Gürsel Tekin vaktini nasıl değerlendiriyor?

Gürsel Tekin vaktini nasıl değerlendiriyor?
7 Mayıs 2012 17:18

Gerçek Gündem yazarı Barış Yarkadaş, gene ilginç bir iddiayı köşesine taşıdı…

CHP Genel Başkan Yardımcılığı görevinden istifa eden Gürsel Tekin, cumartesi günü İstanbul’a döndü. Tekin’i havalimanında yaklaşık 600 araçlık bir konvoy karşıladı. Medyanın olağanüstü ilgi gösterdiği karşılama töreninde 50’nin üzerinde basın – yayın kuruluşunun temsilcisi de vardı. Gazeteciler, Tekin’in alana inmesiyle birlikte ortaya çıkan posterleri görünce kısa süreli bir şaşkınlık geçirdiler.

Çünkü; Tekin’i karşılayan partililerin elinde Kılıçdaroğlu’nun fotoğraflarının basılı olduğu posterler ile CHP bayrakları vardı. Posterler havaya kalkınca, havalimanının bahçesi bir anda Kılıçdaroğlu’nun fotoğraflarıyla donandı. Böylece, Tekin’in “genel başkanla sorunum yok, genel başkan adayı değilim, CHP’den ayrılmıyorum” mesajı da net bir şekilde verilmiş oldu.

Gürsel Tekin, aynı mesajı havalimanında gazetecilere yaptığı açıklamada da verdi. Tekin, “CHP iktidar, Kılıçdaroğlu Başbakan olmalıdır. Bunun için çalışacağım” dedi. Tekin, partililere seslendikten sonra, bir arkadaşının oğlunun düğününe katılmak üzere Ümraniye’ye geçti. Tekin’i karşılamaya gelen araçlar da bir süreliğine konvoy oluşturdu. İstanbul Milletvekili Tekin, Boğaziçi Köprüsü’ne kadar uğurlandı. Tekin ve bir grup arkadaşı, nikahtan sonra bir çay bahçesine doğru yol aldı. Burada partililerle yaklaşık üç saatlik bir sohbet gerçekleşti. Partililer, Tekin’e istifaya ilişkin sorular sordu. Tekin ise “genel cevaplar” verdi, ayrıntıya girmedi. Ayrıntıları Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun bildiğini ve bunları konuşmayacağını söyledi.

Tekin’e hem çay bahçesinde hem de bir grup arkadaşının akşam saatlerinde “onuruna düzenlediği yemek”te en çok “Parti içinde bir çete mi var?” sorusu yöneltildi. Tekin, bir gazetede yer alan haber üzerine kendisine yöneltilen soruda ismi geçen Gürsel Erol, Erdoğan Toprak, Aydın Ayaydın ve Nihad Matkap’a ilişkin herhangi bir yorum yapmayacağını söyledi. Tekin, “Benim kişilerle değil, sistemle sorunum var” dedi. Bir soru üzerine ise özellikle Gürsel Erol’a ilişkin herhangi bir nitelemede bulunmadığının altını çizdi. Tekin, “Gürsel Erol benim arkadaşım. Partide resmi bir görevi yok ki eleştireyim” dedi.

CHP’li Tekin, sohbet esnasında ismi geçen diğer CHP’liler için de herhangi bir yorum yapmadı. Sadece şunu söyledi:

“Benim kişilerle değil, sistemle sorunum var. Partinin genel gidişatına yönelik eleştirilerim var. Kişilerle uğraşmam. Düşüncelerimi zaten sayın genel başkana aktardım. Benim derdim, CHP’nin iktidara kilitlenebilmesi… Parti içi iktidar kavgasına girmemek için görevimden ayrıldım. En çok eleştirdiğim şeyi yaparsam, tutarlı davranamazdım.”

