Kılıçdaroğlu: Aklını kiraya veren adamdan akil insan olmaz

Kılıçdaroğlu: Aklını kiraya veren adamdan akil insan olmaz
9 Nisan 2013 13:32

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin konuları değerlendiriyor.

 

 

İşte açıklamasından satırbaşları;

Türkiye’nin zor bir süreçten geçtiğini
herkes kabul ediyor. Türkiye’de sağlıklı çalışan bir demokraside olması gereken
kurallar çalışmıyor. Bir iktidar herşeyi ben bilirim anlayışı içinde. Bu
anlayıştan yola çıkıldığı zaman Türkiye’nin önünde ciddi sorunlar birikiyor.

 

 

 

Bundan 3-4 hafta önce Silivri duruşmalarına değinmiştim. hukuk eğitimi
alan hiç bir kişi orada sağlıklı bir yargılama yapıldığını kabul etmiyor.
Türkiye’nin her tarafından insanlar duruşmayı izlemeye gidiyor. Anayasaya göre
duruşmalar aleni mi? Aleni… Sen misin gelen!

Bu doğru değil
arkadaşlar. O soğukta su, biber gazı, cop. Hangi çağda yaşıyoruz. Herhangi bir
sorun olmasın diye milletvekili arkadaşlarımız ilgili kişilerle görüştüler.
Amacımız dünyaya rezil olmayalım. Ama Türkiye’yi dünyaya rezil ettiniz.

60 bin kişinin telefonu dinlendi bu davalarda. Toplam 17 bin sayfa
hazırlandı. Dava görüşülürken 7 kişi kanser oldu.

Sayın Başbakan bugün
‘mahkemeler bağımsızdır’ demiş. Gerçekten komedi. Şunu önce bilmemiz gerekiyor.
Sağlıklı işleyen bir demokraside sıkı yönetim mahkemeleri olmaz. Bu mahkemelerin
olduğu bir ülkede yargı bağımsız olmaz.

 

İşine gelince yargı bağımsız,
işine gelince yargı bağımlı. Deniz Feneri davasının mahkemesi bile belli değil.
Sorgulanan olayı soruşturan savcılar. Yargı bağımsızmış. Sen onu benim külahıma
anlat.

CHP’li vekilleri oraya niye gittiler diye suçluyor. Yasak mı
getireceksin. Senin gücün yetmez. ‘Yargı gereğini yapacaktır’ diyor. 15 dakika
sonra soruşturma başlatılıyor. Bağımsız yargıya bak sen!

DOKUNULMAZLIKLARI KALDIRMAZSAN NAMERTSİN

Özel yetkili
mahkemelerin bağımsız olduğunu söylemek için hukuk cahili olmak gerekiyor. O
mahkemelerdeki yargıçlara yargıç denmez. Biz CHP olarak dokunulmazlıkların
arkasına saklanmadık. Senin dokunulmazlığın sende kalsın. Bizim
dokunulmazlıklarımızı kaldırmazsan namertsin!

 

 

ÇÖZÜM SÜRECİ

Malum
bir süreç var. Son günlerde moda. CHP neden konuşmuyor. Oysa konuşuyoruz.

 

Öcalan ve Tayyip Erdoğan imzalı çözüm süreci kitabını okuyalım diyoruz
hayır okumayın. Peki ben nasıl konuşayım o zaman. Okunmamış bir romandan görüş
istiyorlar. Süreç diyorlar e süreç tamam başlatmışsınız zaman görüşünüz ne
bilgimiz yok. Sorun nasıl çözülür? Bu konuda CHP dışında çözüm önerilerini
açıklayan başka bir parti var mı? Biz görüşlerimizi net bir şekilde açıklamışız.

Zorla bize bu işin içine girin diyorlar. Son alarak adına Barış Süreci
dediler. Çözüm tutmadı barış oldu. Ortaya koydukları bir hedef çözmek
istedikleri sorunu tam olarak tanımlamamışlar. Kervan yolda dizilir mantığıyla
çözmeye çalışıyorlar. Şimdi CHP zorla gelsin bu sürece girsin deniyor. AKP’nin
kalemşörleri bunu dayatmaya çalışıyorlar. Bize sorduklarını Recep Tayyip
Erdoğan’a soramıyorlar. Erdoğan ben konuşmayacağım diyor o soruyu sormuyorlar.
Bir de kendilerini basın mensubu kabul ediyorlar. Kalemi özgür olmayan bir basın
halkın basını değildir.

 

 


AKİL ADAMLAR

Akil Adamlar.. 63 kişilik milletvekili belirler gibi aday
belirlediler. 7 Haziran 2012. AKP’de Başbakan konuşuyor. CHP’nin bir önerisi var
Meclis’te eşit sayıda vekillerden komisyon kurulsun bir de akil insanlar heyeti
oluşsun. Ama Erdoğan biz zaten akiliz diyordu. E sen o zaman akildin bugün niye
bu insanları seçtin. Konuşmayacaksan ne olacak, bana güvenin diyor. Şimdi bana
güvenmiyorsunuz 63 kişiye güvenin demek istiyor. Bunu da medya gücüyle yapmak
istiyor. Adamlarını da bulmuş akşam hemen ekranlara. Biz bunları biliyoruz.

