İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, resmi temaslarda bulunmak üzere İtalya’nın başkenti Roma’ya geldi. La Repubblica gazetesine bir röportaj veren Peres, İsrail ile Filistin arasında 1 yıl içinde barışın sağlanabileceğini söyledi.

Roma’ya gelişi öncesi ülkenin prestijli gazetelerinden La Repubblica’ya
konuşan Şimon Peres, Orta Doğu’daki gelişmeler ile İsrail-Filistin
arasındaki muhtemel barışı değerlendirdi.

İki devlette de çoğunluğun
barışı arzu ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Peres, “Başkan Obama da 1
yıl içinde barışın gerçekleşeceğini düşünüyor. Sadece fikir birliğine
varmak için bir müzakere gerekiyor. Mesele, bu anlaşmazlıkların
üstesinden gelinip gelinmeyeceği. Benim cevabım; Evet bu mümkün.
Başbakan Netanyahu önümüzdeki 4 yıl daha görevde ve ABD Başkanı da öyle.
Yani Obama gayet net düşünüyor; Orta Doğu’da barışı sağlamak için sıra
dışı şeyler yapmak lazım. Netanyahu da iki devlet arasında barıştan yana
olduğunu kamuoyu önünde dile getiriyor. Gerçek, bizi barışa ulaşmaya
zorluyor, başka seçeneğimiz yok” diye konuştu.

ARAFAT’LA BARIŞA ULAŞAMAYACAKTIK

Mahmud Abbas’la bir barış sürecinin gerçekleşip gerçekleştirilemeyeceği
yönünde bir soruyu cevaplayan Peres, “Evet mümkün. İlginç olan İsrail’de
de Filistin’de de çoğunluk barış istiyor. Mahmud Abbas ciddi biri ve
onunla bir anlaşmaya varılabileceğine inanıyorum” dedi. 2004 yılında
hayatını kaybeden Yaser Arafat olmasa barış görüşmelerine
başlanamayacağını da hatırlatan Peres, “Ancak Arafat’la bir sonuca
varamazdık” dedi.

İRAN’LA ASKERİ ÇATIŞMA: HALA BİRKAÇ AYIMIZ VAR

Nükleer programı endişe yaratan İran ile askeri bir çatışmaya ne kadar
yakın olunduğu sorusuna da muhatap olan Peres şöyle konuştu:

“Tanımlaması çok zor bir şey. Kesinlikle hala birkaç ayımız var. Bu
arada ABD ile Avrupalı müttefikleri, yaptırımları yoğunlaştırma
niyetinde. Sanırım bu işin yürütülmesini, ABD’ye bırakmak gerek ki
Başkan Obama’nın sözlerine güveniyorum. Ruslar da nükleere sahip bir
İran istemiyor ve Tahran’ın halen atom bombası üretip üretmemeye karar
veremediğini düşünüyor.”

SURİYE’DEKİ DÜZENİ ARAP LİGİ SAĞLAR

İsrail açısından iç savaşın sürdüğü Suriye tehlikesinin varlığına da
değinen Peres, “Bu sadece İsrail’in meselesi değil. Kimyasal silahlar,
Suriyeliler için de bir tehlike. Esad, potansiyel değil gerçek bir
tehlike. 80 bin insanı öldürdü ve bu katliam Arap dünyası da dahil tüm
dünyayı endişelendiriyor” diye konuştu. “Ben bu konuyla Arap Ligi’nin
ilgilenmesi gerektiğini düşünüyorum: Suriye, Arap Ligi’nin bir üyesi”
diyen Peres sözlerini, “Bence Birleşmiş Milletler (BM), orada bir geçiş
hükümeti kurulması için Arap Ligi’ne talimat vermeli ve Mavi Bereliler
ile birlikte BM adına hareket edecek bir ordu kurmalı. Herhangi birisi
oraya girerse, dış müdahaleyle suçlanacaktır. Suriye’deki düzenin
sağlanması için tüm dünya Arap Ligi’ne destek vermelidir” diye sürdürdü.
Buradaki kimyasal silahların başkalarının eline geçme riski olduğunu da
dile getiren Peres, “Esad’ın elinde olması da yanlış” dedi.

Mısır’da
yaşananlar da dahil Orta Doğu’daki temel sorunun, varoluşsal politik bir
sorun olduğunun altını çizen Peres, “Açlık, Müslüman ya da Hıristiyan,
sağ ya da soldan değil. Açlık açlıktır. Ben gelecekten umutluyum ve
sorunun çözümünün, bilim ve teknolojide olduğunu düşünüyorum. Yani
politikanın ya da stratejilerin elinde değil” dedi.

VATİKAN, ORTA DOĞU’NUN İSTİKRARI İÇİN ÖNEMLİ

Şimon Peres, Roma’daki temaslarının ilkini, hafta sonu yeni hükümeti
kuran İtalya Başbakanı Enrico Letta’yla gerçekleştirdi. İkili,
başbakanlık binası Palazzo Chigi’de bir araya geldi. Daha sonra
Vatikan’a resmi bir ziyaret düzenleyecek olan Peres, Papa Francesco’yla
bir görüşme gerçekleştirecek. İtalya Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano’ya
da bir nezaket ziyaretinde bulunacak olan Peres, Çarşamba günü ise
barışın simgesi Aziz Francesco’nun kenti Assisi’ye geçecek. Nobel Barış
Ödülü sahibi Şimon Peres’e burada, “Barış için fahr
i vatandaşlık”
verilecek. Cumhurbaşkanı Peres, Roma’ya gelmek üzere İsrail’den
ayrılmasının öncesinde yaptığı açıklamada ise, Orta Doğu’daki istikrarın
sağlanması için Vatikan’ın önemli bir role sahip olduğunu söyleyerek,
“Eminim bu ziyaret, İsrail’in güvenliğinin sağlanması ve barışa katkıda
bulunacak” dedi. Papa’yı İsrail’e davet edeceğini de dile getiren Peres,
“Yeni Papa, Ortadoğu’da barış sürecini kolaylaştırmak için önemli
manevi bir oynayabilir” diye konuştu.