DİSK ve Türk-İş’ten kıdem tazminatını ortadan kaldıracak girişimlere son verme çağrısı

DİSK ve Türk-İş’ten kıdem tazminatını ortadan kaldıracak girişimlere son verme çağrısı
27 Haziran 2020 11:39

Hükümet tarafından Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) ile çalışanların kıdem tazminatı hakkının özel bir emeklilik fonuna aktarılması değerlendirilirken, Türk-İş ve DİSK ise kıdem tazminatının kendileri için ‘kırmızı çizgi’ olduğunu belirtiyor. Sendikalara göre ekonomik krizin yaşandığı bu süreçte işçiler, kıdem tazminatını ‘kaybetmek’ anlamına gelecek değişiklikleri değil, gelir dağılımında adaletin ve iş güvencesinin sağlanmasını talep ediyor.

 

 

BBC Türkçe / Fundanur Öztürk
Fotoğraf: TWITTER@DISK_GENEL_İS

 

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen hafta Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’ni (TES) 2022 yılında yürürlüğe sokacaklarını açıkladı.

TES ile ilave emeklilik desteği uygulamasının hayata geçeceğini belirten Erdoğan, “Böylece çalışanlarımız emeklilikte daha da rahat edecekler. Bunun için devlet elini taşın altına koyacak. Bu kapsamda oluşacak fon ile Türkiye’nin istihdam kalkanını sürekli hale getirmeyi hedefliyoruz” dedi.

Bunun ardından basına yansıyan çeşitli haberlerde, Aile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Hazine Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı tarafından işçilerin kıdem tazminatı hakkında değişikliğe gidilecek bir taslağın hazırlandığına ilişkin iddialar yer aldı.

Kısa süre içinde özellikle işçi sendikalarından olmak üzere kamuoyundan çeşitli itirazlar yükseldi, işçiler Türkiye’nin çeşitli kentlerinde tasarıya karşı eylem yapmaya başladı.

 

 

Sendikalarda taslak yok

 
BBC Türkçe’nin taraflardan edindiği bilgilere göre, henüz işçi sendikalarına gönderilmiş, düzenlemenin detaylarını içeren herhangi bir taslak bulunmuyor.

Konuştuğumuz TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK yetkilileri, şu ana dek basında yer alan haberlerden ve AA’nın paylaştığı detaylardan çıkarımda bulunduklarını ifade ediyor.

AA’nın haberinde mevcut kıdem tazminatı sisteminde, işçilerin tazminatlarını alma oranının yüzde 14’lerde kaldığından ve tüm çalışanların çeşitli nedenlerle bu hakkından yararlanması mümkün olmadığından bahsediliyor.

Habere göre işçinin kıdem tazminatının içerisindeki işveren katkı payı ile devlet katkısı toplamının yüzde 50’si TES sigorta hesabına aktarılacak, yüzde 50’si çalışanın hesabında kazanılmış hak olarak tutulacak.

Katılımcı, 60 yaşını tamamladıktan sonra emekli olmaya hak kazanacak.

Çalışan istifa ettiğinde bireysel fon hesabındaki tutarlar kazanılmış hak olarak kendisinde kalacak.

60 yaşını doldurmamış katılımcılara, ilk konut edinimi, evlilik (bir kereye mahsus), ağır hastalık ve işsiz kalınması (bir defaya mahsus) sebeplerinden her biri için TES hesabında bulunan birikim tutarının yüzde 10’unu geçmemek şartıyla ödeme yapılabilecek.

Emeklilik haricinde ödeme oranı toplamı yüzde 30’u geçemeyecek ve kalan tutar aylık olarak ödenecek.

 

 

Türk-İş: Kıdem tazminatı değişikliğine onay vermeyeceğiz

 
Türk-İş Başkanlar Kurulu bugün kıdem tazminatı tartışmalarıyla ilgili değerlendirmelerini yazılı bir açıklama ile duyurdu.

Açıklamada, “Her yıl farklı adlar ve değişikliklerle gündeme getirilen ve kıdem tazminatında mevcut düzenlemeye göre hak kaybına neden olacak girişimlerin artık sona ermesi gerektiği” ifade edildi.

