Sendikalardan 1 Mayıs değerlendirmesi

Sendikalardan 1 Mayıs değerlendirmesi
2 Mayıs 2013 14:35

Sendikalar dünkü olaylı 1 Mayıs’ı değerlendirdi

Devrimci İşçi Sendikaları Konferedasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri
Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Tabipleri Birliği (TTB) ile
Türk-İş’inde aralarında bulunduğu sendikalar, DİSK Genel Merkezi’nde 1
Mayıs kutlamalarında yaşanan olaylarla ilgili açıklamada bulundu. DİSK
Başkanı Kani Beko, “Dünkü yaşanan olayları ve gelişmeleri, baskıyı
terörü sizlerle paylaşmak istiyorum. AKP’nin ve sermayenin dikensiz gül
bahçesi hayalini bozmaya devam edeceğiz. İstanbul’da sıkı yönetim
uygulamakla yetinmeyen hükümet işçilere, emekçiler, halka 1 Mayıs’a
saldırmaya devam ediyor. Bu saldırıların arkasında AKP’nin işçi-emekçi
düşmanı tavrı bulunmaktadır. İstanbul’u açık hava cezaevine çevirmek
pahasına binlerce polisi, işçilere saldırı için seferber eden AKP
hükümeti ve onun valisi 1 Mayıs’ı yasaklayamayacağını bir kez daha
gördü. Emekçiler tüm İstanbul’u 1 Mayıs alanına çevirdiler. Hükümetin ve
valinin tavrı ideolojiktir” dedi.

Hükümeti ve İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’yu eleştiren Beko, 1
Mayıs’da yaşananların faşizim olduğunu belirtek şöyle konuştu:

“İşçilerin, emekçilerin umudu olan sendikalara karşı bu
tahammülsüzlük nedensiz değildir. Mecliste yasalarla emeğe saldırı
programını hayata geçirmek, taşeron çalıştırmayı yaygınlaştırmak, kıdem
tazminat hakkımızı yok etmek isteyenlerin, tertip komistesini oluşturan
örgütlerimizin çağrısı ile biraraya gelen emek ve meslek örgütlerinin 1
Mayıs mitingini yasaklaması karakterleri gereğidir. Çünkü 1 Mayıs’ın
Taksim’de kutlanması kararının arkasında duran irade, işçi düşmanlarına
geçit vermemek için sokakta, işyerlerinde, fabrikalarda yaşamın her
alanında direniş göstermiştir. Bu direnişçi tavrı 1 Mayıs yasağıyla
kırılabileceğini düşünenler sanırız bir kez daha sükutü hayale
uğramıştır” ifadelerini kullandı.

“İKTİDAR İŞÇİ DÜŞMANIDIR”

Dünyada coşkuyla kutlanan 1 Mayıs’ın İstanbul’da kabusa çevrildiğini
söyleyen Beko, “İktidar işçi düşmanıdır. Emekçiler karşısında sermayenin
safındadır. Sermayeye hizmet uğrunda binlerce emekçi karşısında faşizan
yöntemlere başvurmakta sakınca görmemiştir. Emekçilere halka yönelik
saldırgan tavırların yanlarına kalacaklarını düşünüyorlarsa yanılgı
içindedirler. Yaptıklarının hesabını mutlaka vereceklerdir” diye
konuştu.

YARALANANLAR VE GÖZALTINA ALINANLARLA İLGİLİ BİLGİ VERDİ

Dün yaralanan ve gözaltına alınanlar hakkında da kendilerine ulaşan
bilgileri de paylaşan Beko, “Taksim İlk Yardım Hastanesi’ne polis
saldırısı sonucu yaralanan 10 kişi başvurmuş. Yaralananlar arasında 17
yaşında bir kadın var. Genç kadının kafatasında kırıklar bulunmuş. Şişli
Etfal Hastanesi’ne polis saldırısı sonucu 100’den fazla başvuru
yapıldığı gelen bilgiler arasında. Şişli Etfal Hastanesi’nde yaralılar
arasında bir kişinin durumunun ağır olduğu belirtilmiştir. Haseki
Hastanesi’nde bir erkeğin durumunun kritik olduğu ameliyata alındığı
belirtilmiştir. Okmeydanı Hastanesi’nde 10’a yakın yaralının geldiği ,
Türkiye Hastanesi ise birinin ağır 2 yaralının olduğu gelen bilgiler
arasında. Polisin gün boyu süren saldırılar sırasında Şişli Etfal
Hastanesi’ne içine girerek burada gaz bombası ve tazyikli su kullandığı
hastanede görevli hekimler ve sağlık emekçilerinin de polis
saldırısından etkilendiği bizlere bildirilmiştir” diye konuştu.
Gözaltına alınanlar hakkında da bilgi veren Beko, “60 kişi Güvenlik
Şube’de, 4 kişi Terörle Mücadele Şubesi’nde, 8 kişi ise Çocuk Şubesi’nde
bulunmaktadır”
diye konuştu.