Tabii söz “parti içi iktidar kavgası”na gelince, sohbet doğal olarak İstanbul İl Başkanlığı seçimlerine kaydı. Tekin, şu noktanın altını bir kez daha çizdi:

“Oğuz Kaan Salıcı’nın aday olması ya da desteklenmesi yüzünden istifa etmiş değilim. Eğer gerekçe bu olsaydı, Oğuz Kaan Salıcı atandığında istifa ederdim. Salıcı’nın atandığı MYK’da benim de imzam var. İstanbul’da Deniz Feneri Derneği’ni protesto etkinliği düzenledim. Oraya Salıcı’yı bizzat arayarak davet ettim. Salıcı da geldi, Beyoğlu’ndaki etkinliğe birlikte katıldık. Gazeteciler için Salıcı’yla Taksim’de birlikte yürüdük. Ben, partimizin hiçbir seçime müdahil olmaması gerektiğini savundum. Müdahil olmanın, partimizin enerjisini içe harcattığını söyledim. Biz parti içi meselelere gömüldükçe, delege, il – ilçe başkanlığı seçimlerini temel gündem maddesi haline getirdikçe, büyük fotoğrafı görmekten uzaklaşıyoruz.”

Tekin’in “büyük fotoğraf” dediği ise kuşkusuz ki; AKP’nin Türkiye’ye ilişkin projeleriydi… Tekin şöyle konuştu:

“AKP başka bir Türkiye yaratıyor. Hukuk yok, parlamento işlevsiz, Başbakan tek adamlığını ilan etti. Eğitim sistemi çökertildi. Çocuklarımızın geleceğinden endişeliyim. Toplumun büyük bir kesimi kendini güvende hissetmiyor. Sadece geçen aylarda 100’ün üstünde yurttaşımız iş kazası denilen cinayetlerde yaşamını yitirdi. Biz bunların hepsini bıraktık, delegelikler ve ilçe başkanlıkları seçimleriyle uğraşmaya başladık. Bu yüzden, sorumluluğa daha fazla ortak olmak istemedim. İstifa sebebim genel olarak budur.”

Tekin aynı sohbette, “İl Başkan Adayı çıkaracak mısınız?” yönündeki soruları da yanıtladı. CHP’li Tekin, “Aday çıkarmayacağım. Örgüt kendi adayını bulur, çıkarır ve seçer. Biz eğer bir aday çıkaracak ve delegeye (bunu seçin) diye dayatma yapacaksak, o halde delege seçimlerine ne gerek var ki? Delege kimsenin emir kulu değil. Delege işlevsiz hale getirilecekse, demokrasiyi nasıl oluşturacağız?” dedi.

Gürsel Tekin’le İstanbul’a döndükten sonra uzun bir süre sohbet etme imkanım oldu. Birilkte katıldığımız yemekten sonra ertesi gün de buluştuk. Tekin’e birlikte geçirdiğimiz süre içinde birçok İl, İlçe Başkanı ve Belediye Başkanı’ndan ”destek telefonu” geldi. Tekin, hepsine teşekkür etti.

Tekin’le yaptığımız sohbette, www.gercekgundem.com
okurlarının kulaklarını da bol bol çınlattık. Tekin, okur yorumlarının hemen hemen hepsini okumaya çalıştığını belirterek, espriyle “Bazıları çok acımasız” dedi. Sohbet esnasında, Tekin’in “yol haritası” da gündeme geldi.

Tekin’in yol haritasının şu şekilde olduğu görülüyor:

– Gürsel Tekin, bundan sonra da aktif bir milletvekili olacak. Başta İstanbul olmak üzere, nerede bir sorun varsa, onu gündeme getirecek. Sadece sorunu değil, çözüm önerisini de ifade edecek.

– CHP’nin milletvekili çıkaramadığı kentleri ziyaret edecek. Bu kentlerdeki yerel medya ve sivil toplum örgütleriyle sıcak ilişkiler kuracak. Partisine yönelik önyargıları kırmaya çalışacak.

– Meclis’teki grup toplantılarına mutlaka katılacak. Salı günleri Ankara’da olacak. Kılıçdaroğlu’nun grupta yaptığı konuşmayı dinleyecek. Parti disiplinine eskiden olduğu gibi yine uyacak.

