'PKK'lılar şemsiyeyle gelmişler'

'PKK'lılar şemsiyeyle gelmişler'
9 Ağustos 2012 09:50

Hakkari’nin Çukurca ilçesi yakınlarında Geçimli Jandarma Karakolu ile Çukurca İlçesi Karataş Karakolu ve Darsinki Tepesi’nde bulunan askeri üs bölgesine PKK’lılar tarafından eş zamanlı düzenlenen, 6 asker ile 2 köy korucusunun şehit olduğu saldırıda yaralanan İnegöllü Jandarma Komando Onbaşı Erhan Yakut, dün evine döndü.

Karakolda roket isabet etmesi sonucu mevziden düşen ve belinden yaralanan Yakut, Hakkari Devlet Hastanesi’ndeki ilk müdahale ardından Van Askeri Hastanesi’ne götürülerek tedavi altına alındı. Buradaki tedavi ardından birliğine dönen yaralı askere 20 gün moral izni verildi. Dün sabah saat 05.00’te memleketi İnegöl’e dönen Onbaşı Yakut, ailesi tarafından karşılandı. Anne Arzu Yakut, oğlunu görünce gözyaşlarını tutamadı. Yaralı askerin ilk sözleri, “Savaştık geldik. Kafamda her şey silindi” oldu.

‘Hazırlıklıydık, şaşırmadık’

Erhan Yakut’un ayakları ve belinde şarapnel yaraları var. Ancak kendi başına yürüyebiliyor. 21 yaşındaki Erhan her ne kadar soğukkanlı görünmeye çalışsa da yaşadığı şokun etkilerini hala taşıyor. Sık sık “Görevimizi yaptık, karakolu kaptırmadık” vurgusunu yapan 8,5 aylık asker Onbaşı Yakut, saldırı anını şöyle anlattı:

“Bizi tatbikat için uyandırmışlardı. Normalde nöbeti olmayan askerler o saatte uykuda oluyordu. Nöbet değişimi de vardı. Saat 23.30 gibi saldırı başladı. Üzerimde eşofman vardı. 1 numaralı mevzideydim. Termale yakalanmamak için şemsiye ile gelmişler. Biz böyle bir saldırıya hazırlıklıydık, hiç şaşırmadık. Her akşam bunun tatbikatını yapıyorduk. Yoksa daha fazla kaybımız olurdu. 4-4.5 saat boyunca çatıştık. Çatışma sırasında takviye de geldi. Kobraların gelmesi işimize yaradı. Sızma ekibini bozduk. Ama bize destek gelmesini önlemek için yollara mayın döşemişler. 1996 yılında bir baskın olmuş, o zamandan beri bir şey olmamış. Karakolumuz çok kötü bir yerde. Silahlarımız güçlü olsa da tepemizden saldırıyorlardı.

‘Tedaviden sonra döneceğim’

Onlar 300 kişiydi, biz de 120-130 askerdik. Herkes kendi görevini yaptı. Komutanlarımız bizimleydi. Detayları hatırlamıyorum ama her taraftan mermi ve roket geliyordu. Gerektiği gibi karşı koyduk. Yanımdaki arkadaşım şehit oldu, ben de yaralandım. Ama karakolumuzu teslim etmedik. Bayrağımızı indirtmedik. Herşeyi kafamdan sildim. Orada olanlar orada kaldı. Tedavim tamamlandıktan sonra görevime kaldığım yerden devam etmek istiyorum. Şehit olan arkadaşlarıma da Allah’tan rahmet ailelerine de baş sağlığı diliyorum.”

Baba tepki gösterdi

Onbaşı Yakut’un babası Cengiz Yakut ise, oğlunun helikopter ya da ambulansla değil de otobüsle gönderilmesine tepki gösterdi. Otobüsten iner inmez oğlunun boynuna sarılan baba Cengiz Yakut, “Geldiğin hale bak oğlum. Seni buraya devletin getirmesi lazım. Oğlumu Van’dan uçakla Ankara Etimesgut’a getirmişler. Oradan da otobüsle yollamışlar. Ben otobüsle geleceğini tahmin etmiyordum. Ben helikopterle veya ambulansla bekliyordum. Hakkari’den Van’a helikopterle gelmişler, oradan Ankara’ya gelmişler. ‘Bana para çıkart, geliyorum’ dedi. 400 lira para gönderdim. Ankara’dan teğmenleri de hiçbir askerin elini cebine attırmamış. Teğmenleri almış biletlerini. Allah ondan razı olsun. Devletimiz illa bir şey yapacak diye bekliyordum. Ben çocuğumu evin önünde karşılayacaktım” dedi.

Babasının otobüsle gelmesine gösterdiği tepkiyle ilgili olarak Onbaşı Yakut, “Babam olayı yanlış anlamış. Beni buraya komutanlarım getirdi. Yaralı komutanlarımdan biri de yanımdaydı. Uçakla gelmeyi istemedim. İsteseydim gönderirlerdi. Yaralandıktan sonra önce Hakkari’ye oradan Van’a oradan da uçakla Ankara’ya geldik” diye konuştu.