"Suriye'ye seyirci kalmayacağız"

"Suriye'ye seyirci kalmayacağız"
10 Şubat 2012 10:28

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye’de ölen insanların artmasına müsaade etmeyeceklerini belirterek, bununla ilgili uluslararası bir kamuoyu oluşturmak istediklerini söyledi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye’de ölen insanların artmasına müsaade etmeyeceklerini belirterek, bununla ilgili uluslararası bir kamuoyu oluşturmak istediklerini söyledi.

 

George Washington Üniversitesi’nde ‘Türkiye’nin Dış Politikası’ konulu konferansında konuşan Bakan Davutoğlu “Suriye’de yaşanan olaylara bütün ülkeler sessiz kalsa bile Türkiye olarak biz sessiz kalmayacağız.” dedi. Bununla ilgili Arap Birliği’nin yanı sıra birçok dışişleri bakanı ile görüştüğünü ve görüşmeye devam edeceğini belirten Davutoğlu, “Birleşmiş Milletler biz yapabileceğimizin en iyisini yaptık, bundan başka bir şey yapamayız dese bile biz sessiz kalmayacağız. Çünkü bununla ilgili Saraybosna gibi acı bir tecrübemiz var. O dönemde çok aktif olmadık. Humus’tan ise şu anda bize mesaj geliyor. İnsanların yiyecek yemeği yok. Biz bunlara karşı sessiz kalamayız.” ifadelerini kullandı.

 

Ortadoğu’da yaşanan karışıklıkların Arap, Sünni ve Şii çatışması olmadığını, bunun soğuk savaş ideolojisi ile yeni dinamik toplumsal güçler arasında yaşandığını savunan Bakan Davutoğlu “Şu anda uluslararası sistemin genel durumu soğuk savaş durumu gibidir. Örneğin şu anki Suriye’nin durumu ile ilgili Rusya’nın ve Çin’in veto kullanması soğuk savaş dönemindeki ideolojinin devamıdır.” şeklinde değerlendirmede bulundu.

 

Ortadoğu’daki liderlerin Batı yanlısı olup olmadığının çok önemli olmadığını vurgulayan Bakan Davutoğlu, Mısır eski Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’in Batı yanlısı, Beşşar Esed’in ise Batı karşıtı olduğu halde her iki halkın da isteklerinin aynı olduğuna dikkat çekti.

 

Davutoğlu sözlerini, “Ortadoğu ülkelerinde ortak bir hareket var, bizimde onlara güvenlik ve özgürlük konularında iyi bir denge kurmamız gerekir” şeklinde sürdürdü. Bakan Davutoğlu “Bizim de bu ülkeleri, güvenliği tehlikeye atmadan maksimum özgürlük konusunda desteklememiz lazım. Yine aynı şekilde özgürlüğü sınırlamadan maksimum güvenlik vermemiz lazım. Eğer birisi özgürlüğü güvenliğe tercih ederse burada diktatör rejim olur. Şayet birisi güvenirliği özgürlüğe tercih ederse orda kaos olur. Yıllardır Ortadoğu’da güvenliği, özgürlüğe tercih ettiler. Günümüzün teknolojik gelişmeleri ile birlikte bu eğilimler sona eriyor. Zaten bu eğilimin devam etmesi insanın yapısına terstir.” şeklinde kaydetti.

 

Türkiye’nin Ortadoğu’da popüler bir ülke olmasını demokratik, ekonomik ve siyasi başarılara bağlayan Bakan Davutoğlu “Bazıları Türkiye’yi model bir ülke olarak görüyor. Evet, Türkiye popüler bir ülke olabilir. Ama Ortadoğu’da yer alan her bir ülkenin kendine has özellikleri var. Türkiye’de güvenirlik ve özgürlük insanın iki temel ihtiyacıdır.” şeklinde konuştu.

 

TÜRKİYE ŞU AN AB’ DE OLSAYDI, AVRUPA ÇOK DAHA İYİ OLURDU

 

Bakan Davutoğlu Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği için ise şunları söyledi: “Eğer Türkiye 2004 yılında Avrupa Birliği’ne alınmış olsaydı, AB daha güçlü olurdu. Çünkü Avrupa’nın kültür ve tarihini, Türkiye’siz, Türkiye’nin kültür ve tarihini ise Avrupasız düşünemeyiz. 2010 yılında Avrupa 1,5 milyon işyeri kapandı. Aynı yılda ise Türkiye’de 1,5 milyon işyeri açıldı. Türkiye, AB üyesi olsaydı bu rakam işsizliği pozitif etkilerdi.”

 

Konuşmanın sonunda Kürt milletvekillerinin görüşlerinden dolayı cezaevinde yer almasının hatırlatılması üzerine Bakan Davutoğlu “Türkiye’de hiç kimsenin fikirlerinden dolayı hapis cezası almıyor.” şeklinde cevap verdi.

 

Konuşma sonrası George Washington Üniversitene bağlı Elliot Uluslararası İlişkiler Fakültesi Dekanı Michale Brown Bakan Davutoğlu’na teşekkür etti.