Cani diye bir şey gerçekten var

Cani diye bir şey gerçekten var
9 Temmuz 2017 17:30

Sakarya’da vahşice tecavüz edilip, öldürülen Suriyeli hamile anne ve küçük çocuğu vakasını gerçekleştiren katilin yüzüne baktığımda içimden, “Gerçekten de cani denen bir insan yaratığı tipi var” dedim.

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 
Zira, kriminolojide , insanlar sosyal koşullarla mı suç işler yoksa bazı insanların genetiğinde bozukluk mu vardır şeklinde hep tartışılır.

 
Daha sağ ve katı görüşler suçu suçlunun kişilik özelliklerine atfetmeye, buna mukabil daha sol ve aydınlanmacı, reformcu ekol ise, suçlunun suç işlemesini daha ziyade sosyal koşullara atfetmeye meyillidir.

 
Bu, Sakarya’daki caninin yüzünü görünce basında, artık cani vardır ve sebebi genetiktir noktasına gelir oldum.

 
Bu dünyaya cani olarak gelmiş, o kadar yani.

 
Şimdi bir de, bu vahşetten Suriyelilerin 5 milyon şeklinde Türkiye’ye getirilmesine karşı çıkan Türk vatandaşlarını sorumlu kılmaya çalışanlar var.

 
Onlar Suriyeli mülteci düşmanlığı yapmış, bu katil de bundan cesaret almış ve hamile Suriyeli kadını ve çocuğunu öldürümüş.

 
Bu doğru değil.

 
Bu katil bir defa o kadın Türk de olsaydı, aynısını yapardı.

 
Bu kadın onun yoldan geçerken sırf Suriyeli diye katlettiği bir kadın değil.

 
Kadının eşi ile aynı işyerinde çalışıyor katil ve kocaya bir garezi var.

 
Elbette ki, katil kurbanının Suriyeli olmasından cesaret almış, nasıl olsa sahipsiz diye düşünmüştür.

 
Ancak bu katilin zihniyetinin ve cinayetinin Suriyeli mültecilerin Türkiye’de halk arasında tepki çekiyor olması ile bağlantı kurulması çok zorlama.

 
Elbette hiçbir göçmen grubuna karşı ırkçı ve aşağılayıcı ifadeler kullanılmaması gerekir.

 
Hatta bana sorarsanız TBMM’den bir ırkçılık ve nefret söylemi yasası lazım acilen.

 
Ama sen kalk bir ülkede savaşı körükle, sonra 5 milyon Suriyeli gelsin, Türk halkı da buna bir şey demesin.

 
Yok, böyle bir şey.

 
BUNDA ANLAŞILMAYACAK BİR ŞEY VAR MI

 
TBB Başkanı Feyzioğlu yürüyüşe katılmadığı için o kadar eleştirildi ki, hafta sonu facebook’unda bunun nedenlerine dair uzun bir metin yazmış.
Okudum, zaten anlıyorum, bir daha anladım.

 
Ve şimdi soruyorum, şunda anlaşılmayacak birşey var mı?

 
1-Feyzioğlu TBB Başkanı ve hukuk devleti konusunda hükümeti devamlı eleştiriyor. Hükümet Feyzioğlu TBB’den gitsin diye devamlı uğraşıyor. Feyzioğlu AB’de ve tüm dünyada tanınan etkili birisi. Tam bir uluslararası düzeyde hukuk adamı. Türkiye’de altı oyulmaya çalışılıyor. Şimdi TBB gibi bağımsız bir olması gereken bir kurumun başındaki Feyzioğlu CHP’nin düzenlediği yürüyüşe katılırsa olur mu? Olmaz

 
2-Feyzioğlu hükümet üyelerini ve de AKP tabanını da TBB olarak temsil ediyor. Hatta o taraftan da ona çok saygı ve sempati duyuluyor. CHP’nin düzenlediği yürüyüşe katılırsa bu onun hukuk adamı olarak siyasi tarafsızlığı zedeleyip, AKP de dahil, tüm kamuoyu açısından tarafsız kişi konumunu bozmaz mı? Bozar.

 
3-Yürüyüşe siyasi diye katılmamış ama referandumda hayır propagandası yapmış. Yapar. Adam TBB Başkanı olarak diyor ki, bu sistemde hukuk devleti kalmaz. Demesin mi? Refefandumda o bir siyasi partinin şemsiyesi altında hayır demedi ki. TBB olarak dedi. Zaten TBB tüzüğünde bu yönde bir de madde varmış, yani bağımsız kurum olarak hukuk devletini ilgilendiren konularda halkı aydınlatmak diye de bir görevleri varmış.

 
Yani, bunda anlaşılmayacak bir şey var mı Allah aşkına?

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Özgür Özel’i yakından tartmak istiyor
Almanya Cumhurbaşkanı ve İmamoğlu
CHP’ye sığınma arzusu