Türkiye atom ülkeleri arasına girmeye hazır

Türkiye atom ülkeleri arasına girmeye hazır
1 Temmuz 2013 11:50

Rus Akkuyu NGS şirketinin Genel Müdürü Alexander Superfin, Türkiye’nin nükleer enerjinin geliştirilmesi konusunda ne yapması ve hangi adımlar atması gerektiğini iyi bildiğini, Türkiye’nin çok kısa sürede “Atom Kulübü” ülkeleri arasına gireceğini dile getirdi.

Rusya’nın, St. Petersburg şehrinde gerçekleştirilen V. Uluslararası ATOMEXPO-2013 Forumu’nda stant açan Rusya Federasyonu Devlet Atom Enerjisi Kuruluşu (Rosatom) adına Türkiye’nin ilk nükleer santralini yapacak olan Rus Akkuyu NGS şirketinin Genel Müdürü Alexander Superfin, Akkuyu’daki son durum ile ilgili DHA’ya özel açıklamalarda bulundu.

Superfin, söz konusu santralin Türkiye için olduğu kadar Rusya için de ilkleri taşıdığını söyledi ve  “Akkuyu, Rusya tarihindeki ilk yap işlet devret projesidir. Biz bu modeli diğer ülkelere de uygulamak istiyoruz. Türkiye, bu konuda bize örnek olacak. Bu bizim ilk deneyimimiz ve herkes bize bakarak deneyimimizi öğrenmek istiyor” diye konuştu.
 
Aktif olarak projelendirmenin bitirilmesi üzerinde çalıştıklarını ve detaylı alan araştırması yaptıklarını anlatan Alexander Superfin, çok yakın zamanda, hatta gelecek hafta Çevre Bakanlığı’na çevre korumasıyla ilgili raporu sunacaklarını söyledi. Superfin, ” Umut ediyoruz ki bakanlık bizim belgelerimizi olumlu bulur ve onaylar. Bakanlıktan belirtilen sürede evraklarımızı alabilirsek birkaç ay sonra elektrik enerjisi üretimi için lisans alma yoluna devam etmiş olacağız. Diyebilirim ki her şey plan dahilinde ilerliyor, projelendirme bittikten sonra önümüzdeki yılın başında TAEK’e (Türkiye  Atom Enerjisi Kurumu) inşaatın yapılması için lisans almak için gerekli belgeleri göndereceğiz. Çevre Bakanlığı”nın onayından sonra birkaç ay içerisinde alanda hazırlık çalışmalarına başlayabiliriz” diye konuştu.
-TÜRKİYE ‘ATOM KULÜBÜ’ ÜLKELERİ ARASINA GİRMEYE HAZIR
Türkiye’nin ‘Atom Kulübü’ ülkeleri arasına girmeye çoktan hazır olduğunu da belirten Superfin, şunları söyledi:
“Buna Türkiye’nin ikinci nükleer enerji santraline başlamasını da örnek olarak gösterebiliriz. Sinop santralini Türkiye’nin nükleer enerjinin geliştirilmesi konusunda ne yapması gerektiğini hangi adımlar atması gerektiğini iyi bildiğini ispatlar niteliktedir. TAEK çok iyi kadroya sahip, lisanslama alanında da çok iyi bilgilere sahip. Tabii ki onlar bu işi ilk defa yapacaklar bizler de onlara gereken yardımı sağlamaya çalışıyoruz. Ben eminim ki Türkiye çok kısa sürede bu kulübün üyesi olacaktır.”

FİYATLAR SİNOP İLE AYNI
“Sinop’ta ortak çalışacak olan Japonya ve Fransa,  kilovat fiyatı olarak sizin verdiğiniz fiyattan daha ucuz fiyat teklif etti. Siz bu konuda ne diyeceksiniz?” sorusu üzerine Superfin, “Fiyat konusunda değerlendirme yapmamız zor, çünkü fiyat bileşenleri resmi olarak açıklanmadı. Bizim yaptığımız araştırmalar bu fiyatın içerisinde bazı bileşenlerin olmadığını gösteriyor, mesela yakıt. Bizim araştırmalarımız şunu gösteriyor eğer tüm bileşenleri eşit şekilde yerleştirdiğinizde fiyatlar aynıdır. Tabii biz spekülasyon yapmak istemiyoruz biz Türkiye ile Japonya’nın gerekli sözleşmeleri imzaladıktan sonra orada belirtilen fiyatları göreceğiz orada her şey daha net olarak belirtilecektir. O fiyatları gördükten sonra farkın ne olduğunu göreceğiz” dedi.

AKKUYU’NUN BENZERİ SUYU DENİZDEN DEĞİL, HAVUZDAN ALIYOR

Bu arada forum için St. Petersburg’da bulunan birçok ülkeden gazeteciye şehrin 80km uzağındaki Akkuyu ile benzer özelliklere sahip Leningratskaya AES-2 (LAES-2) nükleer santralini gezdiren Rosatom yetkilileri burada gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Yapım aşamasındaki santralin müdürü Yuri Galançik, hem Akkuyu hem de LAES-2?nin 3. Nesil Rus teknolojisi VVER-1200 (AES-2006) reaktör tasarımını kullandığını ancak Akkuyu’nun aksine LAES-2?de soğutma sisteminin deniz suyu ile değil santralin yanında yapılan havuzlardan alınacak su ile yapılacağını söyledi.
Deniz suyunun kullanılmasının daha ucuz ve pratik bir yöntem olduğunu belirten Galançik, Finlandiya Körfezi’ne yakın olmasına rağmen LAES-2?nin soğutma suyu için neden denizden su alınmadığının sorulması üzerine, “Akkuyu’nun bulunduğu alanda Akdeniz daha derin ve soğutma çalışmaları için gereken soğukluktaki suya sahip. Leningrad’a gelince Finlandiya Körfezi’nde bulunmakta ve oranın suyu yeteri soğuklukta değil” dedi.
Akkuyu gibi her biri 1200 MWe’lık dört üniteden oluşacak olan LAES-2’nin ilk ünitesi 2016’da hizmete girecek.
 
SANAL ATOM SANTRALİ
St. Petersburg’daki Leningratskaya AES-2’yi bire bir sanal ortama aktaran Rus uzmanlar, süper bilgisayar adını verdikleri Rus yapımı sistemi ve çalışmasını da gazetecilere tanıttılar. Kurumun müdür yardımcısı Vladimir Bezlepkin, bu sistemin dünyada sadece Rusya’nın yaptığını ve tamamı dokunmatik ekranlardan oluşan, kumanda odasında nükleer santralin çalışma kademelerinin bire bir tekrarlandığını ve olabilecek olumsuzlukların önceden hesaplanarak gerekli önlemlerin alınabileceğini söyledi.
Bezlepkin, çok ufak adaptasyonlarla bu sistemin Akkuyu’da yapılacak nükleer santrale de uyarlanarak santralin ön çalışmalarının yapılabileceğini söyledi.