– Önümüzdeki günlerde İngiltere’deki bir üniversitenin daveti üzerine Londra’ya gidecek. “Yerel Yönetimler ve Demokrasi” başlıklı konferansta “İstanbul ve Kadıköy”ü anlatacak. (Tekin, 13 yıl boyunca Kadıköy Belediye Başkan Vekilliği görevini yürütmüştü.)

– Kamuoyunda CHE olarak da bilinen Toplumsal Eğitim ve Gelişim Derneği’nin yaygınlaşması için çaba gösterecek. Başkanı olduğu derneğin ismi yüzünden yaşanan tartışmaları “barışçıl” bir yöntemle çözecek. Derneğin “istihdam yaratmaya yönelik” bir çalışma içine girmesi için çaba gösterecek. Özellikle varoşlarda yaşayan kadınların meslek sahibi olması ve “gelir elde etmesi”ne yönelik bir model üzerinde çalışacak.

– ”Sevdamız İstanbul” adlı kitabının 3. baskısını yaptıracak. İstanbul’un sorunlarının ve çözüm önerilerinin yer aldığı kitabının parti tabanında yaygınlaşması için mesai harcayacak. CHP’nin 2014 yılında yapılması planlanan yerel seçimlerde başarı sağlayabilmesi için kafa yoracak. www.gercekgundem.com ‘da yayımlanan yazılarının toplandığı kitabının bir ”rehber” niteliğinde olduğunu düşünen Tekin, 3. baskının gelirini de Toplumsal Eğitim ve Gelişim Derneği’ne bırakacak.

– Partisinin 8 Temmuz’da yapmayı planladığı Büyük Kurultay da Tekin’in gündeminde. Gürsel Tekin, Kılıçdaroğlu’nun Büyük Kurultay’da nasıl bir strateji izleyeceğini gözlemleyecek. Tekin’in bu sürece yeniden müdahil olup olmayacağını ise önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmeler gösterecek. Tekin, kurultayda ”genel başkanlığa kesinlikle aday olmayacak.”

– Enerjisini CHP içi kavgalara değil, AKP’ye karşı harcayacak. Hiçbir il ve ilçede seçimlere müdahil olmayacak, yönlendirme yapmaya çalışmayacak.

– AKP’yi eleştirmekten çok, CHP’nin ne yapmak istediğini anlatacak. Yerel yönetimlerdeki başarılı örnekleri öne çıkarıp “Türkiye’yi biz de yönetebiliriz, bize güvenin” mesajını verecek.

– Gençlikle ve üniversite öğrencileriyle daha çok temas halinde olacak. Üniversite gençliğiyle daha çok bir araya gelecek.

Tekin’e ilişkin merak edilen birçok sorunun cevabı kuşkusuz sadece bunlar değil. Ama yazının daha fazla uzamaması için şimdilik bunlarla sınırlı tutalım. Zira; Tekin’in siyasi macerasının önümüzdeki günlerde daha çok konuşulacağı malum… Bizim de nasıl olsa bunları yazacak hayli zamanımız olacak.

* * * *

KADIN MİLLETVEKİLLERİ DE TOPLANDI: Yazıyı bitirirken bir de not düşelim: Tekin’in istifasının ardından, CHP kulislerinin dalgalandığı aşikar… Partililer, “Ne oluyor, nereye gidiyoruz?” sorusunu sormaya daha çok başladı. Bunların arasında CHP’li kadın milletvekilleri de var. Bir grup kadın milletvekili geride bıraktığımız günlerde bir araya geldi ve bir “Değerlendirme Raporu” hazırladı. Kadın vekiller, “Partimiz bizden yeterince faydalanmıyor. İşlevsiz bir hale getirildik. Yeteneklerimiz partimiz için değerlendirilmiyor” tespitini yaptı. Bu rapor, bir iki gün sonra kamuoyunun yakından tanıdığı bir kadın milletvekili tarafından Kılıçdaroğlu’na verilecek.

