Süper katil Öcalan, birgün cumhurbaşkanı olabilir

Süper katil Öcalan, birgün cumhurbaşkanı olabilir
2 Şubat 2013 20:46

Sakın buna kimse uçuk komplo teorisi gözüyle bakmasın.


İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

Bireysel ve toplumsal yaşamda, günün akıl ve mantığa sığmayan işler ve olaylar, gelecek planlamasıyla her zaman gerçekleştirilebilir.
 
Bu nasıl olur?
 
Bireylere ve topluma sindiremeyecekleri yaşamlar, fikirler, nefret ettikleri işler, kabul edemeyecekleri siyasal etkinlikler; alıştıra alıştıra ve yavaş yavaş zerkederek çok kolayca kabul ettirilir.
 
Bireyler ve onların oluşturdukları insan toplulukları, halklar, hatta koskoca bir millete ”Psikolojik Harekat” yöntemleri ile onların daha önce direndikleri fikirler çok kolayca kabul ettirilir.
 
Bu öyle bir yöntemdir ki, daha önce bir milletin şiddetle direndiği bir siyasal fikir ve uygulama sıradan, hatta çok yararlı bir iş gibi algılatılır.
 
İnsanoğlunun beyni çok mükemmel olmasına karşın, o oranda da aldatılmaya ve yönlendirilmeye uygun bir yapıya sahiptir.
 
İşte insanoğlunun beyninin bu olumsuzluğu çok zaman bir milletin yaşamına mal olabilir.
 
Şimdi somut örnek verelim; BOP eş başkanlığının terör örgütü PKK ile müzakere ettiği ilk deşifre edildiğinde, ABD işbirlikçisi Tayyip Erdoğan ”Terör örgütü ile görüşen şerefsizdir, alçaktır; bunu ispat edemeyenlerde şerefsizdir ve bunun hesabını her yerde vereceklerdir” yanıtıyla topluma yalan söylemişti.
 
BOP eş başkanı neden yalan söylemişti?
 
Çünkü o zaman Türk toplumu böyle bir müzakereye karşıydı ve kendi siyasal yaşamı için çok sakıncalıydı; büyük oranda oy kaybedebilirdi.
 
Malum seçimler öncesiydi bu durum.


 
Ama seçimler bitti, sayın BOP eş başkanı toplumu alıştıra alıştıra, beynini yıkayarak; önce ”Biz görüşmedik, devlet görüştü” dedi.
 
Sonra ”Bu müzakereye müsteşarımı ben gönderdim” dedi.
 
Daha sonra da ”Terörle mücadele, uzantılarıyla müzakere ediyoruz” diyerek, seçmenini uysal kuzu haline getirdi.
 
Anımsayın en son aşamada, ‘‘İmralı ile görüşmelerimiz devam ediyor” dedi ki, artık toplumun terör örgütü ile görüşme meselesini sindirdiğini biliyordu.
 
Şimdi süper katil Öcalan, bırakın ev hapsini tamamen affetmeye hazırlanıyor BOP eş başkanı Tayyip Erdoğan.
 
Buna mecburdur; çünkü kendisini iktidara taşıyan güç odakları böyle istiyor.
 
Onların planları uzun vadeli ve her taş, zamanı geldiğinde yerine konuluyor.
 
Bu nasıl olacak?
 
Süper katil Öcalan, önce genel afla salıverilecek dışarı.
 
Tabi bu arada Türk toplumunun dikkatini dağıtmak için, Silivri zindanına tıkılmış olan yurtseverler de oltaya takılan yem olarak kullanılıp onlar da affedilip salıverilecek.
 
Bu arada Tayyip’in canhıraş bir şekilde çıkarmaya çalıştığı bölücü anayasa tamamlanacak ve ülke resmen ve fiilen federasyonlara ayrılacak.
 

İlk genel seçimlerde katil Öcalan milletvekili seçilip TBMM’ye girecek ve federasyonlu bir ülkede ABD tarafından çevrilen fırıldaklarla devlet başkanı seçtirilecek.
 
ABD bunu mecbur ettirir adama.
 
Irak’a mecbur ettirdiği gibi.
 
Çünkü Tayyip Erdoğan’la ilgili elinde bulundurduğu dosya ve gerekli malzemeler bunu ona mecbur ettirecek.
 
Wikileaks begelerinden bahsediyorum.
 
Bugün BOP eş başkanının bölücü anayasa ve devlet başkanlığı sistemi için çırpınırcasına çalışmasının nedeni budur ve siyasal yaşamı için hayat-memat meselesidir.
 
Daha birkaç gün önce eski ABD’li diplomat Abramowitz, Tayyip’i çok şiddetle tehdit ederek ”Kürt sorununun halledilmesi hem Türkiye hem ABD hem de Tayyip Erdoğan’ın geleceği ile çok ilgilidir” dedi.
 
Bu tehdit ABD’nin, o bölgede ”Kürt planı”nın aksamaması içindir.
 
Şimdi bakın, zamanın Irak Devleti için terörist kabul edilen Celal Talabani bir terör örgütünün lideriydi.
 
Celal Talabani 1961’de Abdulkerim Kasım hükümetine karşı Kürt ayaklanmasına katıldı.


 
Daha sonra Barzani ile arası açılarak KDP’den ayrılıp, KYB(Kürdistan Yurtseverler Birliği)yi kurdu.
 
1992’de KYB-KDP işbirliği yapılıp seçim yapılarak ”Ortak yönetim” oluşturuldu.
 
4 Ekim 2002’de iki partinin milletvekillerinin katılımıyla ”Bölgesel Parlamento” oluştu.
 
2003 Mart öncesi iki parti ABD’nin yönlendirmesiyle, anlaşmazlıkları bir kenara iterek Talabani-Barzani liderliğini oluşturdu.
 
