Clark Üniversitesi’nde ders veren tarih profesörü Taner Akçam, yaklaşan 24 nisan öncesi “Ermeni soykırımı” iddialarına ilişkin ilginç tespitlerde bulundu. Akçam, ABD Başkanı Barak Obama’nın bu yıl sonu gerçekleşecek seçimler öncesi tavır değişikliğine gitmeyeceğini ancak 2015’de “soykırım” diyebileceğini kaydetti.

Akçam, Taraf Gazetesi’ne verdiği röportajda şunları kaydetti:

Atatürk 1915 olaylarına katılmadı:
“Türkiye soykırım demek zorunda değil. Ama 1915’in insanlık suçu olduğunu kabul etmek ve özür dilemek zorunda. Ermeni olayında Atatürk büyük şansımız. O, 1915’e katılmadı. İttihatçı önderlere de ‘katiller’ dedi. Mustafa Kemal, Ermeni katliamını fazahat (utanılacak olay) diye tanımladı. Türk hükümeti de ‘utanılacak eylem’ desin, başlangıç olur. Ermenilerin yüzde 90’ı ‘Büyük ayıp işlendi, kusura bakmayın’ cümlesini bekliyor.”
Amerika bu yıl bekler, 2015’de “soykırım” der:
Amerika Yönetimi, Ermeni meselesinde bu yıl çok değişik bir tavır takınmaz. Türkiye’ye eskiden yüklendiği kadar yüklenir. Çünkü 2012’nin sonunda ABD’de seçim var. Obama seçilmeden önce bir tavır değişikliğine gitmez. Ama 2015’te, Obama’nın soykırım diyeceğini tahmin ediyorum ben.

Amerika “Soykırım” derse, Türkiye rahat dans edemez:
Amerika soykırım derse çok şey değişir. Amerika, İngiltere ve İsrail, Türkiye’nin uluslararası düzeyde şimdi böyle fazla dans etmesine ve dolaşmasına müsaade ediyorlar. Bu üçlü soykırımı kabul ettiği takdirde, Türkiye artık uluslararası planda dans edemez.

İnkar devam ederse Türkiye Kuzey Kore olur:
Türkiye inkârcı tutumuyla dünyada izole bir rejim haline gelir. Bir zamanların ırkçı Güney Afrika’sına döner. Bugünkü Kuzey Kore olur. Bakın… Türkiye’nin soykırım demesi şart değil. Ama 1915’in büyük bir insanlık suçu olduğunu kabul etmek ve özür dilemek zorunda Türkiye.

Tazminat meselesi vicdanla çözülür:
Tazminat meselesi iki hükümet arasında zamana yayılarak konuşulur. Bu konuda kural şudur. Her iki toplumun da vicdanen ben tatmin oldum demeleri gerekir. Bunu da iki hükümetin kuracağı ortak komisyonlarla toplum önünde tartışarak yaparsınız. Çünkü tazminat moral bir kategoridir ve sadece parayla ölçülmez!

Clark Üniversitesi’nde ders veren tarih profesörü Taner Akçam, yaklaşan 24 Nisan öncesi “Ermeni soykırımı” iddialarına ilişkin ilginç tespitlerde bulundu. Akçam, ABD Başkanı Barak Obama’nın bu yıl sonu gerçekleşecek seçimler öncesi tavır değişikliğine gitmeyeceğini ancak 2015’de “soykırım” diyebileceğini kaydetti. Türkiye’nin de Ermeni konusunda daha ılımlı tavır alması gerektiğine işaret eden Akçam, “İnkar devam ederse Türkiye Güney Afrika, Kuzey Kore gibi ırkçı ülkelere döner” edi.

 

Akçam, Taraf Gazetesi’ne verdiği röportajda şunları kaydetti:

 

Atatürk 1915 olaylarına katılmadı:

“Türkiye soykırım demek zorunda değil. Ama 1915’in insanlık suçu olduğunu kabul etmek ve özür dilemek zorunda. Ermeni olayında Atatürk büyük şansımız. O, 1915’e katılmadı. İttihatçı önderlere de ‘katiller’ dedi. Mustafa Kemal, Ermeni katliamını fazahat (utanılacak olay) diye tanımladı. Türk hükümeti de ‘utanılacak eylem’ desin, başlangıç olur. Ermenilerin yüzde 90’ı ‘Büyük ayıp işlendi, kusura bakmayın’ cümlesini bekliyor.”

 

Amerika bu yıl bekler, 2015’de “soykırım” der:

 

Amerika Yönetimi, Ermeni meselesinde bu yıl çok değişik bir tavır takınmaz. Türkiye’ye eskiden yüklendiği kadar yüklenir. Çünkü 2012’nin sonunda ABD’de seçim var. Obama seçilmeden önce bir tavır değişikliğine gitmez. Ama 2015’te, Obama’nın soykırım diyeceğini tahmin ediyorum ben.

 

Amerika “Soykırım” derse, Türkiye rahat dans edemez:

Amerika soykırım derse çok şey değişir. Amerika, İngiltere ve İsrail, Türkiye’nin uluslararası düzeyde şimdi böyle fazla dans etmesine ve dolaşmasına müsaade ediyorlar. Bu üçlü soykırımı kabul ettiği takdirde, Türkiye artık uluslararası planda dans edemez.

 

İnkar devam ederse Türkiye Kuzey Kore olur:

Türkiye inkârcı tutumuyla dünyada izole bir rejim haline gelir. Bir zamanların ırkçı Güney Afrika’sına döner. Bugünkü Kuzey Kore olur. Bakın… Türkiye’nin soykırım demesi şart değil. Ama 1915’in büyük bir insanlık suçu olduğunu kabul etmek ve özür dilemek zorunda Türkiye.

 

Tazminat meselesi vicdanla çözülür:

 

Tazminat meselesi iki hükümet arasında zamana yayılarak konuşulur. Bu konuda kural şudur. Her iki toplumun da vicdanen ben tatmin oldum demeleri gerekir. Bunu da iki hükümetin kuracağı ortak komisyonlarla toplum önünde tartışarak yaparsınız. Çünkü tazminat moral bir kategoridir ve sadece parayla ölçülmez!