Zaman yazarından AKP’ye eleştiri

Zaman yazarından AKP’ye eleştiri
5 Eylül 2013 11:52

Zaman gazetesi yazarı Şahin Alpay, bugünkü köşesinde AKP’ye eleştirilerine devam etti.

 

Böylelikle Zaman yazarlarının zamanlı zamansız AKP eleştirileri devam etmiş oldu.

 

Bu eleştirilerinden dolayı Başbakan’ın Başdanışmanı Yalçın Akdoğan’la polemiğe giren Zaman yazarı Alpay, “AKP’yi ilk iki döneminde desteklediğini” şerh olarak koydu ve eleştirilerini şöyle sıraladı:

 

“(…) Ne var ki, AKP iktidarının son genel seçimlerden sonraki performansı giderek sorgulanır oldu.

 

“Hükümet çıraklık dönemine mi dönmeli?” (29.12.11) ve “Blair sendromu yaşanmasın” (05.01.12) başlıklı yazılarla uyarılarda bulunma ihtiyacı duymaya başladım. Eleştirilerim giderek arttı.

 

Bugün gelinen noktada ise AKP iktidarının ilk iki dönemine nazaran tanınamaz hale geldiğini üzülerek müşahede ediyorum.

 

Erdoğan’ın başkanlık sistemi ısrarı, bizi 12 Eylül anayasasına mahkûm ediyor.

 

Ekonomide büyüme durma noktasına geldi. Demokratikleşme durdu:

 

Yüzde 10 barajından vazgeçilmiyor, anadilde eğitim hakkı tanınmıyor, yerinden yönetim reformu yok, af yok…

 

Sayın Başbakan giderek keyfileşen ve otoriterleşen bir tavır sergilemeye başladı.

 

AKP, Müslüman Kardeşler’e esin kaynağı olacağına, sanki tersi varit oldu.

 

Hükümet eleştirilerden ders çıkaracağına, eskiden olduğu gibi herkesi kucaklamaya çalışacağına, yükselen muhalefeti Türkiye’nin güçlenmesini istemeyenlerin komplolarıyla açıklıyor, baskı önlemlerine başvuruyor, ya bendensin ya bana karşı tavrıyla toplumu kutuplaştırıyor.

 

Dış ilişkiler hemen her yönde geriledi. AB ile ilişkiler tıkandı. ABD, Rusya, İran ile ilişkilerde sıkıntılar artıyor.

 

Bölgede Arap devrimleri sonrasına uyum sağlanamadı. Suriye’de hesap tutmadı. Mısır’la ilişkiler kopma noktasına geldi.

 

AKP sözcüleri dahi Ankara’nın uluslararası konumunu “değerli yalnızlık” ile açıklama noktasına geldi.

 

Kısacası, içeride kutuplaşma, dışarıda yalnızlaşma Türkiye’nin bugün geldiği yer.

 

Bu konum Türkiye’ye çok çeşitli riskler getiriyor. Gerek iç, gerekse dış politikada köklü değişikliklere ihtiyaç var.

 

Seçimler çare değil, çünkü ana ve yavru muhalefet partileri çözüm vaad etmekten uzak. Umut AKP’nin kendisini yenilemesinde.”