Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), Uludağ Milli Parkı sınırları içerisinde 1. derece doğal sit alanı statüsünde bulunan Kirazlıyayla piknik alanına helikopter pisti yapıyor. Pisti, Swiss Otel’in açılışına gelecek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan da kullanacak. BTSO, helikopter pistinin, ambulans ve yangın söndürme helikopterlerinin acil iniş gerçekleştirebilmesi için projelendirildiğini söyledi.

 

Fotoğraf: Google Earth

 

Türkiye Ormancılar Derneği Genel Başkanı Ahmet Hüsrev Özkara, Bursa’nın yangına hassas bir bölgede olmadığını belirterek, yangınlara müdahale için pistin yapılacağının söylenmesini ‘kılıf’ olarak değerlendirdi.

 

 
HELİKOPTER PİSTİ VARKEN YENİSİ YAPILDI

 
Uludağ Milli Parkı sınırları içerisinde bulunan Kirazlıyayla Sanatoryum Binası, BTSO’nun verdiği bilgiye göre, 2015 yılında Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından BTSO’ya tahsis edildi. Uludağ Yaşam Boyu Eğitim Merkezi olarak projelendirilerek restorasyonuna başlanan bina, işletme maliyetlerindeki artışın BTSO’nun bütçesini zorlayacağı gerekçesiyle Swiss Otel’e dönüştürüldü.

Bu süreçte yapı alanı yüzde 150, yani 2,5 kat arttırıldı. Otelin içerisinde mevcut bir helikopter pisti olmasına rağmen yanında bulunan 1. derece doğal sit alanı statüsünde bulunan Kirazlıyayla piknik alanına, bir helikopter pisti daha yapılıyor. Pisti, Swiss Otel’in açılışına gelecek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan da kullanacak.

 

 

BTSO: AMBULANS VE YANGIN SÖNDÜRME HELİKOPTERLERİNİN ACİL İNİŞİ İÇİN

 
Konuya ilişkin Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, Gazete Duvar’ın yönelttiği sorulardan bazılarını yazılı yanıtladı. Buna göre BTSO, sanatoryum binasının 8 yıl boyunca süren restorasyon çalışmalarının, Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu, Milli Parklar, yerel yönetimler ile ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının denetiminde gerçekleştirildiği belirtildi. İletilen yanıtlarda, binanın otel olarak kullanımına değinilmezken, “Tarihi bina Bursa Business School projesi ile yeniden Bursa’nın sembol eserleri arasında yer almaya başladı. Bursa Business School’da iş dünyası için tez odaları, grup çalışma odaları, kütüphane, konferans salonları, konaklama, kafeterya, restoranlar, yüzme havuzları, spor merkezi ve SPA merkezini bünyesinde barındıran bir Yaşam Boyu Eğitim Merkezi haline getirilmiştir” ifadeleri yer aldı.

Uludağ Alan Başkanlığı’nın yetkisi dışında yer alan toplam 700 metrekarelik helikopter pistinin, Bakanlık ve Milli Parklar tarafından plana işlendiğini ve projesinin onaylandığını belirten BTSO, “Merkezin dışında yer alan piknik alanında ambulans ve yangın söndürme helikopterlerinin acil inişi için bir helikopter pisti projelendirildi. Yalnızca kuru otların bulunduğu 700 metrekarelik alana mıcır dökülürken herhangi bir beton dökme işlemi ise gerçekleştirilmeyecek” denildi.

BTSO, sanatoryum binasının otel olarak kullanımına ve otelin içerisinde bir helikopter pisti bulunmasına rağmen yakın alanda bir helikopter pistine daha neden ihtiyaç duyulduğuna ilişkin soruya yanıt vermedi.

 
‘DOĞAL BİR YAPIDAN YAPAY BİR YAPIYA GEÇİŞTİR’

 
Türkiye Ormancılar Derneği Genel Başkanı Ahmet Hüsrev Özkara, helikopter pisti yapımına ilişkin milli park alanının uygulama planında, ‘sınırlı kullanım’ ibaresinin olmadığına dikkat çekti. Özkara, şöyle konuştu: “Milli park sorumlusu yetkililer, hazırladıkları planda ‘nelere müsaade ediyorlar, nelere etmiyorlar’ bunları belirtmeleri gerekirdi. Parkın kullanımı için sınırlama getirmeleri gerekirdi. Ama böyle bir sınırlama yok. Sınırlama yapılmadığı için ortaya keyfiyet çıkıyor. ‘Ahmet istedi, Mehmet istedi’ diye bir helikopter pisti yapamazsınız. Öyle bir ihtiyacın tanımlanması aslında milli park olmaktan çıkarıp normal bir park yapmaya çalışıyorsunuz demektir. Yani bu, doğal yapıdan yapay bir yapıya geçiştir. İster istemez ekolojik taşıma kapasitesini olumsuz etkileyecektir.”

 

 

‘PİST, PARKIN SINIRSIZ KULLANIMLARA AÇILACAĞINI GÖSTERİYOR’

 
Halkın kullanımına açık olan milli parkın kullanımında birinci önceliğin halkın olduğunu belirten Özkara, helikopter pistinin yapımı için şunları söyledi: “Bunu, sadece pistin yapılması olarak değerlendirmeyin. Bu, şunu gösteriyor, burası giderek sınırsız kullanımlara açılacak demektir. Asıl tehlike budur. Bursa, yangına hassas bir bölge değil. Akdeniz ekosisteminin etkili olduğu yerlerde, örneğin Çanakkale, İzmir, Antalya, Muğla, Adana, Mersin gibi yerler böyle. Buralarda orman yangınlarıyla mücadelede öncelik taşır. Bursa’da kaç defa yangın çıkmış? Çıkmış da neye müdahale edememişler? Bu tamamen kılıftır. Kamuoyunun gazını almak için ‘Merak etmeyin, orman yangınlarıyla müdahale etmek için helikopter pistini yapıyoruz’ demek bir kılıf.”

 

 

‘MİLLİ PARKIN KALBİNİ SÖKTÜLER’

 
Özkara, gelişmiş ülkelerde korunan alanlara karşı yaklaşımın, alanın doğal dengesini koruyacak şekilde ziyaretçi kabul edilmesi yönünde olduğunu belirtti. Özkara, 13 bin hektarlık milli park alanından 2 bin hektarlık alanın Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Uludağ Alan Başkanlığı’na ayrılmasını, “Milli parkın kalbini söktüler” şeklinde ifade etti.

Özkara, “Buralardaki yoğun kullanım arttıkça milli parkın kaynak ve varlık değerlerine zarar vereceksiniz. Suyuna, havasına, toprağına, orada yaşayan canlılara zarar vereceksiniz. Yaban hayatına, orman ekosistemine zarar vereceksiniz” diye konuştu.