yaptığı bir toplantının fotoğrafı vardı.

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

İstanbul’un Fatih semtinde bir CHP’linin ofisinde yapıldığı söylenen fotoğrafa dikkatle bakan herkes bu fotoğrafın Feyzioğlu veya toplantıya katılan diğer CHP’li kimseler tarafından anı olsun diye çekilmiş bir fotoğraf olmadığını, fotoğrafın çekim açısı ve çekim esnasında ortamda bir ışık ayarlaması yapılmamış olduğunun belli olması da dikkate alındığında, daha ziyade gizlice çekilmiş bir fotoğraf olduğunu hisseder.

 

 

Ayrıca, fotoğrafı çekilen Feyzioğlu ve çevresindeki diğer insanların, o anda fotoğraflarının çekildiğinden habersiz oldularını belli oluyordu.

 

 

İnsanlar toplantı vs. yaptıklarında bazen bu anları fotoğraflamak isterler ama bu öyle bir fotoğraf değil ve belli ki, gizlice çekilmiş.

 

 

Bu fotoğraf bir de, ilk olarak, Akşam gazetesinin Feyzioğlu ile olarak yaptığı ve, “CHP içinde tartışma yaratacak fotoğraf” başlığı ile verdiği haberde kullanıldığına göre, demek ki, bu fotoğraf ilk olarak Akşam gazetesinin eline ulaşmış.

 

 

Eğer, mesela, bu fotoğraf CHP’ye yakın veya CHP’lilerle bağlantılı kişilere yakın bir mecrada çıkmış olsaydı, derdik ki, bazı CHP’liler haberdar oldukları bu toplantıyı CHP kamuyouna yansıtmak istediler ama söz konusu fotoğraf doğrudan Erdoğan’ın emrindeki bir gazetede çıkınca, haliyle şu soruyu sormak lazım…

 

 

Erdoğan Feyzioğlu’nu elindeki MİT vb. olanaklarla izletiyor mu?

 

 

Benim hissim bunun böyle olduğu yönünde.

 

 

Ki, bu hissime dayanak olan başka bazı hususlar da var.

 

 

Şöyle ki…

 

 

Erdoğan’ın uzun zamandır, daha doğrusu Feyzioğlu’nun siyasete aday olacağı yönünde izlenimler oluşmaya başaladığından beri, Feyzioğlu’na karşı özel bir tepki ve ondan özel bir çekinti içinde olduğunu görüyorum.

 

 

Feyzioğlu’na, “Edepsiz” şeklinde hitap ettiği Danıştay’ın kuruluş yıldönümü toplantısından daha da öncelerinden beri Feyzioğlu’ndan fikren ve siyaseten çok çekindiğini düşünüyorum.

 

 

Feyzioğlu’nun hukuk devleti kuramı konusundaki yetkinliği, uzmanlığı, bunun dışında Erdoğan’ı fikren ezme konusunda donanımlı oluşu gibi konulardan dolayı ondan çekindiğini ve de Feyzioğlu’na hem bir gizli beğeni (ki, bu beğeni aslında AKP cephesinde CHP’ye karşı genel olarak hep var) hem de onu siyaseten yok etme isteği var.

 

 

Bunun bir sebebinin de, Cumhuriyet’in tarihinde, Feyzioğlu’nun dedesi Turhan Feyzioğlu’nun, Cumhuriyet’e bağlılık ve onu koruma güdüsünün çok kuvvetli olmuş olması, hatta bu nedenle TSK tarafından da hep kabul görmüş olması, çok güvenli olarak addedilmiş olması olduğunu düşünüyorum.

 

 

Erdoğan torun Metin Feyzioğlu’nda hiç hazmedemediği ve yenmek, galebe çalmak istediği Cumhuriyet’i temsili bir özellik görüyor.

 

 

Ve, hep yenmek istediği (bir yandan Atatürk Orman Çiftliği’ne kendine saray yaptırıp, Atatürk izlerini kendi izlerinde yok etmeye çalışıp, öte yandan da Atatürk’ün arazisine konmaktan zevk aldığı gibi) Cumhuriyet mazisine ailesel bağlarla da bağlı Feyzioğlu’nu sahnede görmeye tahammül edemiyor.

 

 

Bu bakımdan da, Feyzioğlu’nun, eğer böyle bir niyeti varsa, CHP’nin başına geçmesini engellemek için çabalayacağından eminim.

 

 

Çünkü zaten hazmedemediği CHP’nin başında, CHP’nin fiziksel tarihine de ait gördüğü torun Feyzioğlu’nu görmeye tahammül edebilecek durumda değil.

 

 

Akşam’ın dünkü manşetinin, “CHP içinde tartışma açacak fotoğraf” başlığı ile verilmiş olması da zaten CHP tabanını Feyzioğlu’na karşı kışkırtmayı amaçlıyor.

 

 

Oysa CHP her türlü kurultay olayına alışkın ve sık kurultaylar nedeniyle bitemeyecek kadar özlü, tarihsel ve nedenli bir parti.

 

 

Türkiye Cumhuriyeti’ni kurarak bugün İran’dan, Irak’a, Kuzey Irak’tan Suriye’ye kadar tün dünya insanları için bir siyasal cennet haline getirmiş.

 

 

Her İranlı Türkiye’ye özenir, her Iraklı, her Suriyeli Türkiye’nin gücünü bilir ve siyasal olarak ona özenir.

 

 

Her Alman Türkiye toprağına hayranlık duyar vs. vs.

 

 

Türkiye’yi bilen tüm AB siyasetçileri Boğaz’a bakar ve iç çeker, öylesine ihtişamlı bir topraktır burası.

 

 

Ve, yine her siyasetçi Avrupalı bu güzeller güzeli toprağın siyasi namusunun Cumhuriyet olduğunu bilir.

 

 

Bu nedenle CHP’ye kurultaylar vız gelir…

 

 

Onu diyordum…

 

 

Feyzioğlu’nun, eğer yaptıysa Akşam’ın haberindeki gibi bir toplantı, bu onun her vatandaş gibi siyasal örgütlenme hakkına girer ve hükümet izlemesine konu olacak bir olay değildir.

 

 

Devletler vatandaşlarının demokratik siyasal örgütlenme faaliyelerini izlediğinde orda bir hukuk devleti değil Suriye tipi bir El-Muhaberat kültürü vardır.

 

 

Ki, zaten Erdoğan’ın siyasal kültürünün bir, El-Muhaberat kültürü olduğunu biliyoruz.

 

 

AOÇ DEMİŞKEN

 

 

Atatürk Orman Çiftliği demişken, bu mesele ciğerimi yakıyor. Bir de Eskişehir yolundan her geçişimde Melih Gökçek’in ODTÜ ismini tabelalardan ve kavşaklardan silmiş olduğunu görmek içimi çok fena yakıyor.

 

 

Lütfen…

 

 

Birgün o binalar AOÇ’den yıkılmalı, ODTÜ de tüm isimlerine kavuşmalı.

 

 

Lütfen…

 

 

Kurultay yaparken sizlerden bunları da düşünmenizi rica ediyorum.

 

 

 

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Eski camlar bardak oldu
Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor