Kılıçdroğlu: Ülkemizi mütevazi Çankaya’dan yönetmek isteriz!

Kılıçdroğlu: Ülkemizi mütevazi Çankaya’dan yönetmek isteriz!
9 Ağustos 2022 14:05

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Edirne’de gerçekleştirilen grup toplantısında konuştu.

 

 

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından başlıklar şöyle:
“Türkiye’ye gelen her üç turistten birisi Edirne’ye geliyor. Edirne’nin Türkiye ve dünya tarihinde önemli bir yeri var. Edirne aynı zamanda bir tarım kenti. Bütün Trakya olağanüstü zenginliğe sahip. Trakya’da çiftçi, besici, üretici sıkıntılı.

Bugün ayçiçeği tarlasında çiftçilerimizin sorununu dinledik.

Pandemiden sonra tarımın stratejik sektör olduğunu bütün dünya öğrendi. Bay Kemal’in sözü var, çiftçiye mazotu KDV’siz, ÖTV’siz vereceğiz.

Kırsalda çalışan kadın ve gençlerin sosyal güvenlik primlerini devlet ödeyecek. Ektikleri ürünün karşılığını alamıyorlar. Onların sigorta primlerini sosyal devlet ödeyecek.

Aile Destekleri Sigortası’nı getireceğiz. Hiçbir evde hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Her anne evladını huzur içinde yatıracak. Yoksul ailelerdeki kadın kardeşlerimiz yaşadığınız evde sizi erkeğe muhtaç etmeyeceğim. Parayı bankaya yatıracağız.

 

 

Yoksulluğu yenmek için yoksulu afişe etmeyeceksiniz. İnsanın onurunu koruyacaksınız. Yoksulluk kader değildir, yoksulluğu yaratan iktidarların izlediği politikalardır. Biz bu politikalara son verip her evde bereketin olmasını sağlayacağız.

1971 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin parlamentosunu Aile Destekleri Sigortası’nı hayata geçireceğine dair söz vermiş. Niçin bugüne kadar hayata geçmedi? Çünkü yoksulluğu istismar ediyorlar.
Bu kardeşiniz de diyor ki ister oy verin ister vermeyin her evde huzurun olduğu bir Türkiye’yi kesinlikle yaratacağız.

Türkiye’yi sorunlardan arındıracağız. Güvenlikli bir Türkiye’yi, herkesin rahat geçindiği bir Türkiye’yi, bu ülkenin caddelerinde insanların özgürce gezdiği bir Türkiye’yi, herkesin düşüncesini özgürce ifade ettiği bir Türkiye’yi yeniden ayağa kaldıracağız.

 

 

Bizim saray merakımız yok. Beyefendiye tahsis edilen 10 tane saray var. Biz ülkemizi mütevazı Çankaya’dan yönetmek isteriz.

Erdoğan’a da söyledim israf haramdır kardeşim. İsraf yapma. İsraf yaptığın andan itibaren fakirin hakkını yiyorsun. Bir israf genelgesi çıkar. 10-13 uçağın var, yetmiyor mu sana bir uçak. Hiçbir Osmanlı padişahına nasip olmamış kadar sarayın var, ne yapacaksın sarayları? Düzelteceğiz.

Bir devlet hukukun üstünlüğü kuralı içinde yönetilir. Bir devlet baskıyla, şiddetle yönetilmez. Elinde sopayla insanların kafasına vurulmaz.

Devlette liyakati yok edersiniz devleti çürütmüş olursunuz. Şu anda çoklu organ yetmezliğiyle karşı karşıyayız. Buyrun, TBMM’ye bakın. Oradaki milletvekillerinin büyük kısmı milletin değil sarayın vekili.

Saraydan beslenen, talimat alan insanlar milletin sesi olamazlar zaten. Yargıya bakın. Sarayın talimatını dinleyen savcı hemen alınır, süratle Yargıtay üyesi yapılır. Bir tek Yargıtay kararının altında imzası olmadan AYM’ye üye seçilir. Bay Kemal de bunu yiyecek, yemezler!

 

 

Birisi paraşütle gelecek, niçin? Sezgin Baran Korkmaz’ı talimatla serbest bıraktılar ya, onların ödüllendirilmesi lazım. Nereye üye olursan ol, sen yargıçlık yapamazsın! Yargıç vicdanıyla karar veren kişidir. Eğer yargıç birilerinin talimatıyla koltuğa gelmişse yargıçlık yapamaz.

Yürütme dediğimiz… KPSS bunun en basit örneğidir. Olay bu kadar büyümese derhal kapatacaklardı. Ama olay büyüdü, kapatamıyorlar. Efendim Devlet Denetleme Kurulu’nu harekete geçirdik. Dünyanın yolsuzluğu var, beşli çeteler malı götürüyor, görevlendirsene DDK’yı. Görevlendiremez oraya. Kendisi de o işin bir parçası çünkü. Devlette yargının bağımsızlığını sağlayacağız, milletvekilleri milletin sesi olacak. Siyasi partiler yasasında ciddi bir değişiklik yapacağız. Altı lider anlaştık. Tek kişinin iradesine Türkiye Cumhuriyeti’ni bırakmayacağız. Cumhurbaşkanı tarafsız olacak.

 

 

Bizim yapacak çok işimiz var. Neyi, nasıl yapacağımızı çok iyi biliyoruz. Altı lider de çok iyi biliyor. Bütün mesele bunun zamanlaması. Bununla ilgili çalışma da yapıyoruz. Bunu da kamuoyuyla paylaşacağız. Biz ülkemizi seviyoruz, bu ülkede huzurun olmasını istiyoruz.

Erdoğan, ‘Faize karşıyım’ diyor. Bankaların kârı milyarları buluyor. Bu yılın ilk altı ayında bankaların kârı yüzde 400… Çiftçi, esnaf, sanayici, ücretli bu kadar kâr elde etti mi? Neymiş, beyefendi faize karşıymış. Karşı olduğunu söyleyeceksin, birileri malı götürecek.

Kur korumalı mevduat ekonominin kalbine yerleştirilmiş atom bombası.Bizim iktidarımızda sadece ve sadece faizi alacaklar öyle döviz garantisi falan yok. Türkiye sömürge değil.”