Türk-İş Başkanlar Kurulu yazılı açıklamasında, kıdem tazminatının Türkiye işçi sınıfının ve Türk-İş’in kırmızı çizgisi olduğu ve kıdem tazminatını ortadan kaldıracak düzenlemelere son verilmesi gerektiği belirtildi.

Covid-19 salgını sürecinde ücretli çalışanların temel sorununun gelir ve iş güvencesi olduğu belirtilen açıklamada, “Yaşanan bu sorunlara karşı çözüm üretilmesi gerekirken, kıdem tazminatı değişikliği konusunun yeniden gündeme getirilmesi, doğru ve kabul edilebilir bir yaklaşım değildir” ifadelerine yer verildi.

Türk-İş ayrıca 29 Haziran Pazartesi günü, 81 ilde Türk-İş Bölge ve İl Temsilcileri ile şube başkanları ve yöneticileri, işyeri temsilcileri, işçilerin katılımıyla basın toplantısı düzenleneceğini duyurdu.

 

Türk-İş’in kıdem tazminatına ilişkin değerlendirmeleri şöyle sıralandı:

 

Hükümet tarafından gündeme getirilen tamamlayıcı emeklilik sigortası (TES) sistemi ile işçilerin kıdem tazminatı hakkı yeniden düzenlenmek ve zaman içinde ortadan kaldırılmak istenmektedir.
25 yaş altı, 50 yaş üstü çalışanlar için öngörülen belirli süreli sözleşme düzenlemesi de kıdem tazminatı hakkını ve dolayısıyla iş güvencesini ortadan kaldıracak niteliktedir.
Ne bundan önceki dönemde ne de bu süreçte sosyal tarafların kıdem tazminatının kaldırılarak yerine tamamlayıcı emeklilik sisteminin getirilmesine ilişkin herhangi bir talebi bulunmamaktadır.
Kıdem tazminatının fona devredilmesi, süresinin azaltılması gibi bu hakkın tasfiyesine ya da zayıflatılmasına yönelik her türlü girişim karşısında işçinin haklı tepkisi ve talepleri kararlılıkla savunulacaktır.
Türk-İş Başkanlar Kurulu, bugün çalışanlar ve gelecekte çalışacak olanlar için kıdem tazminatının mevcut haliyle korunmasından yanadır. Kıdem tazminatının özüne yönelik hiçbir düzenlemeye katılım ve onay verilmeyecektir.

 

 

HAK-İŞ: Bu dönem kıdem tazminatı konusunun tartışılması uygun olmaz

 
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ise kıdem tazminatıyla ilgili 21 Haziran’daki yazılı değerlendirmesinde, mevcut kıdem tazminatı sistemi içerisinde aksaklıklar olduğunu belirtti:

“Mevcut kıdem tazminatı sistemi içerisinde gerek yasal birtakım boşluklar gerekse birtakım olumsuz işveren uygulamaları nedeniyle, oldukça zorluklar bulunmaktadır. Kıdem tazminatında tavan uygulaması, bir yıl çalışma şartı, sadece iş kanunu kapsamındaki işçilerin tazminattan yararlanması gibi birçok sınırlama mevcuttur.”

“HAK-İŞ olarak kıdem tazminatı konusunda kazanılmış haklardan geriye gidiş olmayacak şekilde ve her çalışanı kapsayıcı bir düzenleme yapılması gerektiği görüşümüzü her platformda dile getirdik. Ancak bu salgın döneminde ülkemizin yaşadığı ekonomik ve sosyal zorluklar devam ederken kıdem tazminatı konusunun tartışılmasının uygun olmayacağını düşünmekteyiz.”

 

 

DİSK: Esnek ve tazminatsız çalışma modelleri hedefleniyor

 
Kıdem tazminatı, işçi sendikaları tarafından ‘işçinin son güvencesi, son kalesi’ olarak tarif ediliyor.

Mevcut 4857 sayılı iş kanununa göre kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve iş güvencesi, yalnızca belirsiz süreli iş sözleşmeleri ile çalışan işçiler için geçerli kılınıyor.

Ancak yeni istihdam paketiyle ilgili haberlere göre, 25 yaş altı ve 50 yaş üstü çalışanlarda belirli süreli iş sözleşmelerinin 2 yıl süre ile uzatılması bu kişilerin kıdem hakkından yararlanamayacakları eleştirisine neden oluyor.