Gerçek Gündem yazarı Barış Yarkadaş, gene ilginç bir iddiayı köşesine taşıdı… Yarkadaş, CHP yönetiminden istifa eden Gürsel Tekin’in bundan sonra yapacaklarını yazarken, kadın milletvekillerinin rahatsız olduğu bir konuyu da gündeme getirdi.

 

İşte Yarkadaş’ın o yazısı;

 

CHP Genel Başkan Yardımcılığı görevinden istifa eden Gürsel Tekin, cumartesi günü İstanbul’a döndü. Tekin’i havalimanında yaklaşık 600 araçlık bir konvoy karşıladı. Medyanın olağanüstü ilgi gösterdiği karşılama töreninde 50’nin üzerinde basın – yayın kuruluşunun temsilcisi de vardı. Gazeteciler, Tekin’in alana inmesiyle birlikte ortaya çıkan posterleri görünce kısa süreli bir şaşkınlık geçirdiler.

 

 

Çünkü; Tekin’i karşılayan partililerin elinde Kılıçdaroğlu’nun fotoğraflarının basılı olduğu posterler ile CHP bayrakları vardı. Posterler havaya kalkınca, havalimanının bahçesi bir anda Kılıçdaroğlu’nun fotoğraflarıyla donandı. Böylece, Tekin’in “genel başkanla sorunum yok, genel başkan adayı değilim, CHP’den ayrılmıyorum” mesajı da net bir şekilde verilmiş oldu.

 

 

Gürsel Tekin, aynı mesajı havalimanında gazetecilere yaptığı açıklamada da verdi. Tekin, “CHP iktidar, Kılıçdaroğlu Başbakan olmalıdır. Bunun için çalışacağım” dedi. Tekin, partililere seslendikten sonra, bir arkadaşının oğlunun düğününe katılmak üzere Ümraniye’ye geçti. Tekin’i karşılamaya gelen araçlar da bir süreliğine konvoy oluşturdu. İstanbul Milletvekili Tekin, Boğaziçi Köprüsü’ne kadar uğurlandı. Tekin ve bir grup arkadaşı, nikahtan sonra bir çay bahçesine doğru yol aldı. Burada partililerle yaklaşık üç saatlik bir sohbet gerçekleşti. Partililer, Tekin’e istifaya ilişkin sorular sordu. Tekin ise “genel cevaplar” verdi, ayrıntıya girmedi. Ayrıntıları Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun bildiğini ve bunları konuşmayacağını söyledi.

 

Tekin’e hem çay bahçesinde hem de bir grup arkadaşının akşam saatlerinde “onuruna düzenlediği yemek”te en çok “Parti içinde bir çete mi var?” sorusu yöneltildi. Tekin, bir gazetede yer alan haber üzerine kendisine yöneltilen soruda ismi geçen Gürsel Erol, Erdoğan Toprak, Aydın Ayaydın ve Nihad Matkap’a ilişkin herhangi bir yorum yapmayacağını söyledi. Tekin, “Benim kişilerle değil, sistemle sorunum var” dedi. Bir soru üzerine ise özellikle Gürsel Erol’a ilişkin herhangi bir nitelemede bulunmadığının altını çizdi. Tekin, “Gürsel Erol benim arkadaşım. Partide resmi bir görevi yok ki eleştireyim” dedi.

 

 

 

CHP’li Tekin, sohbet esnasında ismi geçen diğer CHP’liler için de herhangi bir yorum yapmadı. Sadece şunu söyledi:
 

“Benim kişilerle değil, sistemle sorunum var. Partinin genel gidişatına yönelik eleştirilerim var. Kişilerle uğraşmam. Düşüncelerimi zaten sayın genel başkana aktardım. Benim derdim, CHP’nin iktidara kilitlenebilmesi… Parti içi iktidar kavgasına girmemek için görevimden ayrıldım. En çok eleştirdiğim şeyi yaparsam, tutarlı davranamazdım.”

