Her alanda eşit olmalı diye savunduğumuz kadınlarımızın okuma yazma oranını biliyor muyuz?

Her alanda eşit olmalı diye savunduğumuz kadınlarımızın okuma yazma oranını biliyor muyuz?

 

Sosyal siyasal ve ekonomik hayatta geride bırakılmış kadınlarımızı okuma yazma oranında da unutmadık! Anadolu’nun tarihine  bu manzara yakışmıyor. Çünkü Hititler’de kadına  bilgelik atfedilerek  ‘Güneşim’ denirdi. Kadınlar bu coğrafyada bilgeliğin sembolü oldular. Mustafa Kemal Atatürk’te çağdaşlığın kadın ve erkeği her alanda eşit yapmadan olamayacağını savundu ve bunun gereklerini yerine getirdi.

 

Hürriyet gazetesi yazarı Yalçın Doğan’da bugün bu konuyu gözler önüne sermiş. Okuma yazma bilmeten kadınlarımızın sayısını öğrenince çok düşüneceksiniz…

 

HH

 

İŞTE O YAZI

 

İlerleyelim beyler kadınlar geride kalsın

 

TURKİYE’de 4 milyon 700 bin kişi okur yazar değil.

Bunların 3 milyon 800 bini kadın.

Türkiye’de çalışan kadın nüfus toplam nüfusun yüzde 24’ü gibi çok düşük oranda. AB ülkelerinde bu oran yüzde 56.

Daha genel bakışla, Türkiye dünyadaki 134 ülke arasında cinsiyet eşitsizliği açısından 126’ncı durumda. Tek tek bakıldığında, cinsiyet açısından sağlıkta 61’inci siyasette 99’uncu eğitimde 109’uncu durumda. Katar, Mali, Benin, Çad, Yemen, İran, Suudi Arabistan ile birlikte.
Bu rakamlann kaynağı Dünya Ekonomik Forumu.

Oradan aktaran da AB. Yani AB bu rakamlara güveniyor ve Türkiye raporlannda bu verilere yer veriyor.

Kadının bu kadar horlandığı, bu kadar değersiz kılınmak istendiği bir ortamda, kadına şiddet olmayacak da, ne olacak?

Şiddeti önlemek için, önce bu oranlann değişmesi gerekmiyor mu? O da, toplumsal kalkınmaya bağlı değil mi?

Büyüyoruz, kalkmıyoruz, büyümede dünya rekoru kırıyoruz sözleri kadınla ilgili bu rakamlar karşısında ne kadar gerçekçi?