 

 

AKLINI KİRAYA VEREN ADAMDAN AKİL İNSAN OLMAZ

Akil insanlar ne
yapacak? Memlekete gidecekler ağırlanacaklar. Bu ülkede barışa ihtiyaç var
diyecekler herkes haklısınız diyecek. Arkadan bizim çarıklı elini kaldıracak.
Biz bunu nasıl yapacağız diyecek bunu ben bilmiyorum diyecek. Peki bunlar nasıl
akil adam. Konuyu bilmiyorsun çözümü bilmiyorsun ne anlatacaksın? Gidecekler PKK
Türkiye’yi terk etsin, nasıl terk etsin? Silahlı mı silahsız mı? Böyle bir ikna
metodu mu var? Bunların görevi akil insanlar reklam bölümü. Bunu yapacaklar. Ne
olursa olsun biz düşünen herkese saygılıyız. Ama kendine akil insan deyip siyasi
iktidarın propogandasını yapan adamdan akil adam olmaz.

Efendim
Hakkari’de niye Türk bayrağı yok diyor. Sen başbakan değil misin? Sen bir ilinde
Türk bayrağı olmadığını nasıl söylersin? Bunu söylemek bölücülük değil mi?
Hakkari’de senin il başkanlığın yok CHP’nin il başkanlığında Türk bayrağı var.
İnanmıyorsan git bak. Eğer ülkeyi bu noktaya getirdiysen o şeref sana ait.

ONLAR AŞK MEKTUBU MU?

Samimi ve dürüst olacaksın dedik. Milletin
kabul etmeyeceği bir tahaayüle imza atmayacaksın dedik. Pazarlık yapmayacaksın
dedik şakır şakır yapıyor. Sorunu çözmek için yalan söylemeyeceksin çünkü
yalancıdan Başbakan olmaz. E kusura bakma ama bu mektuplar aşk mektubu değil
dimi? Oslo’da görüşen kimdi?

Ne pazarlık yaptığı belli. Canlı yayında
eyaletlerden federasyondan söz eder. Bunlar tarihi falan bilmiyorlar, tarih
bilinci yok. Dünyada gelişmiş ülkelere bakarsanız eyalet endişesi yoktur. Eyalet
tapılanmaları güçlü ülkelerde hızlı kalkınmayı demokrasiyi geliştirir. Güçlü
Osmanlı’da Lazistan Kürdistan eyaleti var.

 

 

 

 

GENEL BAŞKANLIĞI BIRAKIRIM

 

Ne dünya ne de Osmanlı tarihi konusunda kırıntı kadar bilgisi var. Eğer
varsa ben bu genel başkanlığı bırakırım. Pazarlık yapmış ya kamuoyu oluşturmaya
çalışıyor.

Demokrasilerde gazeteciler içerde olmaz, avukatlar içeride
olmaz milletvekilleri içeride olmaz. Demokrasilerde genel başkanlar listeleri
milletin önüne konmaz. Demokrasilerin olmadığı yerde barış olmaz. Bir ülkede
hukuk yoksa barış da yoktur. Bir ülkede toplumsal uzlaşma yoksa barış olmaz.
Şimdi söylüyorum, demokrasi mi istiyorsun getir yasaları çıkaralım. Darbe
yasalarının arkasına saklanma korkma, istiyorum diyorsan çık söyle. Yargının
bağımsızlığını istiyorsan gel yapalım. Vesayeti kaldıralım.

Çıksın Recep
Tayyip Erdoğan bizim yol haritamız üzerinde konuşsun görelim. Niye ona
sormuyorsunuz, neden konuşmuyorsun Recep Erdoğan diye.

Bugün bir önerge
görüşülecek. Olay ilk ortaya çıktığında bu işin muhattabı hükümettir demişti.
Sayın Cemil Çiçek’e sordular o da aynı şeyi söyledi. Bu çözüm sürecine TBMM’nin
bir araştırma komisyonuyla dahil olması diğer siyasi partilerin de bu
sürecedahil olması risk getiren bir süreçte herkesin siyasi sorumluluk alması
gerektiğini ifade ediyor. Halkı aldatmayacaksın. Önergeden bir cümle okuyorum,
TBMM’nin süreçle sağlıklı bağı kurulacaktır deniyor. Bizim tarihimizde ilk kez
bir terör örgütüyle muhatap kılınmak isteniyor. Sağlıklı çalışan bir
demokrasinin kaldırabileceği şey değil .Adı araştırma önergesi sayın Cemil
Çiçek. TBMM’nin başkanı olarak bu irtibatı doğru buluyor musun bulmuyor musun?