Haluk Koç: Samsun'da cinayet var

Haluk Koç: Samsun'da cinayet var
6 Temmuz 2012 09:48

Mehmet Daraf Aydınlık’tak köşesinden Samsun’daki katillerin peşine düştü:

Samsun’da cinayet var da, katil kim?

TOKİ’nin konut skandallarını görmek için internetten kısa bir araştırma yapmanız bile yeterli…

Çatlak duvarlar, çökmüş temeller ve her yönüyle birer mimarlık ucubesi olan binaların ürkütücü fotoğrafları, on binlerce kişinin yuvasının (!) nasıl yapıldığını da gözler önüne seriyor!..
Sosyal konut üretmesi gereken TOKİ çok hızlı büyüdü… Yoksullara ev yapma iddiasıyla kurulan idare, nedense büyük kentlerde dev müteahhitlerle yarışmak için lüks konut üretimine bile girdi!..

Ancak bu lüks konutlar, aslında TOKİ’nin birer gecekonduyu andıran alt sınıf sosyal konutlarının dış cephesine serilen makyaj malzemelerinden öteye gidemiyor!..

İşte Samsun’da 9 kişinin ölümü de, mühendislik makyajının bir bürokrasi rezaleti gibi akmasına yol açtı…

CHP Samsun Milletvekili Haluk Koç, yaşanan rezaleti bu yüzden tek sözcükle özetlemiş: “Cinayet!..” Bakınız Koç, önceki gün TBMM’de konuşurken Samsun’daki vahim olayı nasıl anlattı: “Ölenler, Samsun merkezde, dere yatağı kenarına yapılan toplu konutlar içinde… Yani her şeyin sağlığından konuşuyoruz ama çevre sağlığını maalesef gerçekleştirememiş bir ülkeyiz. Samsun’da dere yatağının kenrı toplu konut alanı olarak belirlenmiş. “Mert Irmağı” taşıyor ve TOKİ eliyle yaptırılan konutların alt katında 6’sı çocuk 9 kişi yaşamını yitiriyor. O konutları afet bölgesinde yapanların burnundan getirilmesine çalışacağız. Bu çağda, bir yağış sonrası 9 can kaybı, bir kaza değildir, bir afet değildir, bir cinayettir.” Birileri gaflet ve ihmal kıskacında yok yere ölmüşse; Haluk Koç, “cinayet” saptamasında ne yazık ki haklıdır! .. Peki, ortada bir cinayet varken, katil ya da katiller kim acaba?..
Bakalım yandaş-candaş ikileminde bürokrasiye sızan siyaset, hukukun gereğini yerine getirmesine izin verecek mi yoksa bu olayın üzeri de benzerleri gibi kapatılacak mı?..
Sel, ‘plan’, savaş!..

Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) denilen “plan”, ülkelerin yeniden dizaynı uğruna Afrika daki yönetimlere de kanlı darbeler yaptırıyor!..
Türkiye ise “eş başkanlığın” gereği olsa ki, Suriye konusunda ileri güç gibi kullanılmak isteniyor…

Emperyalizm, köylerimizin bile sırt sırta olduğu Suriye gibi bir ülkeyi Türkiye üzerinden vurmak için her yolu denese de, ortada diplomatik kaostan başka bir şey yok…
Samsun’da, bir dere kenarında yaşanan katliamı görünce de ne ilginçtir ki, aklıma Suriye coğrafyasına yönelik dizayn planları geldi!..

Şöyle dedim kendi kendime; “Garibanlann evlerini bile yanlış yere yapan bir hükümet, başka coğrafyaları dizayna niçin kalkışır?..”‘ Haksız mıyım, koca bir çelişki değil midir bu?.. Her yıl sel felaketlerinin yaşandığı Karadeniz gibi bir bölgede, fakir fukaraya satılan konutları dere yatağında planlayan Türkiye, diplomasi-rant ilişkisindeki uluslararası coğrafi planlara-projelere hangi becerisiyle alet olabilir?..