En önce…

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 
İzmir Adliyesi’nde hayatını vererek daha büyük bir katliamı önleyen polisimiz çok yiğit bir polismiş.

 

 
Hesapsızca, can siperane korudu Adliye’yi.

 

 
Fethi Sekin polisimizin üstelik elinde sadece bir beylik tabancası vardı, teröristlerin ise, ağır makineli tüfekleri.

 

 
Böylesine bir kahramanın çocukları ve tüm şehit çocukları elbette bu topluma emanet.

 

 
Bu emaneti sonuna kadar taşımak zorunda bu toplum.

 

 
Ki, açılan kampanyalar da yüzgüldürücü cinsten.

 

 
Galatasaray camiası da sonuna kadar sahip çıkarsa kahramanımızın oğluna bu çok çok iyi olacak.

 

 
Şimdi yazının başlığından devam ediyorum.

 

 
Cuma günü İstanbul’da The Marmara Otel’de Kıbrıs ile ilgili bir panel vardı.

 

 
Ben canlı yayında Ulusal Kanal’dan izledim.

 

 
Toplantıyı Türkiye Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu, MHP’li eski bakan Sadi Somuncuoğlu ile birlikte düzenlemiş.

 

 
Toplantı kamuoyunu Kıbrıs konusundaki gelişmelerle ilgili aydınlatma amaçlı idi ve ben de aydınlandım dün izleyince.

 

 
Kıbrıs konusunu AB ile zirveler zamanında çok yakından izliyordum ama sakız gibi uzayan bir mesele olduğu, bir de biz artık siyasi olarak berbat durumda olduğumuz için dikkatim Kıbrıs’dan kaymıştı epeydir.

 

 
Toplatıdan çıkardıklarımı çok kısaca özetlersem önce…

 

 
1-Kıbrıs ile ilgili olarak bu ayın içinde Cenevre’de bir zirve olacak

 

 
2-Yunanistan ve Rumların amacı KKTC’li Türkleri Türkiye’den koparmak ve onlara, “Türkiye ile hareket ederseniz AB haklarından istifade edemezsiniz” diyerek onları Kıbrıs içinde azınlık statüsüne düşürecek bir formüle razı etmek

 

 
3-Dünkü Kıbrıs toplantısını düzenleyenler hükümetin Cenevre Konferansı’nda yeterince etkili olmayacağından ve Türkiye’nin KKTC’yi kaybeceğinden endişeliler

 

 
4-Kıbrıs çok önemli bir ada Türkiye için zira Doğu Akdeniz ve Ortadoğu’daki güç dengeleri ve her türlü askeri gözlem ve koruma noktası Kıbrıs adasından (da) geçiyor

 

 
5-Yunanistan, AB ve Rumlar Kıbrıs’ı ince adımlarla tamamen Rum yönetimine geçirip, orda yaşayan Türklere de AB vatandaşlığı vererek, KKTC’yi fiilen yok etmeyi amaçlıyorlar ve bu ay gerçekleşecek Cenevre Kıbrıs zirvesinde bu yolda mesafe alabilirler

 

 
6-Bizdeki hükümetin ne yapacağı belli değil, dünkü toplantı bu konuda kamuoyunda duyarlılık yaratmaya matuf

 

 
Kıbrıs konusunda yazacaklarım bitmedi ama bugünlük değinmek istediğim başka bir husus var…

 

 
Konuşmacılar arasında İlker Başbuğ da vardı.

 

 
Konuşmak üzere kürsüye geldiğinde sadece bir kişinin adını vererek selamladı.

 

 
İlber Ortaylı gibi bir katıksız dahi ve uluslararası çapta tarihçi de vardı orda, Şükrü Elekdağ gibi artık çok yaşlı bir vatanperver de.

 

 
Ama İlker Başbuğ sadece TBMM eski Başkanı Hüsamettin Cindoruk’u ismini vererek selamladı.

 

 
Hüsamettin Cindoruk orda bulunan tek TBMM Başkanı idi ve İlker Başbuğ bu nedenle, yani TBMM Başkanı olmuş olduğu için sadece onun adını zikretti selamlama esnasında.

 

 
Ki, ben zaten daha önce de İlker Başbuğ’un TBMM’ye olan derin saygısının farkına varmıştım.

 

 
Ve işte iktidar, bu parlamentoya ve TBMM’ye derin saygılı adamı hapse tıkarken, TBMM’yi tepeden uçakla bombalayacak kadar alçak adamları devletin her bir yerine yerleştirmişti.

 

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

---

Yazarın Son Yazıları:
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı
Didik didik bir şey aramışlar