Daha sonra her ikisi de ”Irak Yönetim Konseyi”ne atandı.
 
Tabii ki ABD’nin desteği ile atandılar.
 
Bir zamanların terörist başları olarak anılan iki isyancı, bu atanmanın akabinde özerklik talep edeceklerini açıkladılar.
 
Daha sonra işgalci ABD’nin desteği ile 7 Nisan 2005’te Celal Talabani Irak cumhurbaşkanlığına getirildi.
 
Bir Kürt’ün Irak gibi bir Arap ülkesinde cumhurbaşkanı olması tesadüf değil.
 
ABD tarafından çok bilinçli bir şekilde,kuracakları Kürt devletine sembolik olarak zemin hazırlamak için Kürt Talabani cumhurbaşkanı yapıldı.
 
Irak’ın kuzeyinde ise başka bir Kürt, ABD desteği ile kurulacak Kürt devletini adım adım ördü.
 
Bugün artık öyle bir hale geldi ki, ”Irak petrolleri benimdir” diyor ve Türkiye üzerinden başka bir ABD işbirlikçisi BOP eş başkanı Tayyip Erdoğan vasıtasıyla batı ülkelerine satıyor.
 
Saddam’ı düşünün; ABD önce onu kışkırtarak Kuveyt’e saldırttı.
 
Sonra Kuveyt’i kurtarma bahanesi ile ABD ordusu tarafından Irak perişan edildi.
 
Sonra 2003 senesinde ABD Irak’ı işgal ederek ülke tamamen tahrip edildi; Saddam’ın iki oğlu öldürüldü, Saddam bir köstebek gibi yaşadığı delikten çıkarılarak göstermelik mahkemede yargılanıp idam edildi.


 
Saddam’ın etrafındaki adamları da idam edildi.
 
Bunlar ibretlik olaylardır.
 
Bunlar ABD’nin Orta Doğu sultanlarına ve bu arada bizim sultanları korkutup, boyun eğdirme operasyonlarıdır.
 
ABD ile işbirliği yapan her devlet ve hükümet başkanlarının akibetleri budur.
 
ABD önce ona suç işletir, sonra da delilleri yok etmek için işbirliğ yaptığı adamını yargılatıp öldürtür.
 
Şu kesin bir kuraldır ki, hiçbir esas suçlu, suç ortağını sağ bırakmaz.
 
Sonunda ne oldu?
 
ABD, Irak’ı üçe böldü; kuzeyde resmiyeti yakında tanınacak bir Kürt devleti kurdu; merkezi Irak devletinin başına Kürt bir cumhurbaşkanı atadı, bir buçuk milyon insan katledildi, yüzbinlerce müslüman kadının ırzına geçilerek ve bir kısmı da ABD genelevlerine götürülerek bir milletin şerefiyle oynandı.
 
Şimdi ABD, BOP eş başkanını tehdit ederek aynı hikayeyi Türk milletine yaşatmak istiyor.
 
Nitekim kahraman Türk subay ve yurtsever aydınları, yıllardır hazırlanan tertiplerle iftiralara uğratılıp kodese tıktırılarak, Türk ordusunun şerefiyle oynanmıştır.


 
Şimdi ABD bizi Suriye bataklığına sürükleyerek Irak’ın başına getirdiği olayları bize de yaşatmak istiyor.
 
Yani bilmem kaç parçaya bölünmüş bir Türkiye; Güney Doğu’da bir Kürt devleti, merkezi idarenin başına bir Kürt’ü, yani Kürtler için sembolik değeri çok yüksek olan katil Abdullah Öcalan’ı getirmek.
 
Türkiye üzerindeki bu operasyonların kolaylaşması için de biran önce federasyonlu ve devlet başkanı sistemli bölücü bir anayasanın çıkarılması hızlandırılmıştır; paçalarını sürekli iktidar olma uğruna ABD’ye kaptıran ve bundan kurtuluşu asla olası olmayan BOP eş başkanı tehdit edilerek.
 
Ayrıca bu operasyonların hızlanması için BOP eş başkanı, ırkçılık kavramını kullanarak milliyetçiliği yok etmek üzere Türk Milleti’ne yeni bir zihinsel harita hazırlarken, içerdeki kravatlı ırkçı Kürtçü terörist ve eşkiyalar da yine ırkçılık kavramı üzerinden yurtsever ulusalcı(milliyetçi)lara aynı yerden emir almış gibi saldırıyorlar.
 
Tek çare,  demokrasi kuralları çerçevesinde direnmek ve kat kat misliyle yanıt vermektir; yurttaşların milliyetçilik duygularını yıpratmamaları için.
 
Neden?
 
Geçen gün ABD işbirlikçisi RTE ”Kendi anayasa önerimizi Meclis’ten geçiririz ve kazanacağımızı anladığımız an halk oylamasına sunarız” dedi.
 
Tayyip burada şunu demek istiyor; milletin milliyetçilik duygularını yıprattığımız zaman biz bunu halk oylamasına sunarız.
 
Çünkü milliyetçilik duyguları olmayan bir seçmen yapısı bölücü bir anayasaya gözünü kırpmadan oy verir.
 
Türk ve Türklük düşmanı tüm sinsi ırkçıların ve bölücü Kürtçülerin ırkçılık kavramı üzerinden yurtsever milliyetçilere saldırmalarının nedeni budur.
 
Tüm ulusalcı yurtseverler çok uyanık olmak ve yurttaşları BOP eş başkanının döndürdüğü dolaplar hususunda uyarmak zorundadırlar.


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!