15 Temmuz’u hiç çözemediler

15 Temmuz’u hiç çözemediler
23 Eylül 2016 17:30

15 Temmuz gecesi Türkiye’de ne oldu, o uçakları kaldırma, TRT’nin kısa süreliğine olsa da ele geçirilmesi, Boğaz Köprüsü’nün tanklarla kapatılması, Genelkurmay Karargahı’nın ele geçirilmesi, TSK internet sitesinin değiştirilmesi, Ankara’nın defalarca havadan bombalanması vs. vs, bu olaylar nasıl başladı, nasıl oldu, bu olayları ilk başlatan kimdir bunun cevaplarını kamuoyu bilmediği gibi, Erdoğan ve hükümeti de bilmiyor.

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

 

 
15 Temmuz gecesi sonrasında tutuklanan askerlerin bir kısmının hangi hareketleri yaptıkları biliniyor.

 

 

 
Ancak bu askerlerin bunu gerçekte hangi motivasyonla yaptıkları bilinmiyor Erdoğan ve hükümeti tarafından.

 

 

 
15 Temmuz gecesinden sonra yapılan geniş çaplı tutuklamalar ve kamudan ihraçlar vs. ise, esasen 15 Temmuz gecesine dair tespit edilen somut bulgular temelinde değil, zaten bir Fethullahçı hesaplaşması planlandığı ve 15 Temmuz gecesinin olağanüstü koşulları buna imkan verdiği için yapılıyor.

 

 

 
Bu söylediklerimi şunlardan anlamak mümkün ki…

 

 

 
Şu ana kadar ortada olmayan bir hayalet Adil Öksüz’den başka bir tepe isim telaffuz edilmedi.

 

 

 
Bu fantom (hayalet) şahsa dair ise, somut hiçbir bilgi kamuoyuna yansımadı.

 

 

 
Şurası malum Fethullah cemaati çok gizli çalışıyor ama yine de bir devlet somut izlerin ve bilginin sahibi olabilir, olmak zorunda.

 

 

 
Örneğin, şu ana kadar şu kişi şu emri şuna verdi şeklinde bir bilgiye rastlamadık.

 

 

 
Öte yandan Adem Huduti gibi çok yüksek düzeyde bir askere dair ise hiçbir bilgi gelmedi.

 

 

 
İn midir, cin midir, FETÖ’cü müdür, öyleyse neden öyledir, hangi bilgi ve/veya işaretler var şeklinde en küçük bir bilgi kırıntısı dahi olmadı bugüne kadar.

 

 

 
Huduti nerde, hangi koşullarda hapiste, bunlar da hiç duyulmadı.

 

 

 
Son günlerde basında yer alan bu Bylock denen şifreli haberleşme sisteminin 15 Temmuz gecesi ile ilişkisine dair de tek bir bilgi yansımadı kamuoyuna.

 

 

 
Hükümetin elinde olsaydı bunu muhakkak duyururdu kamuoyuna, hem de büyük bir iştiyakla.

 

 

 
Bu Bylock denen şifreli haberleşme sistemine dair gelen haberler daha ziyade Fethullahçıların kendi aralarında nasıl haberleştiklerine dair bir bilgi.

 

 

 
Ama 15 Temmuz gecesi ne olmuş, kim kiminle Bylock ile haberleşmiş, bunlar yok.

 

 

 
Suriye sınırında ÖSO’cularla bol bol fotoğraf veren TSK bu konuda birşey biliyor mu, bunu da bilmek mümkün değil.

 

 

 
Muhakkak bazı bilgi ve tahminleri vardır ama onlar bunu kamuoyuyla zaten paylaşmaz.

 

 

 
TSK’nın elinden alınan istihbarat sistemleri nedeniyle iyi bir istihbarata sahip olması beklenemese de, muhakkak yine de, en azından kamuoyunun görebildiğinden çok daha fazlasını görüyor oldukları bence şüphe götürmez.

 

 

 
Ama tabii, onlar da tıpkı muhalefetteki siyasi partiler gibi Erdoğan’ın vermek istediği resmin dışına çıkıcı birşey asla söylemezler.

 

 

 
İlginçtir ki, (veya aslında hiç de ilginç değil Türkiye’nin bu durumunda) kimse 15 Temmuz gecesine dair sorular sormuyor.

 

 

 
TBMM’deki milletvekilleri dahi bu geceye dair soru önergesi vermiyorlar.

 

 

 
Basını da zaten unutun.

 

 
Soranı ne yapıyorlar, malum.

 

 

 
Dolayısı ile, biz aslında ne olduğu hala belli olmayan bir 15 Temmuz gecesi ve 15 Temmuz gerekçe gösterilerek ilan edilen bir olağanüstü halin pençesinde yaşamaya devam ediyoruz.

 

 

 

 
Öyle ya, kim yaptı bu 15 Temmuz gecesini?

 

 

 
3-5 kişinin adı ve o gece ne yapmış olduğuna dair bir iki somut bilgi de mi yok?

 

 

 
Nedir bu heyula.

 

 

 
Toplumların aklı böyle alınıyor işte başlarından.

 

 

 
Tarihe bir örnek de biz verdik.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Köfteden de gitti birkaç puan
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı