Necdet Özel sınırda neden bu kadar neşeliydi?

Necdet Özel sınırda neden bu kadar neşeliydi?
11 Ekim 2012 08:24

Genelkurmay Başkanı Hatay ve Şanlıurfa’da sınır ziyareti yaptı.
 

Safile USUL H&H YORUM

 
Yanında Kara kuvvetleri Komutanı Hayri Kıvrıkoğlu da vardı.
 
İlk gün Hatay’daydı ve ben bu ziyaretin Hükümet tarafından istendiğini düşündüm.
 
Erdoğan’ın Özel’e, “Tezkere caydırıcı değil diyorlar, siz bir sınıra gidin de kendinizi gösterin dünya aleme” demiş olacağını düşündüm.
 
Ki, hala da böyle düşünüyorum.
 
Ama…
 
Özel’in Şanlıurfa-Akçakale’deki tutumu biraz daha ilginç, yani “euphoric”, yani abartılı bir neşeli olma, sevinçli olma hali taşıyor gibi geldi.
 
Konuşma tarzı da sanki Suriye savaşını kendisi istiyormuş gibiydi.
 
Böyle olduğunu hiç sanmam.
 
Fakat bu tutumu nasıl izah edilebilir?
 
Bilhassa da, “Suriye’ye gerekli cevabı verdik, tekrarı durumunda daha şiddetlisini yaparız.” demesi bunu esprili bir biçimde Hayri Kıvrıkoğlu ile paylaşması bana biraz garip geldi.
 
Ve, bunun üzerinde düşündüm, şimdi de burda yüksek sesle düşünüyorum.
 
Necdet Özel ve Hayri Kıvrıkoğlu’nun bu ziyareti Başbakan’ın, “Bir kendiniz gösterin orda, ikna edici olalım.” mealinde istemiş olduğundan hemen hemen eminim.
 
Bu bir.
 
İkincisi de…
 
Necdet Özel’in bu aşırı coşkulu halini iki sebebe bağlıyorum aklımda…
 
a-Başbakan’a güven verme ve onda “emrinizdeyiz, yanınızdayız, sizi koruruz” hissini pekiştirme
 
b-bu tezkereyi asıl Kürt meselesi yüzünden istiyor olma. Tezkere Suriye sebepli olarak çıkmış olsa bile, bu tezkerenin orduya yakın sınır ülke bölgelerinde çok daha rahat hareket etme imkanını vermesi
 
Örneğin Özel’in coşkulu davranışının en belirgin olduğu anlar Şanlıurfa’daki Kürt vatandaşlarla sohbet ettiği andı.
 
O vatandaşların kendisine Kürtçe şiveyle, “Babo” şeklinde hitap etmesi onu çok mutlu etti.
 
Hatta onlara, “Helal olsun size, bravo” dedi.
 
Sonra da yumruğunu havaya kaldırarak, “Buradayız, dimdik ayaktayız.” dedi.
 
Bu sözleri ben doğrudan PKK meselesine bir atıf olarak okuyorum.
 
Yani, “Burda ikinci bir devlet kurdurmayız” gibi bir iç anlam görüyorum bu sözlerde.
 
Tüm detaylarıyla herşeyi okumakta zorlanıyorum çünkü bu öylesine bir konu ki, yani Hükümet-ordu ilişkileri öyle bir konu ki, ordu hiç ama hiçbirşey belli etmiyor ve asla yorum yapmıyor.
 
Fakat yine de şöyle düşünüyorum ki…
 
Genelkurmay karargahı Hükümet’i bir şekilde sınırlıyor ve idare ediyor ve bunu yaparken hiçbir zaman en temel stratejik düşüncelerini belli etmiyor.
 
Kimseyle herhangi bir konuda tartışmıyor ve verilen emri uygularız, kararlara karışmayız havasını hep veriyor.
 
Kendine belli bir pozisyon belirlemiş ve o pozisyonda gelişmeleri izleyerek mevcut durumdaki en optimal noktayı yakalamaya çalışıyor.
 
Kuvvetle muhtemel Hükümet’in bir savaş cesaret edemeyeceğini de görüyor çünkü işin bir adım ötesinde Türkiye ile Rusya-İran savaşı var. (Allah muhafaza, dilimden yel alsın)
 
Bir de, Suriye kendisinden çok emin ve bunun sebepleri var elbette, ki, Suriye tamamen Rusya’nın şemsiyesi altında atıyor her adımını. Saat başı konuşmuyor olmaları düşünülemez bile. Hatta 7×24.
 
Bu durumda Necdet Özel’in neşeli ve coşkulu halinin sebebi Suriye ile savaşa girmenin heyecanı olamaz.
 
Daha başka birşey o.


Yazarın Son Yazıları:
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı
Didik didik bir şey aramışlar