Cumhuriyet Halk Partisi Balıkesir Milletvekili Op. Dr. Fikret ŞAHİN, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada AKP iktidarının koronavirüs salgınını fırsata çevirerek şehir hastanelerindeki kamu zararını ve yolsuzlukları örtbas etmeye çalıştığını iddia etti.

 
AKP iktidarı kanadından gelen ‘’ Şehir hastaneleri olmasa bu salgınla nasıl baş ederdik?’’ sözlerini hatırlatan Balıkesir Milletvekili Dr. Fikret ŞAHİN; ‘’ Madem şehir hastanelerine bu kadar güveniyordunuz, neden Çin’den gelen vatandaşlarımızı şehir hastaneleri yaparken kapattığınız Zekai Tahir Burak Hastanesi’nde karantina altına aldınız? Demek ki bu şehir hastaneleri modeli kurgulaması en başından beri yanlışmış.’’ dedi.

 
İktidar Hastaneleri Ayıramıyor

 
Salgının Türkiye’ye geldiği ilk günden bu yana koronavirüs şüphesi bulunan hastaların başvuracağı hastanelerin ayrı olması gerektiğini savunan Dr. Fikret ŞAHİN, şehir hastanelerinin büyük kampüsler halinde yapılmasının ve bu süreçte kapatılan devlet hastanelerinin sayısının fazla olması sebebiyle bu işlemin de bir türlü gerçekleştirilemediğini ifade etti.

Şehir Hastaneleri Konusunda Verilen Soru Önergelerine Kaçamak Cevaplar

 
Şehir hastanelerinin maliyetleri konusunda ısrarlı girişimlerine rağmen halen cevap alamadıklarını vurgulayan Milletvekili ŞAHİN, farklı bakanlıklara sorduğu soru önergelerine verilen kaçamak cevapları gün yüzüne çıkardı. Şahin, Kasım ayında Sağlık Bakanlığı’na verdiği ‘’Hizmetteki şehir hastanelerinin aylık kira ve hizmet bedelleri nedir?’’ sorusuna bakanlığın ‘’Hazine Bakanlığı’ndan öğrenebilirsiniz’’ cevabını verdiğini; aynı soruyu Hazine Bakanlığı’na sorduğu zaman ise muhatabın Sağlık Bakanlığı olduğu cevabını aldığını belirterek; ‘’ İşte iktidar partisi şehir hastaneleri konusunda bu noktada. Bu hastanelere ödediğimiz 1 yıllık kira ve kullanım bedeli ile bu hastaneleri yapabilmemize rağmen; iktidar neden bu hastanelere 25 yıl kira ve hizmet bedeli ödeneceğini halen açıklayamamıştır. Eğer bu şehir hastaneleri genel bütçeden yapılmış olsaydı şimdi mevcut olan şehir hastanelerinin en az 2-3 katı hastaneye ve yoğun bakım yatağına sahip olacaktık. Bu sayede hem vatandaşın vergileri heba edilmemiş olacak hem de bu hastaneler halkın malı olarak kalacaktı. İşte şu an bu hastaneler için özel şirketlere dövizle her ay kira ve hizmet bedeli ödüyoruz. Bu zarardan bir an önce kurtulmamız için bu hastaneleri tekrar halkın malı haline getirmeliyiz’’ şeklinde konuştu.