 

Oğuz Kağan Salıcı

 

Tabii söz “parti içi iktidar kavgası”na gelince, sohbet doğal olarak İstanbul İl Başkanlığı seçimlerine kaydı. Tekin, şu noktanın altını bir kez daha çizdi:

 

“Oğuz Kaan Salıcı’nın aday olması ya da desteklenmesi yüzünden istifa etmiş değilim. Eğer gerekçe bu olsaydı, Oğuz Kaan Salıcı atandığında istifa ederdim. Salıcı’nın atandığı MYK’da benim de imzam var. İstanbul’da Deniz Feneri Derneği’ni protesto etkinliği düzenledim. Oraya Salıcı’yı bizzat arayarak davet ettim. Salıcı da geldi, Beyoğlu’ndaki etkinliğe birlikte katıldık. Gazeteciler için Salıcı’yla Taksim’de birlikte yürüdük. Ben, partimizin hiçbir seçime müdahil olmaması gerektiğini savundum. Müdahil olmanın, partimizin enerjisini içe harcattığını söyledim. Biz parti içi meselelere gömüldükçe, delege, il – ilçe başkanlığı seçimlerini temel gündem maddesi haline getirdikçe, büyük fotoğrafı görmekten uzaklaşıyoruz.”
 

Tekin’in “büyük fotoğraf” dediği ise kuşkusuz ki; AKP’nin Türkiye’ye ilişkin projeleriydi… Tekin şöyle konuştu:

“AKP başka bir Türkiye yaratıyor. Hukuk yok, parlamento işlevsiz, Başbakan tek adamlığını ilan etti. Eğitim sistemi çökertildi. Çocuklarımızın geleceğinden endişeliyim. Toplumun büyük bir kesimi kendini güvende hissetmiyor. Sadece geçen aylarda 100’ün üstünde yurttaşımız iş kazası denilen cinayetlerde yaşamını yitirdi. Biz bunların hepsini bıraktık, delegelikler ve ilçe başkanlıkları seçimleriyle uğraşmaya başladık. Bu yüzden, sorumluluğa daha fazla ortak olmak istemedim. İstifa sebebim genel olarak budur.”
 

Tekin aynı sohbette, “İl Başkan Adayı çıkaracak mısınız?” yönündeki soruları da yanıtladı. CHP’li Tekin, “Aday çıkarmayacağım. Örgüt kendi adayını bulur, çıkarır ve seçer. Biz eğer bir aday çıkaracak ve delegeye (bunu seçin) diye dayatma yapacaksak, o halde delege seçimlerine ne gerek var ki? Delege kimsenin emir kulu değil. Delege işlevsiz hale getirilecekse, demokrasiyi nasıl oluşturacağız?” dedi.

 

Gürsel Tekin’le İstanbul’a döndükten sonra uzun bir süre sohbet etme imkanım oldu. Birilkte katıldığımız yemekten sonra ertesi gün de buluştuk. Tekin’e birlikte geçirdiğimiz süre içinde birçok İl, İlçe Başkanı ve Belediye Başkanı’ndan ”destek telefonu” geldi. Tekin, hepsine teşekkür etti.

 

Tekin’le yaptığımız sohbette, www.gercekgundem.com
okurlarının kulaklarını da bol bol çınlattık. Tekin, okur yorumlarının hemen hemen hepsini okumaya çalıştığını belirterek, espriyle “Bazıları çok acımasız” dedi. Sohbet esnasında, Tekin’in “yol haritası” da gündeme geldi.

 

Tekin’in yol haritasının şu şekilde olduğu görülüyor:

 

- Gürsel Tekin, bundan sonra da aktif bir milletvekili olacak. Başta İstanbul olmak üzere, nerede bir sorun varsa, onu gündeme getirecek. Sadece sorunu değil, çözüm önerisini de ifade edecek.

- CHP’nin milletvekili çıkaramadığı kentleri ziyaret edecek. Bu kentlerdeki yerel medya ve sivil toplum örgütleriyle sıcak ilişkiler kuracak. Partisine yönelik önyargıları kırmaya çalışacak.

- Meclis’teki grup toplantılarına mutlaka katılacak. Salı günleri Ankara’da olacak. Kılıçdaroğlu’nun grupta yaptığı konuşmayı dinleyecek. Parti disiplinine eskiden olduğu gibi yine uyacak.

