Kavga ederken hep seçim günü gelsin akla

Kavga ederken hep seçim günü gelsin akla
9 Şubat 2014 13:45

CHP içinde birbiri ile kavga haberleri beni üzüyor.

 

Safile USUL H&H YORUM

 

Tabii ki, insanlar arasında ihtilaflar, kızgınlıklar, haksızlığa uğramışlık duyguları vs. olabilir ama her seçilen aslında Türkiye’ye karşı bir sorumluluk taşıyor.

 

Ve bu sorumluluğun, aslında, bir babanın veya annenin çocuğuna karşı duyması gereken sorumluluktan bir farkı yok.

 

Herşeyi bir tarafa bıraksak bile, muazzam acı çeken birçok insanın bu acılardan kurtulması dahi Türkiye’de siyasi dengeler değişmeden mümkün olmayacak.

 

Dolayısı ile, seçimin sonucu tek tek hepimizin duygularından , kızgınlıklarından çok çok daha fazla önde.

 

Seçim günü en önemli gün ve bu güne hazırlık da o günün önemine binaen düşünülmeli ve hissedilmeli.

 

30 Mart şu anda en önemli gün ve o gün gelecek bir müddet sonra.

 

Bu sürede, hele de, birbirine bardak fırlatmalı kavga görüntüsü iyi değil.

 

Bazı kızgınlıkları dolaysız ve doğrudan ifade etmek ve sorun çözülemiyorsa, bu konuda insiyatifi partinin en üst düzeyde sorumlu olan kişisine bırakmak en iyisi olabilir kanımca.

 

Ki, en üst düzeyde sorumlu kişi seçimleriyle seçimin de sorumluluğunu alan kişidir ve eğer yapılan kötü hatalar varsa, bu zaten zamanla tescillenir.

 

Kavga haberleri moral bozucu, lütfen kamuoyunu bunlardan esirgeyin.

 

Sizler tek tek şahıslar değil sadece, Türkiye’nin seçimi için sorumluluk alan kamu kişiliklerisiniz.

 

MÜZİK ÇOK ÖNEMLİ

 

Yerel seçim kampanyasında seçilen müzik de çok önemli.

 

Ve, AKP bir sürü iyi müziği, kendi yaptıklarına ve doğasına çok aykırı olduğu halde, aparıyor.

 

“Hakim Bey” bunlardan birisi.

 

Yerel ezgiler de var apardıkları arasında, ki, AKP, sen yerellikten ne anlarsın, ne işine senin.

 

Ne yerelsin, ne milli, ne de başka birşey.

 

Ama işte, melodi bu, aparan aparıyor.

 

CHP’ye gelince şu ana kadar seçilen ezgilerde genellikle marş havası oluyordu.

 

Ama bu genel seçmen açısından iyi bir seçenek değil.

 

Bizim halk eski, maziye dayanan, herkesin anılarına hitap eden ve hareketli, ritmik parçaları seviyor.

 

Çok güzel türküler var mesela, Fidayda’dan tutun, başka bir milyon şeye kadar.

 

Allah aşkına, bu konuya da iyi eğilinsin.

 

DÜN ÇANKAYA SEÇİMİNDEYDİM

 

Cumartesi günü Atatürk Lisesi’nde Çankaya Belediye Meclisi aday adayı seçimleri vardı.

 

Bir yakınım bana, “Adayları işaretlemede bana yardımcı ol” dedi ama ben de kimseyi tanımıyorum.

 

El yordamıyla seçmeye çalıştık.

 

Deniz Gezmiş’in yeğeni bir defa en başta yazılacaktı listeye.

 

Çünkü, Deniz Gezmiş bu vatanın en derin yaralarından birisidir.

 

Böylesine mükemmel bir evladı yok etmiş olmayı unutmak mümkün değil…

 

Ki, benim siyasi olarak kulvarımı belirleyen, çocukluğumda tesadüfen yere atılmış bir gazetenin ilk sayfasında gördüğüm o idamın fotoğrafıdır.

 

Demek asıp, fotoğrafını da ilk sayfaya yerleştiriyorlardı.

 

O fotoğraftaki kişinin Deniz Gezmiş olduğunu o günlerde radyoda vs. konuşulanlardan, flu bir biçimde de olsa, tahmin etmiştim.

 

İşte, o gazetedeki o fotoğraf benim siyasi yaşamımı belirleyen fotoğraftır.

 

Dolayısıyla, ister yeğeni, ister başka akrabası, banko o soyisme oy gider benden.

 

Tabii, o kişinin de bu isme layık olduğunu görmek düşüncesiyle.

 

İlk isim oydu.

 

Ardından kendini tanıtan genç ve temiz yüzlü bir avukat…

 

Sonra başka gençler ve kadın adaylar…

 

Sonra, hangileri tecrübeli olabilir diye düşünerek seçilenler…

 

En başta hangisi dürüst ve idealist birisi olabilir, hangisi belediyede iş yapar, avanta kazanırım diye düşünür vs. şeklinde seçmeye çalışarak.

 

Bir de…

 

Yakınım dedi ki bana, “Ben il Başkanlığımdan biliyorum, kadınlar çok iyi kontrol eder ve görüşünü söyler, çekinmez. Kadınlar müdahaleci olduğu için herşeyi kontrol eder.”

 

Kadınlar için bu söylediği, kısmen çok harika olmasa da, kontrol etmeleri önemli tabii…

 

Şunu da ayrı bir husus olarak ilave etmek istiyorum ki…

 

Galiba, hazırlanmış listelerden ziyade, belki tek tek adayların seçimi daha iyi olur diye düşünüyorum daha ziyade.

 

Neyse işte, inşallah iyi bir 31 Mart sabahına uyanırız.

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Bir numaralı hedef İmamoğlu
Bozdoğan Kemeri sessiz bir tanıktır
Demek ki bir değişiklik yok