Zonguldak Kızılelma Mağarası kirlilik kurbanı

Zonguldak Kızılelma Mağarası kirlilik kurbanı
3 Ağustos 2013 12:50

Zonguldak’ın Gelik Beldesi’nde bulunan 6 bin 630 metre ile Türkiye’nin en uzun mağaralarından Kızılelma Mağarası’nda, yakınındaki kömür ocaklarından gelen kömürlü sular nedeniyle kirlilik oluştu.

Kaderine terk edilen mağaranın turizme kazandırılması isteniyor.

Merkez ilçeye bağlı Gelik beldesi Ayiçi Mahallesi’ndeki Kızılelma Mağarası; sarkıt, dikit ve deresi, 3 bin 200 metresinde 80 metre yüksekliğinde ve dibinde bulunan gölü aydınlatacak derecede büyük bir bacasının yanısıra treking, yürüyüş, iple tırmanma gibi aktiviteler için uygun özelliklere sahip.

ÖZEL OCAKLARIN KİRLİ SULARI MAĞARAYA AKIYOR

1990lı yılların sonuna kadar doğa severlerin ilgi odağı olan mağaranın doğal yapısı, 2000’li yıllardan itibaren bölgede kurulan özel maden şirketlerine ait kömür ocaklarının atıkları nedeniyle bozulmaya başladı. Bir de buna mağaraya yakın Sofular Köyü Tombaklar mevkiinde 3 yıl önce kurulan Katı Atık Depolama Tesisi’nde zaman zaman meydana geldiği ileri sürülen kaçaklar nedeniyle akan sular eklenince çevre felaketi kaçınılmaz oldu. Mağaranın giriş bölümü dolgu ile kaplanırken, daha önce tertemiz olan derenin suyu da zamanla siyahlaşıp, bazı bölgeleri ise balçıkla kaplandı. Mağaranın içine akan kömür suları, sarkıt ve dikitleri siyahlaştırdı.

KİRLİLİKTEN DOĞAL ÖZELLİĞİNİ KAYBETTİ

Kızılelma Mağarası’nı çeşitli gruplarla baştan sona 8 kez gezen belde sakinlerinden 41 yaşındaki İsmail Sefertaş, mağaranın kaderine terk edilmesinden dolayı üzgün olduğunu söyledi. Mağaraya gerekli ilginin gösterilmediğini belirten Sefertaş, “Bu mağaraya ulaşmak için bir yol, bir de kirlilikten sıkıntımız var. Kirlilikten dolayı sarkıtların ve dikitlerin olması gereken rengi yok. Simsiyah duruyorlar. Milyon yıllık sarkıtlar parlak bir şekilde bize bakması gerekirken rengi siyahlaşmış. Bu mağara ilgi bekliyor, ayakta kalmaya çalışıyor ve bize direniyor. İnsana direniyor. Özel kömür ocaklarının kömür suları ve çöp döküm alanında zaman zaman meydana gelen kaçak yüzünden kirli su dereler aracılığıyla mağaraya giriyor. Çöp döküm alanındaki koku burayı tehdit ediyor. Olması gereken doğal koku yok. Daha temiz daha doğal kokması gereken mağara çöp alanı gibi kokuyor” dedi.

MAĞARA TURİZME KAZANDIRILMALI

Bilim adamlarının, mağara dernek üyelerinin ve doğaseverlerin mağaraya girerek gezdiklerini hatırlatan Sefertaş, “Şu anda burada mikrop kapma yüzdesi fazla. Ben bu işi sağlığım için yaparsam bu mağaraya girerek niye sağlığımdan olayım. Bizim amacımız herkes tarafından bu mağaranın bilinmesi. Devletin kurum ve kuruluşları, kirli suların ve atıkların mağaraya gelişini önleyecek bir şey yaparsa, doğa burada zaten kendi kendine yeniler. O zaman bu mağara turizme kazandırılabilir” diye konuştu.