“Hükümet artan terör saldırılarına karşı askeri, siyasi ve sosyal ayakları olan paketi hayata geçiriyor”muş.

 

Safile USUL H&H YORUM

Bu cümle gazetelerdeki haberlerden.
 
Aynı cümleler ile açılım yapılmıştı, olmamıştı, üstelik o zaman henüz Suriye ve İran faktörü de yoktu.
 
İnsan bir haberi yazarken biraz da sorgulamalı, di mi.
 
Çünkü kamuoyuna sürekli yanlış bilgi vermek sorunları daha da büyütüyor.
 
Çünkü olay anlaşılmadıkça çözüm de gecikiyor, kamuoyunun yanıltılması, ayrıca da, hükümete hata yapmada ve gerçeği saklamada daha fazla imkan veriyor.
 
Hepimizin, herkesin gerçekçi olmasında çok fayda var bu arada.
 
Çünkü herşey arap saçı gibi şu anda.
 
Her zamankinden daha fazla arap saçı.
 
Eskiden terör olurdu ama ilaveten İran olmazdı.
 
Veya İran olur da da, Suriye olmazdı.
 
Veya Suriye olurdu da, Irak olmazdı.
 
Şu anda hepsi bir arada.
 
Ve, durum iyileşme değil, kötüleşme eğiliminde.
 
Zira Suriye ve İran bu işin tadını aldı.
 
Erdoğan’dan intikamlarını tadını çıkara çıkara alıyorlar.
 
Farkındaysanız bunu yaparken çok da az konuşuyorlar.
 
Suriye-İran arasındaki görüşmelerden, İran-Rusya-Suriye hattında konuşulanlardan, arada yapılan değerlendirmelerden vs. haberdar değiliz.
 
Bunlar Erdoğan gibi yüksek sesle konuşmuyorlar ama resmen süründürüyorlar şu anda Türkiye’yi.
 
Hükümeti cezalandırmaya çalıştıkça onlar, Türkiye de sürünüyor.
 
Ve, şu anda Kürt meselesinin bir çözümü yok.
 
Hükümet tarafından yapılan açıklamalar da külliyen hikaye ve doğru değil.
 
Kendileri de inanmıyorlar; sizi temin ederim kendilerinin kafasında da hiçbir çözüm planı yok.
 
Sadece orduya gitgide daha çok yanaşıyorlar ama ordu da zorlanıyor çünkü siyasetin bela ürettiği bir ortamda bir ordunun işi normalinden bin kat daha zordur.
 
Ağız kontrolsüzlüğü yaşayan siyasetçiler orda burda eften püften kavga çıkarıp, yakınlarının başını belaya sokanlara benzerler.
 
Yani, “ben kavga çıkardım, gel sen bunu döv.”
 
Hükümetin TSK’ya yaptığı, işte, aynen bu.
 
Onu diyordum, Hükümetin kafasında gazetelerde iddia edildiği gibi herhangi bir çözüm planı yok.
 
Çünkü:
 
1-açılım denemelerinden dolayı tecrübe edindiler ki, PKK’ya devlet gücü tanımadan silahlar susmaz
 
2-Bülent Arınç 2 gün önce PKK müzakerelerinden bahsederken, “Karı kocanın arasını bulmak için mesela yalan söylenebilir” dedi, yani, PKK’yı müzakere diye kandırararak terörü azaltmak istedik.” demek istedi. Bu kadar da aklı evvellik oluyor işte gördüğünüz gibi. De, Hükümet PKK’yı kandıramayacağını da artık biliyor. PKK da silahlı gücünün etkisinin farkında ve bunu daha da artırmayı planlıyor. Yerel yönetimlere istediğiniz kadar kaynak aktarın, özerk hale getirin, isterseniz ana dilde eğitimi her yerde serbest bırakın, hatta yerel olarak Kürt bölgelerinde Kürt bayrağı dikilmesi yasal olsun, PKK silahı yine de bırakmayacak. Çünkü bu çelişkinin temeli siyasal egemenlik iddiası ve onun sınırı tüm bunları aşar, yani devleti paylaşmadan PKK tatmin olmaz.
 
3-Paylaşsanız da tatmin olmaz, tüm sınırların yeniden tanzimi gerekir. İşin içine bu sefer Ortadoğu dengeleri de girer.
 
Bakın bu yazdığıklarımı Hükümet de biliyor ama kamuoyundan hatalarını saklamak için medya da dahil herkesi kullanıyor.
 
Oysa böyle önemli bir durumda öncelikle önemli olan hükümetin bunun siyasi sorumluluğunu taşıdığının belli olmasıdır.
 
Halk bunu anlamalı ki, ona göre çözüm üretimine katkı sağlayabilsin.
 
Evet, terör eskiden beri vardı ama Hükümet’in dış politikası onu sonuç alır hale getirdi.
 
Bunun sorumluluğunun kaynağı kamuoyunda görülür hale gelmeli.
 
Muhalif parti olmak demek bence herşeyden önce bu demek.
 
Kamuoyuna gerçeği anlamada yardımcı olmak.
 
Muhalefet Hükümet’in kandırmaca projelerine destek veriyor görüntüsüne angaje olmak yerine, halka,”Bu iş artık çözümsüz hale geldi çünkü şunlar oldu, şimdi yeniden başlangıç lazım” vs. demesi lazım.
 
Kaldı ki…
 
Siz zannediyor musunuz ki, çok büyük bir yeni başlangıç (hükümet değişimi de buna dahil) olmadan Suriye-İran-Rusya çemberinden çıkabiliriz.
 
Sanan varsa, buyursun sansın.
 
Nasıl olsa zamanla görür.