CHP’li Özgündüz’den tazminat isteyen Efkan Ala’ya ret!

CHP’li Özgündüz’den tazminat isteyen Efkan Ala’ya ret!
27 Kasım 2014 10:11

İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın, CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz’ün, dönemin Başbakanı’nın oğlu Bilal Erdoğan’ın evine “yaklaşını vurun” talimatının, yine dönemin Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala tarafından verildiğini ve bunun “eşkiyalık” olduğunu söylediği sözlerine karşı açtığı tazminat davası, mahkemece reddedildi.

 

 

CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz, 13 Ağustos 2014 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda bir konuşma yapmış ve konuşmasında; “25 Aralıkta, biliyorsunuz, Başbakanın oğlu olmaktan başka hiçbir sıfatı olmayan -dikkatinizi çekiyorum, herhangi birinizin oğlu, kızı, kardeşi gibi sıradan bir vatandaş olan- Bilal Erdoğan’ın evine mahkeme kararıyla arama, el koyma, yakalama, gözaltı kararıyla polisler gidiyor. Başbakanlık koruma ekibi gelen polislere karşı silah çekiyor. O zamanki Başbakanlık Müsteşarı, şimdiki İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın talimatıyla ‘Yaklaşanı vurun.’ deniyor ve mahkeme kararı uygulanmıyor. Dikkatinizi çekiyorum, sıradan bir vatandaş, Bilal Erdoğan’ın hiçbir sıfatı yoktur Başbakanın oğlu olmaktan başka. Bu neye benzer biliyor musunuz? Herhangi bir mafya reisinin ya da bir aşiret ağasının evine mahkeme kararıyla gidiyor polis, aşiret ağası ya da mafya lideri diyor ki: ‘Yaklaşanı vurun.’ Bu eşkıyalıktır, bunun bundan hiçbir farkı yoktur.” diyerek dönemin Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala ile ilgili eleştiride bulunmuştu.

 
İçişleri Bakanı Efkan Ala, CHP’li Özgündüz’ün  sözlerinin eleştiri sınırlarının dışında hakaret olarak değerlendirilmesi talebiyle Özgündüz hakkında 5 bin lira manevi tazminat davası açmıştı.

 
Ali Özgündüz, Ala’nın dilekçesine yanıt olarak kaleme aldığı dilekçesinde, Ala’nın, İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altıok ile yaptığı konuşmaların tapelerine yer vermiş, hiçbir sıfatı olmayan, sıradan bir TC vatandaşı olan Bilal Erdoğan’ın evine kimsenin sokulmaması, mahkeme kararı ya da savcı emri değil ne olursa olsun o eve kimsenin yaklaştırılmaması yönünde talimatlar verdiği ve bütün bu hukuksuzlukları bizzat yönettiğine dair bilgi edindiğini ve buna dayanarak eleştiri sınırları içerisinde sözler söylediğini “delillerle de desteklenen bu durumun kamuoyu tarafından bilinmesinde kamu yararı olduğundan ve eski bir Cumhuriyet Savcısı Milletvekili olarak da bu hukuksuzlukların bilinmesini sağlamak, bunları yapanların da eşkıyalıktan farkının olmadığını bir örnekle açıklamam gayet doğal ve eleştiri sınırları içerisinde kalan bir konuşmadır.” sözleriyle vurgulamıştı.

 
Bu davanın 26 Kasım 2014 tarihinde yapılan duruşmasında, Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi davanın reddine karar verildi.

 

 

İşte duruşma tutanakları:

 

 

1

2 3