Türkiye'nin Gemileri Akdeniz'i Dalgalandırdı

Türkiye'nin Gemileri Akdeniz'i Dalgalandırdı
8 Eylül 2011 17:39

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de güç gösterisi yapma planı, Ankara’nın eski müttefiki İsrail’le yaşadığı gerginliğe aşırı tepki vermesi olarak algılanıyor. Türkiye’nin bu tavrıyla Arap dünyasındaki hayranlarını bile kendisinden uzaklaştırabileceği ifade ediliyor.

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın manevrası Batı dünyasında bir NATO üyesi olarak Türkiye’nin güvenilirliği ve Müslüman dünyasında popülerlik kazanma amacıyla yaptığı hamleleriyle ilgili rahatsızlığı artırabilir.

 
Türkiye’nin İslamcı bir hükümet altında yaşadığı ekonomik büyüme ve laik demokrasi yeni bir model arayışındaki Arap ülkelerini kendisine hayran bıraktı. Ancak, Ankara askeri gücünü ortaya koymaya başlarsa, halk ayaklanmalarının yaşandığı bu ülkeler bile huzursuzluk duyabilir.

 
Türkiye’nin savaş gemilerini Akdeniz’e gönderme tehdidinde bulunması, bu aksi NATO üyesi ve Avrupa Birliği adayı ülkenin değişen bölgede çıkarlarını gerçekleştirmek için askeri gücünü kullanmaya istekli olduğuna işaret ediyor.

 
BATI İÇİN TÜRKİYE SERSERİ MAYIN

İstanbul’da yaşayan güvenlik analisti Gareth Jenkins, “Erdoğan, bugüne kadar gördüğümüz yumuşak güç yaklaşımının aksine, Türkiye’nin bölgesel bir güç olarak konumunu ortaya koymak için çok agresif bir tavır takınıyor. Ak Parti içinde Türkiye’nin önemli bir bölgesel güç olduğu ve Akdeniz’in Türkiye’nin etki alanında olduğu yönünde bir inanç var. Ancak NATO ve Batı’da Türkiye’nin bir serseri mayın olduğu görüşü güçleniyor” dedi.

 
Jenkins, Türkiye’nin geçmişte, herkesle iyi ilişkileri olduğu dönemde kartlarını doğru oynadığını, ama bugün durumun aksi bir durum olduğunu ifade etti.

 
ABD’li analist, Türkiye’nin bölgede mahallenin zorbası gibi hareket etmesinin Araplar nezdinde büyük kaygı yaratacağını da ifade ederek, “Araplar İsrail’e karşı koyup kendileriyle diyalog kuran bir Türkiye ve bütün bölgeyi kontrol altına almak isteyen bir Türkiye’nin birbirinden farklı olduğunu düşünüyor” dedi.

 
“KUM TORBASI”

Brookings Enstitüsü araştırmacısı Ömer Taşpınar ise Türkiye’nin bir dizi diplomatik sorun ve iç başarısızlığın ardından İsrail’i bir kum torbası gibi kullanıyor olabileceğini belirtti. Taşpınar, “Türkiye zor bir dönemden geçiyor. İsrail, Erdoğan’a güçlü bir ülkenin güçlü lideri olduğunu gösterme fırsatı verdi” dedi.

 
Türkiye’nin geçtiği ekonomik büyüme ve siyasi istikrar süreciyle kendisini güçlü hissettiğini söyleyen Taşpınar, “Ancak bu savaş tehditlerinin bir bedeli olduğunun farkında değiller” dedi.

 
NATO’nun en güçlü ikinci ordusu ve donanmasına sahip olan Türkiye, İsrail donanmasından kat kat üstün görülüyor ancak İsrail’in de nükleer savaş başlıkları taşıyan denizaltılara sahip olduğu düşünülüyor.

 
Türkiye’deki analistler, firkateynlerin, İsrail’in Gazze ablukasına meydan okumak için gönderileceği fikrine katılmıyor ancak yine de Türk gemilerinin uluslararası sularda, Gazze yakınlarında dolaşması bile bir risk olarak değerlendiriliyor.
 

YA YENİ BİR FİLO OLURSA?

Washington merkezli Carnegie Uluslararası Barış Girişimi’nden Henri Barkey, “Ablukayı kırmak için yola çıkacak yeni bir filo için koşulları hazırlamış oldular. Eğer başka bir filo gitmeye kalkarsa Türk donanması ne yapacak? Sözlerini tutup filoya eskortluk edecekler. Bu da ABD yönetimini korkunç bir konuma getirecek” dedi.

 
İsrailli ve Türk analistler, Türkiye’nin asıl amacının İsrail’le Gazze konusunda restleşmekten ziyade Kıbrıs adası ve İsrail arasında bir risk alanı yaratarak, yatırımcıları bölgedeki doğalgaz yataklarından uzaklaştırmak istediğini belirtti.

 
Tel Aviv Üniversitesi Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü’nden Gallia Lindenstrauss, “Türkiye’nin seyrüsefer serbestliğine vurgu yapması, Doğu Akdeniz’deki doğalgaz rezervlerinin bilinenin çok üzerinde olduğu tahminleriyle de bağlantılı” dedi.

 
*Reuters’ın geçtiği Ibon Villelabetia imzalı ve “Turkey’s gunboat diplomacy makes waves in the region” başlıklı analizden derlenmiştir.

 

HÜRRİYET