- Önümüzdeki günlerde İngiltere’deki bir üniversitenin daveti üzerine Londra’ya gidecek. “Yerel Yönetimler ve Demokrasi” başlıklı konferansta “İstanbul ve Kadıköy”ü anlatacak. (Tekin, 13 yıl boyunca Kadıköy Belediye Başkan Vekilliği görevini yürütmüştü.)
 
- Kamuoyunda CHE olarak da bilinen Toplumsal Eğitim ve Gelişim Derneği’nin yaygınlaşması için çaba gösterecek. Başkanı olduğu derneğin ismi yüzünden yaşanan tartışmaları “barışçıl” bir yöntemle çözecek. Derneğin “istihdam yaratmaya yönelik” bir çalışma içine girmesi için çaba gösterecek. Özellikle varoşlarda yaşayan kadınların meslek sahibi olması ve “gelir elde etmesi”ne yönelik bir model üzerinde çalışacak.

- ”Sevdamız İstanbul” adlı kitabının 3. baskısını yaptıracak. İstanbul’un sorunlarının ve çözüm önerilerinin yer aldığı kitabının parti tabanında yaygınlaşması için mesai harcayacak. CHP’nin 2014 yılında yapılması planlanan yerel seçimlerde başarı sağlayabilmesi için kafa yoracak. www.gercekgundem.com ‘da yayımlanan yazılarının toplandığı kitabının bir ”rehber” niteliğinde olduğunu düşünen Tekin, 3. baskının gelirini de Toplumsal Eğitim ve Gelişim Derneği’ne bırakacak.
 
- Partisinin 8 Temmuz’da yapmayı planladığı Büyük Kurultay da Tekin’in gündeminde. Gürsel Tekin, Kılıçdaroğlu’nun Büyük Kurultay’da nasıl bir strateji izleyeceğini gözlemleyecek. Tekin’in bu sürece yeniden müdahil olup olmayacağını ise önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmeler gösterecek. Tekin, kurultayda ”genel başkanlığa kesinlikle aday olmayacak.”
 
- Enerjisini CHP içi kavgalara değil, AKP’ye karşı harcayacak. Hiçbir il ve ilçede seçimlere müdahil olmayacak, yönlendirme yapmaya çalışmayacak.
 
- AKP’yi eleştirmekten çok, CHP’nin ne yapmak istediğini anlatacak. Yerel yönetimlerdeki başarılı örnekleri öne çıkarıp “Türkiye’yi biz de yönetebiliriz, bize güvenin” mesajını verecek.

- Gençlikle ve üniversite öğrencileriyle daha çok temas halinde olacak. Üniversite gençliğiyle daha çok bir araya gelecek.

 

Tekin’e ilişkin merak edilen birçok sorunun cevabı kuşkusuz sadece bunlar değil. Ama yazının daha fazla uzamaması için şimdilik bunlarla sınırlı tutalım. Zira; Tekin’in siyasi macerasının önümüzdeki günlerde daha çok konuşulacağı malum… Bizim de nasıl olsa bunları yazacak hayli zamanımız olacak.

 

* * * *
 

KADIN MİLLETVEKİLLERİ DE TOPLANDI: Yazıyı bitirirken bir de not düşelim: Tekin’in istifasının ardından, CHP kulislerinin dalgalandığı aşikar… Partililer, “Ne oluyor, nereye gidiyoruz?” sorusunu sormaya daha çok başladı. Bunların arasında CHP’li kadın milletvekilleri de var. Bir grup kadın milletvekili geride bıraktığımız günlerde bir araya geldi ve bir “Değerlendirme Raporu” hazırladı. Kadın vekiller, “Partimiz bizden yeterince faydalanmıyor. İşlevsiz bir hale getirildik. Yeteneklerimiz partimiz için değerlendirilmiyor” tespitini yaptı. Bu rapor, bir iki gün sonra kamuoyunun yakından tanıdığı bir kadın milletvekili tarafından Kılıçdaroğlu’na verilecek.