İçine düştükleri durumdan nasıl çıkacaklarını bilmeyen Başbakan’ın, kendi önünü göremeyen Başdanışmanı Yalçın Akdoğan, CHP hakkında senaryolar yazıyor.

 

Safile USUL H&H YORUM

 

Oysa CHP’ye ne olabilir ki, ne iktidarda soygun şebekesi kurmuş ne Yüce Divan tehdidi var üzerinde ne de tüm dünyada hakkında yolsuzluk karikatürleri çiziliyor.

 

Ne de dış devlet yöneticileri kendi aralarında CHP yolsuzluklarını konuşuyor.

 

En fazla diyecekleri, “Acaba CHP oy alabilir mi” olur.

 

Oysa Yalçın Akdoğan ve Hükümetinin durumu berbat ve artık bitme noktasında ve bu işin çaresi ve ilacı yok.

 

CHP ise, en fazla az oy alır, çok oy alır ama her halukarda yoluna devam eder.

 

Yalçın Akdoğan ama CHP ve Kılıçdaroğlu’nun seçimlerden sonra nasıl biteceği hakkında analiz patlatıyor.

 

Başdanışman Bey’e göre, Kılıçdaroğlu seçimlerden sonra her halukarda kaybedecekmiş çünkü bel bağladığı 2 aday Mansur Yavaş kazanırsa MHP liderliğine oynarmış, Mustafa Sarıgül de CHP liderliğine.

 

Kılıçdaroğlu’nun bel bağladığı iki aday kaybederse de, zaten kaybecekmiş Kılıçdaroğlu seçimi alamadığı için ama bu iki aday kazansalar da Kılıçdaroğlu’nu yok edeceklermiş.

 

Bir defa, hayata ipotek koymak mümkün değil.

 

Ve, siyaset insanların bireysel tutumları üzerinden değil, kurumsallık üzerine inşa edilir.

 

Hele de konu Cumhuriyet’in kurucusu CHP ise, bu kurumsallık, ki, kurumsallık bir şekil değil, reel bir olgudur, daha da öne çıkar.

 

Ama somut olarak konuşursak…

 

Mansur Yavaş’ın MHP liderliği için CHP’den ayrılması diye bir durum olduğuna dair en küçük bir emare yok.

 

Zira MHP zaten Mansur Yavaş’a böyle bir imkan tanımadı (belediye başkanlığını kazanması da bu sonucu değiştirmez, eskiden de çok başarılı bir belediyeciymiş, Beypazarı’nda yaptığı gerçekten müthiş, Mansur Yavaş’ın yaptığını herkes yapsa Türkiye şehir panoraması açısından Almanya olur yemin ederim)

 

Belediye başkanlığı ile siyasi parti liderliği illa geçişkenlik taşıyan olaylar değil ayrıca.

 

Ve, CHP şu anda Ankara ve İstanbul’u alıp, bu memleketi, kurtarmak için, aynen böyle bu, bu memleketi kurtarmak için çok oy alacağını düşündüğü iki kişiyi Ankara ve İstanbul’a aday yaptı.

 

Bu olay kendi başına, kendi içinde bir olaydır ve hiçbirşekilde geleceği makro siyasal olarak şekillendirmeye matuf bir adım değildir.

 

Yani, Ankara ve İstanbul alınırsa olay tamamdır ve bu karar, yani Mansur Yavaş ve Sarıgül’ü aday yapma kararı, kendi amacına ulaşmış bir karardır.

 

Nokta.

 

Mansur Yavaş hakkında ama şunları kaydetmek isterim….

 

Mansur Yavaş çok kaliteli bir insan ve tam Avrupa tipi bir politikacı.

 

Düşünün adam Beypazarı’nda hiçbir mecburiyeti olmadığı halde Belediye encümenine muhalefet partilerinden de üye almış ve bu seçimi alırsa yine aynısını yapacağını söyledi televizyonda.

 

Ayrıca konuşmalarını dinlediğimde şunu da görüyorum, çok çağdaş ve modern şehirciliğe, kültürel gelişim sağlamaya, şehircilik dizaynına, bu anlamda dünyanın gelişmiş ve iyi pratiklerini takip edip, anlamaya vs. çok ehil birisi.

 

Çok da vicdanlı ve dürüst birisi.

 

Bu nitelikleri onu makro siyasal düzlemde de ilginç birisi yapıyor olabilir.

 

Ama bunlar hep gelecek türküsü, yani bugünün konusu değiller.

 

Ve de….

 

Birgün Mansur Yavaş CHP’den ayrılıp, MHP’nin başına geçerse, MHP’nin başına çok iyi bir politikacı geçmiş olur.

 

CHP yoluna devam eder ama MHP de Türkiye için optimum bir hal almış olur.

 

Sarıgül seçimi alıp, CHP lideri olmaya soyunursa…

 

Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi, CHP’nin parti sistemine ait birimlerin tamamından geçer de, genel başkan olması istenirse, olur.

 

Ama ben, bunun bu yazıda detaylarına girmeyeceğim, ihtimal vermiyorum.

 

Bakın, ayrıca…

 

Hayat korku senaryoları ve güvensizlik üzerine kurulmaz.

 

Bir yola girerken kendinize güvenerek girersiniz ve bugün beraber olduğunuz insanların yarın sizinle olmayacağı düşüncesi ile paranoya yapmak yerine…

 

Bugün aldığınız kararın size katacaklarına yoğunlaşır ve yarın bir ayrılık olursa, o beraber olduğunuz sürenin size kattıkları ile, aynı yolunuza daha da tecrübeli, yoğunlaşmış, netleşmiş ve özgüvenli olarak devam edersiniz.

 

Bir de

 

Siz de tahmin ettiniz muhtemelen…

 

Bu yazı aslında Yalçın Akdoğan’ın hezeyanlarını ciddiye alıp, cevap vermek için değil, bu vesileyle bu konuları ele almak içindi.

 

Birşey daha…

 

Benim Mansur Yavaş’ın MHP lideri olmasından daha farklı bir projeksiyonum var…

 

Onu da CHP ile ilgili çok temel bir yazıda anlatacağım.

 

Merak etmeyin, yerel seçimden sonra Mansur Yavaş CHP genel başkanı olsun veya olacak demeyeceğim.

 

not: CHP ile ilgili yazacağım o yazı çok temel bir analiz olacak, ilk fırsatta

 

not: diğer gündeme dair yazacaklarım bitmedi ama yer kalmadı, bugün aslında İlker Başbuğ için Anayasa Mahkemesi’nin vereceği kararı bekliyorum.

 

 

 

---

Yazarın Son Yazıları:
Bozdoğan Kemeri sessiz bir tanıktır
Demek ki bir değişiklik yok
Özgür Özel’i yakından tartmak istiyor