Köprülü Kanyon'a tehdit

Köprülü Kanyon'a tehdit
12 Ocak 2012 11:59

Yılda 1 milyon turistin ziyaret ettiği Antalya Manavgat’ta bulunan dünya harikası Köprülü Kanyon HES tehdidiyle karşı karşıya

Yılda 1 milyon turistin ziyaret ettiği Antalya Manavgat’ta bulunan dünya harikası Köprülü Kanyon HES tehdidiyle karşı karşıya

 

Antalya’nın Manavgat İlçesi’nde bulunan Köprülü Kanyon’u dünyanın dört bir yanından yılda 1 milyon turist ziyaret ediyor. Köprülü Kanyon’u dünyanın en iyi 10 kanyonundan biri olarak gösteriliyor. Kanyon özellikle son yıllarda rafting tutkunlarının tercih ettiği merkezlerin başında geliyor. Ancak Isparta sınırında yapımı planlanan Kasımlar Barajı ve HES projesi kanyonu yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı. Çünkü barajın kurulacağı Köprüçay, kanyonu besleyen su kaynaklarından biri. Turizmciler baraj için su tutulmaya başlanmasıyla birlikte bölgenin tamamen öleceği görüşünde.

 

 

 

MİLLİ PARK’A HES!

Köprüçay’da yapılacak HES’lerden etkilenecek olan Çataltepe köyünün yüzde 98’inin, Değirmenözü’nün ise üçte birinin milli park sınırları içinde olduğunu belirten Hediye Gündüz, ‘Çaltepe köyü civarında yapılacak olan hidroelektrik santrali, milli parkı besleyen ana kaynak olan Köprülü Kanyonun üst kısımlarına yapılacak ve bölge insanlarının verdiği bilgiler doğrultusunda derenin 18 km’lik kısmı kapalı tünelle taşınacaktır. Bu durumda inanılmaz güzellikte doğal bitki örtüsüne sahip bölge susuzluktan çok etkilenecek ve kuruyacaktır. Değirmenözü’ünde ise suyun ne kadar kısmının tünel alınacağı kesin olarak bilinmemekle beraber köylülerin verdiği bilgiler 20 ila 50 km’lik kısmın tünele alınacağı şeklinde duyum aldıkları yönündedir’ dedi.

 

 

BÖLGE, DEVLET ELİYLE EKO TURİZME TEŞVİK EDİLMİŞTİ

Bölgede yaşayan insanlar ve yörenin muhtarlarına yetkililerin konuyla ilgili hiçbir bilgi vermediğinin ortaya çıktığını anlatan Gündüz, HES konusunda devletin tam anlamıyla halkın elinden yangından mal kaçırır gibi dereleri almak ve özel sektöre peşkeş çekmekle meşgul olduğunu öne sürdü.

 

 

 

Yöre köylülerinin, bölgedeki derenin 3-4 yıldır yaz aylarında kuruduğu bilgisini verdiğini anımsatan Gündüz, ‘şirketlerin ancak yüzde 10’unu can suyu olarak bırakma yetkisi tanıyan sözleşme varken yazın köy susuz ne yapacaktır?’ sorusunu yöneltti.