Peki, toplu iş sözleşmeleri aracılığı ile kıdem tazminatı güvenceye alınabilir mi?

Fransa, Belçika ve Danimarka gibi ülkelerde toplu iş sözleşmesinden yararlanan işçi sayısı yüzde 90’ların üzerinde.

Türkiye ise yüzde 7 ile AB ve OECD ülkeleri arasında en son sırada yer alıyor.

BBC Türkçe’ye konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’na göre hükümet bu tasarıyla hem kıdem tazminatını ortadan kaldırmayı hem de süreli sözleşmelerle esnek ve tazminatsız çalışma modellerini yaygınlaştırmayı hedefliyor:

“Bir taraftan doğrudan TES ile kıdem tazminatı fona devredilmek isteniyor, diğer taraftan da 25 yaş altı ve 50 yaş üstü çalışanlar için belirli süre iş sözleşmesi ile kıdem tazminatı ortadan kaldırılmaya çalışılıyor.”

Çerkezoğlu, Türkiye’de de son 45 yıldır çeşitli hükümetler döneminde kıdem tazminatı hakkını budamaya yönelik girişimler olduğunu ancak işçilerin karşı koyması sebebiyle birçok kez geri çekildiğini söylüyor.

Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi adı altında kıdem tazminatının bir fona devredilmesinin iş verenin kıdem tazminatı sorumluluğunu ortadan kaldıracağını kaydeden Çerkezoğlu, işçilerin çok daha güvencesiz hale geleceğini ve kolaylıkla işten çıkarılabileceklerini belirtiyor:

“Türkiye’de fonların akıbetini hepimiz biliyoruz. Şu andaki işsizlik sigortası da tümüyle amacı dışında kullanılıyor ve fonlar hükümetin mega projelerine harcanıyor, iş verenlere çeşitli biçimlerde destek olarak sunuluyor.”

“Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak bu konu gündeme geldiğinde, ‘BES’e -yani şimdiki ifade ile TES’e- entegre bir kıdem tazminatı fonu kuracağız ve böylelikle hazineye çok ciddi bir kaynak yaratacağız’ dedi. Bunu zaten saklamıyorlar, tazminatlardan oluşan kaynağı kullanacağını açıkça ifade ediyorlar.”

 

 

“Kıdem tazminatı sistemi değil, işverenler hak kaybı yaratıyor”

 
Kıdem tazminatıyla ilgili olarak basına yansıyan haberler içerisinde, olası değişikliğin sadece özel sektör çalışanlarını kapsayacağı, kamu çalışanlarının bu değişiklikten muaf tutulacağı iddia edilmişti.

Bu iddiayı değerlendiren Çerkezoğlu, “Böyle bir düzenleme işçiler arasında eşitsizlik yaratacağı için Anayasa’ya aykırılık teşkil edecektir. Bu en fazla kıdem tazminatının fona devredilmesi karşısında işçilerin tutumu bilindiği için işçileri kendi arasında bölmeye yönelik bir yaklaşım olabilir” diyor.

Çerkezoğlu ayrıca, mevcut kıdem tazminatı sisteminde işçilerin hak kayıpları yaşadığı ve bu nedenle fona devredilmesi gerektiği değerlendirmelerine de katılmıyor.

Milyonlarca işçinin hiçbir kazanılmış hak kaybına uğramaması için mevcut sistemin güçlendirilmesi gerektiğini belirten Çerkezoğlu, tazminat ödemeyen iş verenlerin sebep olduğu aksaklıkların önüne geçmek gerektiğini kaydediyor.

Olası kıdem tazminatı değişikliğini savunanlar, tazminatın emeklilik maaşlarına ekleneceği ve böylece emekli maaşlarını artıracağı gerekçesiyle herhangi bir kayıp yaşanmayacağını iddia ediyor.

Ancak Çerkezoğlu, Türkiye’de her geçen gün artan yoksulluk ve ekonomik kriz düşünüldüğünde, işçiler için kıdem tazminatının her zamankinden daha önemli olduğunun altını çiziyor:

“Türkiye’de çok ciddi bir işsizlik yaşanıyor, ücretler düşüyor, gelir dağılımında adaletsizlik ve yoksulluk artıyor. Bütün veriler gösteriyor ki bu daha da artacak.”