“BU İŞİN ORANTISI ORANTISIZI OLMAZ”

Çıkan olaylarda yaralanan ve hayati tehlikesi bulunan Dilan Alp’i
ziyaret edeceklerini de ifade eden Beko, sorular üzerine şunları
söyledi:

“Sizler dün şahit oldunuz. İşçi arkadaşlara, Başbakanın ve valinin
talimatıyla açılmış olan bir savaş var. Savaş esnasında gaz bombasıda,
toplarda, tüfeklerde vardı. Bu işin orantısı orantısızı olmaz. Önemli
olan emekçilere, kamu çalışanlarına, halkımıza devletin bakış açısı
önemlidir. Bundan dolayı İstanbul’da bir terör estirilmiştir. Biz
yapılanları kınadık.”


“KİMSE GÜVENLİK GÜÇLERİNE SALDIRMAMIŞTIR”

KESK Başkanı Lami Özgen de dün yaşananları kimsenin gizleyemeyeceğini
belirterek, “Kimse güvenlik güçlerine saldırmamıştır. Dün bizzat
Beşiktaş kolunda sabah 07.30’da daha 10-15 kişi bir araya gelmeden
polisler tarafından gazla, taziyikli suyla, saldırıyla karşı karşıya
kaldık. Vali açıklamasında polise yönelik taş ve bilye saldırısı ve
benzeri hususları ifade ediyor. Bizde şunu diyoruz kitle toplanmadan
sabah 07.30’da Beşiktaş kolunda toplanmak üzere olan insanlara direkt
uyarı yapmadan gaz ve su saldırısı yapılmıştır. Gazeteciler de bunu
gördü saat 14.00 kadar bu aralıksız devam etmiştir”
dedi.

“Günlerce Taksim’deki 30 metrelik çukur bahane edildi” diyen Özgen,
“Bu çukura karşı fiziki tedbir alınamayacağı bahane edildi ama dün şunu
gördük ki kilometrelerce kare İstanbul dün abluka altına alınabildi. Dün
İstanbul’da fiziki bir sürü tedbir alınabildi. Taksim’de 30 metrelik
çukura tedbir almak istemeyen valilik, kilometrelerce kareye tedbir alma
gücüne sahipidi. Bu politik bir karardır. Bu bir suni gerekçedir. Dün
yaşananların sorumlusu biz işçi, sendikalar, ezilen kesimler değiliz,
İstanbul valisi ve hükümetin kendisidir”
dedi.

“BİZİM ARAMIZDA ASLINDA MARJİNAL GRUP DİYE BİR ŞEY YOK. BURADA İŞÇİLER VAR”

“Bizim aramızda aslında marjinal grup diye bir şey yok. Burada
işçiler var” diyen DİSK Başkanı Beko, insanların sendikaların
filamalarıyla alanlara geldiklerini de kendisininde atılan gazdan
ceketini kullanarak korunmaya çalıştığını anlattı.

“HERKESE AÇIK OLAN TAKSİM’İ BİZE DE AÇIN DEDİK”

“İstanbul’da bir sıkıyönetim ilan edilmiş” diyen Beko, 1 Mayıs
kutlamalarına katılanların bu ülkenin vatandaşı olduğunu belirterek,
“Bunlarda bu ülkenin vatandaşı. Bunlar da bu ülkenin vatandaşı bunlar
uzaydan gelmedi. Taksim alanının sermeyaye açılabilmesi için burada
zemin hazırlandığını ve önümüzdeki dönemlerde oralarda Başbakanın
kendisi bizim yapmış olduğumuz toplantıda da ifade etti. Orada alışveriş
merkezlerinin yapılacağını, yani orada sermayaye Taksim’i açacaklarını
kendisi de ifade etti. Biz de kendisine söyledik, yazık etmeyin Taksim’e
dedik. ‘Herkese açık olan Taksim’i bize de açın dedik'” diye konuştu.
Taksim’de yöresel etkinliklerin yapıldığını belirten Beko, “Taksim’i
işçilere neden kapatıyorsunuz? Yöresel etkinlikler yapılırken ideolojik
olmuyor, işçiler oralara gitmek istediklerinde ideolojik oluyor. Olmaz
böyle şey” diye konuştu.

“BU NORMAL BİR MİTİNG DEĞİL”

1 Mayıs kutlamaları için kendilerine Kazlıçeşme’nin önerildiğini
anımsatan Beko, “Bu normal bir miting değil. Normal bir miting olsa
Kazlıçeşmeye, Kadıköy’e, Çağlayan’a gideriz. Ama 1 Mayıs 1977’de
katledilen arkaşlarımızın katilleri bulumadı. Bu nedenle Taksim bizim
için kutsal bir yer. Başbakan ile yaptığımız toplantıda bırakın bu yıl
inşaata önümüzdeki yılda devam edileceği ve buradan hareketlede artık
Taksim alanında herhangi bir eylem ve etkinliğin söz konusu olmayacağı,
eylem ve etkinlikler için İstanbul dışında alan Kazlıçeşme’de,
Yenikapıda yani alanlar planladıklarını ifade ettiler. Yani bundan sonra
1 Mayıs kutlamaları Taksim dışına çıkarmayı şeklinde beyanları vardır”
diye konuştu. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyesi Dr.
Osman Öztürk de 1 Mayıs’da yaşananları kınadıklarını belirterek,
kullanılan biber gazının insan üzerindeki ölümcül etkisi olduğunu
ayrıntılı olarak anlattı.

Öte yandan basın açıklaması başlamadan önce dün kullanılan biber gazı
kapsulleri de açıklama yapılan masanın üzerine tek tek dizildi.